Teknolojinin gelişimiyle siber risk sigortaları hızla artıyor

IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Üst Yöneticisi (CEO) Murat Çiftçi, jeopolitik risklerin artık ülkeler ortasındaki fizikî savaşlardan fazla teknolojinin gelişmesiyle siber alana taşındığını belirterek, “Siber riskler artık sigorta bölümü ile birçok şirketin yönetim kurulu gündeminde yer alıyor ve bu alana yönelik sigorta eserleri süratle artıyor.” dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Çiftçi, global risklere değinerek, sigorta bölümünün ayakta durması için risklerin olması ve böylelikle yeni eserlerin ortaya çıkması gerektiğini söyledi.

Çiftçi, jeopolitik riskler ve dijitalleşme üzere hususların son periyotta global gündemin en önemli unsurları ortasında yer aldığını anlatarak, şöyle devam etti:

“Bir kriz sona erse bile global ölçekte bir yenisi başlıyor. Bir bölgede tansiyon sona erdiğinde diğer bir bölgede baş gösteriyor. Lakin dal ve reasürans piyasaları bu değişkenliğe karşı epey hazırlıklı. İlgili eserleri süratle geliştirip şirketlerin kullanımına sunabiliyorlar. Bunu en son Rusya-Ukrayna savaşında net bir biçimde gördük. Ülkeler barışa yanaşsa bile sigorta sistemi işlemediği sürece uçaklar uçamıyor, gemiler hareket edemiyor ve ticaret durma noktasına geliyor. Sigorta artık iktisadın vazgeçilmezi. Sigortacılar ve reasürans firmaları da bu noktada epey etkin; muhtaçlık duyulan teminatları süratlice ürünleştirerek piyasaya sunabiliyorlar.”

Terör teminatı ve politik şiddet üzere neredeyse iç savaşı bile kapsayabilen eserlerin ortaya çıktığını vurgulayan Çiftçi, çok daha geniş kapsamlı jeopolitik riskleri direkt sigortalayan tahlillerin de piyasada yer aldığını söz etti.

Çiftçi, şöyle konuştu:

“Artık jeopolitik riskler ülkelerin birbiriyle fizikî savaşması değil teknolojinin gelişmesiyle bir arada bu siber arenaya taşındı. Siber riskler sigorta bölümünün ve birçok firmanın idare şurasının gündem hususlarından bir tanesi ve bununla ilgili eserler çok fazla çıkıyor. Türkiye’de de 2024 datalarına baktığımızda siber sigortalar en fazla satılan eserlerden biri. Bu sene prestijiyle da şubat ayındaki bilgiler tekrar bunu gösteriyor. Geçen seneye nazaran önemli büyümeler var, gerçek manada yüzde 11’lik bir artışımız var. Dal bütün bu riskleri çok yakinen takip edip ilgili tahlilleri ilgili oyunculara sunmaya çalışıyor.”

“Türkiye milletlerarası sigorta piyasasının kıymetli bir oyuncusu”

Türkiye’nin milletlerarası sigorta piyasasının değerli bir oyuncusu olduğuna dikkati çeken Çiftçi, sigortada hem direkt kapasite alan hem de kapasite sağlayan bir ülke olduğunu belirtti.

Çiftçi, “Türk müteahhitler, artık bugün baktığınızda dünyanın neredeyse her coğrafyasında yer alıyor. Bu da aslında ilgili eserlere bizim girişimiz manasında bize önemli imkanlar sağlıyor. Türkiye pazarı bu sene prestijiyle bir trilyon lira üretimini arttırıp bir dalya diyecek. Bu aslında Amerika ve Avrupa pazarına baktığınızda görece küçük ancak bizim üzere büyüyen piyasalar için kıymetli bir direkt gaye.” sözlerini kullandı.

Bankacılık kesiminin, sigortacılık kesimine nazaran daha büyük olduğunu aktaran Çiftçi, sigortacılık kesiminin de sağlam adımlarla bankacılık kesimini yakalamaya çalıştığını söyledi.

Çiftçi, şunları kaydetti:

“Burada da bütün global manada ortaya çıkan risklere karşılık vermek suretiyle bu oluyor. Evvelden biz eserleri yalnızca Türkiye’den temin edebiliyorduk. Bugün bir Türk yatırımcısı şayet rakibi Amerikalıysa yahut Singapurluysa orada ilgili firmanın aldığı eserlere buradaki Türk firmalar da direkt bir halde ulaşabilme ihtimali var. Bu da onların rekabet gücünü arttırıp o arenalarda daha düzgün işleri alabilmesini sağlıyor. Türk yatırımcısı ve Türk şirketleri çok yenilikçi, yeni çıkan eserlere çok süratli bir halde adaptasyonunu sağlıyor. Mesela parametrik sigorta dediğimiz bir eser yapısı çıktı. Bu 2023 prestijiyle memleketler arası pazarda 15 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz. Bu eser bile şu anda Türkiye’deki birçok oyuncunun ajandasına katılmış bir eser olarak ajandamıza, önümüze geliyor.”

“İhtiyacın olduğu her yerde sigorta kesimi kesinlikle bir karşılık vermek durumunda”

Çiftçi, elektrikli araçların sigorta durumuna ait, muhtaçlığın olduğu her yerde ilgili eser olmasa bile sigorta bölümünün kesinlikle bir yanıt vermek durumunda kaldığını bildirdi.

Elektrikli araçların da bununla ilgili çok âlâ bir örnek olduğunu altını çizen Çiftçi, kelamlarını şöyle tamamladı:

“İlk başta çıktığında mevcut klasik manadaki poliçeler maalesef karşılık vermiyordu. Zira teknolojisi bile farklı. Evet, tahminen dört tekerleği var lakin direkt işletim sistemi farklı, teknolojisi farklı bir eserde riskleri de farklı. İşte otomobiliniz şarj edilirken bir yangın çıkabilir, olağan klasik otomobillere nazaran daha büyük bir risk. Bunları alt alta koyduğunuzda farklı direkt risklerin olduğu, farklı kalemlerin olduğu yeni eserler çıktı.

Burada da şunu gözlemliyoruz, sigorta şirketleri bunu sağlamaktansa ilgili araçların ilgili markalar bu eserleri kendileri dizayn ediyorlar ve otomobillerle birlikte kullanıma sunuyorlar. Bu aslında son kullanıcı için elverişli bir şey. İlgili eseri dışarılarda aramak yerine aslında o otomobil için yapılmış özel eseri direkt süratli bir biçimde temin edebiliyor lakin birebir eserler şu anda Türkiye’de faaliyette bulunan kasko poliçesi yazan birçok firma da artık elektrikli araçlara ilgili teminatları sağlıyor.”