Dış Politika Uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı: Batı dünyasının planlı samimiyetsizliğinin sonu geldi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kursk Bölgesi’ne sızan Ukraynalı birliklerin püskürtülmesine katkı sunan Kuzey Kore ordusuna teşekkürlerini sundu. Rusya lideri Putin, 19-21 Nisan’da uygulanan Paskalya ateşkesinin akabinde bir ateşkes kararı daha aldı. İkinci Dünya Savaşı’nın bitirilmesinin 80’nci yıl dönümü kutlaması süresince ateşkes ilan ettiğini açıkladı. Alandaki gelişmeleri Sputnik’e değerlendiren Dış Siyaset Uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı şunları belirtti:

“Batı dünyasının planlı samimiyetsizliğinin sonu geldi. Ukrayna’yı bir vekil aktör olarak kullanıp milyonlarca insanın yerinden edilmesini, on binlercesinin hayatını kaybetmesini temin eden Batı dünyası ve başta ABD, aşikâr ki ağır bir kararsızlığın akabinde Rusya ile olan sorunlarını diplomasi masasında çözme kararı aldılar. O denli görünüyor ki alandaki baskın gücüyle bir arada Rusya ateşkes masasında ve akabinde uzun vadede barış planları dahilinde istediğini alacağı bir noktaya gerçek adım adım gidiyor. Bu noktada elbet Batı’nın savaş çığırtkanlarının, Avrupa Birliği’nin basiretsiz siyasetçilerinin ve bilhassa ABD’nin tek kutuplu dünya sistemini korumak ismine almış olduğu tüm radikal telaffuzların ne kadar başarısız olduğuna daima bir arada şahitlik ettik.

Rusya’nın Ukrayna topraklarında yürütmüş olduğu bu operasyonel süreç an itibariyle bir ateşkese hakikat ilerlerken, kalıcı barış bağlamında artık Ukrayna’nın kolay kolay kural sunma kabiliyeti de ortadan kalkmıştır. Bilhassa Trump devriyle birlikte Putin’le girilen önder diplomasisi, Rusya’nın alandaki hakimiyeti, savaş alanında Ukrayna’nın Kursk bölgesindeki egemenlik kabiliyetini dahi yitirdiği, alanda hiçbir toprağa kalmadığı ve on binlerce askerinin bir aylık mühlet içerisinde hayatını kaybettiği düşünülürse, Ukrayna’nın dayanma gücünün kalmadığı gerçeğine erişilmektedir.”

‘Ukrayna’nın NATO üyeliğinden artık bahsedilemez’

Batılı ülkelerin Ukrayna’yı yalnız bıraktığını vurgulayan Orallı kelamlarını şöyle sürdürdü:

“An itibariyle temel soru, barış müzakerelerindeki toprak taleplerinin nasıl cereyan edeceğidir. Zelenskiy’nin real siyasetle, gerçekçi ve rasyonel telaffuzlarla masaya oturmasının vaktinin geldiğini düşünüyorum. Bununla bir arada batı dünyasının Ukrayna’ya verdiği kelamların ve bilhassa Avrupalı kelamda müttefiklerin Ukrayna’yı nedenli net bir biçimde yalnız bıraktığı değerlendirilirse, bu saatten sonra Ukrayna’nın Batı korumacılığına nasıl yaklaşacağı sorunsalı da an itibariyle Ukrayna tarafından üstlenilmesi gereken bir paradoks oluşturmaktadır. Avrupa birine üyelik ismine girilen bu anlamsız çatışma alanı, ve bilhassa NATO ittifakına girmeye uğraş eden Ukrayna’nın hezeyanı elbet Batı dünyası tarafından tolere edilemeyecek bir ekip gerçekleri beraberine getirmiştir. Bu saatten sonra Ukrayna’nın çok uzun yıllar boyunca NATO üyeliğinden bahsetmenin dahi mümkün olmayacağı kanaatindeyim.

‘Ukrayna’da temel soru, barışı kim yapacak’

Ukrayna’da Zelenskiy idaresinin de tartışmalı olacağına dikkat çeken Orallı şu tabirleri kullandı:

‘Rusya’nın sunduğu bu fırsat değerlendirilmeli’

Kiev idarenin bir an evvel harekete geçerek barış tarafında adım atması gerekliğini belirten Doç. Dr. Orallı sözleri şöyle tamamladı:

“Kiev’de parlamentonun bir an önce toplanması, milletlerarası göç sürecinin tekrar onurlu bir geriye dönüş halinde kurgulanması ve Ukrayna’da gerçekleşecek seçimlerin akabinde Ukrayna’nın tekrar toparlanması için önünde Rusya’nın da sunduğu değerli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Umut ediyorum bu fırsat tüm devletler tarafından yanlışsız okunur ve Rusya ile Ukrayna ortasında var olan çatışma süreci uzun vadeli bir barışa hakikat evrilir. Barış Karadeniz coğrafyasının tamamı açısından elzemdir. Var olan çatışmalar Karadeniz’i bir kara deliğe istikrarsızlık gölüne gerçek dönüştürmüştür ki Batı dünyası Karadeniz’deki istikrarsızlıktan medet umduğu üzere istikrarsızlık üzerine kurguladığı senaryoları hayatı geçirmek ismine komşuların birbirine düşmesini beklemektedir. Bu coğrafyanın kadim milletleri, kadim devletleri bu oyuna gelmeyecek kadar basiretlidir.”