19 Mart bumerangı döndü sahibini vurdu
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, son operasyonların karşıt teptiğini, Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını pekiştirdiğini belirterek şunları tabir etti:
İktidar hayli bir vakittir rakibini kendisinin belirleyeceği, alternatifi zayıflatacağı, seçimleri de sonucu evvelden belirli hale getireceği bir senaryonun peşinden koşuyor. Bunun birinci ayağı Esenyurt operasyonu ile başladı, 19 Mart darbesi ile sonuçlandırıldı.
LİDERLİK PERÇİNLENDİ
Güya bu operasyonla İmamoğlu adaylık oyunun dışına atılacaktı. Ancak 19 Mart darbesi tam aksisini yarattı. Hem İmamoğlu’nun adaylığını perçinleştirdi hem de liderliğini. O denli ki bu süreçte herkes yek beden olarak adaylığını destekledi, onayladı hem mecliste hem dışarda kurulan sandıklara koştu, oy verdi. Münasebetiyle operasyon bu noktada bumerang tesiri yaptı, karşıt tepti, sahibinin hesap edemediği bir sonuç doğurdu. Tabir yerindeyse sahibini vurdu.
GÜÇ ZEHİRLENMESİ
Mutlak iktidar kesinlikle bozar. Uzun süren iktidarlar bir güç zehirlenmesi yaşar. Çünkü uzun süren iktidarın afrodizyak tesiri vardır. Her şeyde olduğu üzere fazlası zehirdir, zehirlenme yapar. AKP’de güç zehirlenmesi yaşadığı için ne yaparsam meblağ, kimse bana itiraz edemez yanılgısına düştü. Yaptığı darbeye halk isyan etti, sokaklar karıştı, meydanlar AKP aykırılığında birleşerek doldu taştı.
AKP kendi eliyle uyuyan devi uyandırdı. Kazın ayağının düşündüğü üzere olmadığını gördü. Bundan sonra fütursuzca yapmayı düşündüğü şeyi iki kere düşünmek zorunda kalacak. Rusya modelinin Putin olma hayalinin o denli kolay olmadığı görüldü. Pekala bunları neden daha evvel göremedi? Zira uzun süren iktidarlar köreltir. AKP güçlü üzere görünüyor ancak en zayıf en kırılgan periyodundan geçiyor.
AKP devletin her organı elinde her şeyi görüyor biliyor sanılıyor lakin bilakis en ufuksuz en öngörüsüz devri yaşıyor. Çünkü iktidar yozlaştırır ancak uzun süren iktidar kesinlikle yozlaştırır. Yozlaşan, halktan kopan iktidarın iki özelliği ortaya çıkar. Biri ufuksuzluk ve öngörüsüzlüktür. Başkası kaygıdır. Korktuğu için toplumu korkutur. Yani korkutanlar aslında korkanlardır.
BAŞARMAK ZORUNDAYIZ
Sonuç olarak; AKP’nin ekonomik yoksunluğa ittiği, meselelerini çözmediği lakin yıllardır oylarıyla iktidar olduğu bu kitleler artık ondan uzaklaştı, inançlı bir liman arıyor. O liman Cumhuriyet Halk Partisidir. Onlara gerekli itimadı vermeliyiz, umutlarını canlı tutmalıyız.
Bunun da yolu o kitlelere ulaşmak, sıkıntılarıyla dertlenmek, meseleleri ile hemhal olmak ve gelecek için onlara umut ve itimat vermekten geçer. Unutmayalım 19 Mart darbesinde meydanları dolduran kitlelerin kıymetli bir kısmı da bu bölümlerden oluşuyordu.
Başarmak zorundayız ve başaracağız. Özgür birey, sorumluluk sahibi gönençli bir toplum ve demokratik devlet şiarını kesinlikle gerçekleştireceğiz.
