Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TBMM Başkanvekili Önder’in Sağlık Durumunu Değerlendirdi

DEM Parti Küme Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, kalp rahatsızlığı nedeniyle İstanbul’da hastanede tedavi gören TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Başkan’ın sıhhat durumuna ait, “Genel durumunun güzele gittiğine dair elimizde bir bilgi yok. Bugün hastanenin yaptığı resmi açıklama da bunu teyit eder noktada.” dedi.

Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Öncü’nün durumuna yönelik hastaneden yapılan açıklamanın kendilerini üzdüğünü belirtti, Başkan’ın bir an evvel sıhhatine kavuşması temennisinde bulundu.

İstanbul’da meydana gelen sarsıntıların ve artçı sarsıntıların bir kere daha Türkiye’nin sarsıntı ülkesi olduğunu hatırlattığını aktaran Koçyiğit, “İstanbul, Türkiye’nin en büyük kenti, dünya metropollerinden birisi. İstanbul’da yaşanacak bir zelzelenin bütün ülkeyi mahvedeceğini, bütün dünyayı etkileyeceğini aslında sanırım herkes biliyor lakin buna dair hiçbir adım atılmıyor.” diye konuştu.

Olası zelzelelere karşı süratli bir halde adım atılmasının değerine değinen Koçyiğit, şunları söyledi:

“Akla, bilime dayalı ve toplumun gereksinimlerine nazaran süratli bir planlama yapmaya gereksinim olduğunu söz etmemiz gerekiyor. Bilhassa de bu kentleri tekrar kurmalıyız. İstanbul başta olmak üzere, çarpık yapılaşmanın bulunduğu, yapı stokunun problemli olduğu ve zelzeleye güçlü olmadığı bütün bu kentlerde yerinde ve halkın muhtaçlıklarını gözetecek biçimde zelzeleye uygun yeni bir kent inşasına süratle girişmek gerekiyor. Zira sıkıntı yalnızca bina yapmak değil. Sıkıntı toplumu, hayatı, ömrü muhafaza problemi. Herkesin refah, huzur ve hayatını dert duymadan yaşayacağı kentlere gereksinimi var.”

Bilimsel dataları temel alan afet risk haritalarının süratle güncellenmesi gerektiğini belirten Koçyiğit, “Açık ve inançlı toplanma alanları derhal artırılmalı, kamuya ilişkin alanlar halkın kullanımına açılmalıdır. Toplanan sarsıntı vergileri şeffaf bir biçimde zelzeleye hazırlık için kullanılmalıdır. Yerinde, adil, toplumu gözeten dönüşüm siyasetleri acil bir formda hayata geçirilmeli ve zorla yerinden edilme anlayışına son verilmelidir. Tüm riskli kamu binaları süratle güçlendirilmelidir. Okullar, hastaneler öncelikli olarak ele alınmalıdır.” sözlerini kullandı.

Koçyiğit, sarsıntıya hazırlık konusunda TBMM’nin de sorumluluk alması gerektiğini tabir ederek, “Meclis, gerçek manada misyonu üstlenmeli, topluma, halka karşı sorumluluğunu yerine getirilmeli ve olaya el koymalıdır. Toplumu, bütün bu felaketten koruyabilecek, bunu bize mukadderat üzere anlatacak anlayışları dışlayarak bilimsel, akılcı yollarla süreci yönetmelidir.” dedi.

1 Mayıs’ın 150 yıldır dünyanın birçok yerinde “emek, dayanışma ve uğraş günü” olarak kutlandığını anımsatan Koçyiğit, günün Türkiye’de de çok kıymetli bir tarihi karşılığı olduğunu belirterek, “Ne yazık ki acılarla, bedellerle bugüne getirilmiş emeğin, emekçinin bayramından bahsediyoruz. Bu vesileyle 1 Mayıs 1977’de Taksim’de taarruz sonucunda hayatını yitiren 34 emekçiyi andığımı, onların anılarının personellerin uğraşında yaşadığını tabir etmek isterim.” diye konuştu.

Koçyiğit, Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına kapatılmasını kabul etmediklerini de tabir etti.

Açıklamalarının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Koçyiğit, terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesine yönelik davet sonrası takvime ait soru üzerine, “Hızlı olması konusunda herkesin ortak bir beklentisi var. Bizim de bu türlü bir beklentimiz, temennimiz olduğunu söz etmek istiyorum.” diye konuştu.

Koçyiğit, TBMM Başkanvekili Başkan’ın yeni sıhhat durumuna yönelik soruya, “Genel durumunun güzele gittiğine dair elimizde bir bilgi yok. Bugün hastanenin yaptığı resmi açıklama da bunu teyit eder noktada. Biz, hala umudumuzu koruyoruz. Sırrı liderin yine güzelleşeceğini, ortamıza döneceğini görmek istiyoruz. Bu beklentimiz var, dualarımız onunla bir arada.” karşılığını verdi.