Başkomiser Suat Zamir, Gölgenin Eli romanında adaleti sağlamaya devam ediyor

Sanırım 2017 yılıydı. Kitapçıları dolaşırken polisiye-gerilim kitaplarının olduğu kısma yöneldim. Kitapları incelerken “Gazetecinin Ölümü” isimli bir kitap gözüme çarptı. Ne de olsa gazeteciyiz; çabucak dikkatimi çekti. Algıda seçicilik diyelim. Okur merakı işte art kapak yazısına baktım, evirdim çevirdim. Sonuçta kitabı alıp okumaya karar verdim. Muharrir ve gazeteci Elçin Poyrazlar’la tanışmam bu türlü oldu.

İyi ki de tanışmışım…

Gazetecinin Ölümü’ nü okuduktan sonra muharririn öteki kitaplarını bir bir okumaya başladım. Her yeni kitabını okuduğumda Poyrazlar’a olan hayranlığım daha da arttı. Artık Elçin Poyrazlar’ın romanları kitaplığımın daimi müdavimleri oldu. Bir ay evvel kendisine “Yeni roman var mı” diye ileti attım. Bana cevaben “Yakında yeni kitabım piyasaya çıkacak” demişti.

Heyecanlanmakla birlikte çok da sevindim. Kitabın yayınlanmasını bekledim. Bekleyişim çok uzun süremedi. Poyrazlar Gölgenin Eli’nde ismini verdiği romanı nihayet yayınladı. (Doğan Kitap etiketiyle)

Kitap elime ulaşır ulaşmaz büyük merakla okumaya başladım. Polisiye müellifler okurları ve kendileri için bir karakter yaratırlar. O karakter, bütün okurların yakından tanıdığı, bildiği birisidir artık. Poyrazlar’ın da kahramanı “Adalet Tanrıçası” (Ben bu tabiri kullanmayı seviyorum. Çünkü benim için Suat Zamir tam da budur.)

Başkomiser Suat Zamir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde Cinayet Ofis’ten sürüldükten sonra Çocuk Şube’ye transfer oluyor. Son durağı ise Emniyet İstihbarat. Suat ismi sizi yanıltmasın. Suat Zamir tabiri caize erkek üzere bayandır. Çiçeği burnunda, cevval, hoş, otoriteye baş kaldıran, kimseye eyvallahı olmayan gözü kara polis olmasının yanında aşk hayatı da bir o kadar çetrefilli olmasıyla öne çıkıyor.

Sayfa: 384

DEVLETİN DERİNLİKLERİ…

Emniyet Teşkilatın’da herkesin parmakla gösterdiği, çekindiği, korktuğu Başkomiser Suat’ı çok sevdim. Kimi kitaplar vardır; okuyup bitirdiğinizde “Keşke sineması yapılsa” deriz. Gölgenin Eli bende bu türlü bir istek uyandırdı. (Bu naçizane teklifimi ayrıyeten müellifine ileteceğim.)

Milyonlarca takipçisi olan Darin Dİnamo’yu kim ve kimler öldürdü? Yanında çılan hizmetçi ve kızının üzerinde ağırlaşan sorular soruşturmayı derinleştiriyor. Cinayetlerle ilgili bilgisi olanlar öldürülerek susturuluyor, İstanbul’un üstüne kara bulutlar iniyor.

Başkomiser Suat, devletin derinliklerine iniyor. Karşımıza derin devletin, mafyanın, adam kaçırmanın, öldürmenin vatan uğruna her şeyin mubah olduğu gerçeğiyle yüzleştiriyor. Devlet için kurşun yiyen de atan da onurlu bir aksiyon olduğunu tokat üzere yüzümüze çarpıyor.

Roman hem günümüzü hem de biraz da geçmişi anlatmasıyla biz okurlarda hafıza tazeliyor. Suat Zamir Gölgenin Eli’nde anne ve babasının da izini sürüyor. Gizemli bir yangında öldüğü sanıldığı babasının aslında kim olduğu gerçeğinin peşinde mekik dokuyor.

Babası Atilla Zamir kimdir?

İşte bu soru cevaplandığında düğüm de çözülecektir. Zımnî misyon diye Doğu ve Güneydoğu’da devlet için çalışan, daha Suat bebekken dedesine bırakıp giden Atilla Zamir üzerindeki sır perdesi aralanıyor; gerçekler ortaya çıktıkça tırnaklarınızı yiyeceksiniz.

Atilla Zamir’in babası Osman’ın oğlunu müdafaaya çalışması, tehlikelere göğüs germesi bize baba-oğul ilgisi üzerinde de düşündürüyor. Osman’ın da eski bir polis olduğunu belirtelim. Daha doğrusu polis olan bir aileden kelam ediyoruz. Suat Zamir de ailenin son polis halkası.

Gazeteci-yazar Elçin Poyrazlar

KİM BU OĞUZ ANAR…

Suat Zamir’e Oğuz Anar tarafından yapılan bir teklifle her şey başlıyor. Derin temasları olan meşhur gazeteci Gökhan Konak’ı takip edecek; onunla yakın alaka kurması istenince kendini sırlarla dolu bir olayın içinde bulacaktır. Roman boyunca Poyrazlar bizi bir soruyla baş başa bırakıyor:

Kim bu Oğuz Anar?…

Suat Zamir Oğuz Anar’ı araştırıyor, araştırdıkça kendini bilinmezler dünyasında buluyor. Her taşın altında Oğuz Anar’ın çıkması Suat’ı derin kuşkulara sevk ediyor. Attila Zamir ve Oğuz Anar tıpkı kişi mi?

Yoksa Oğuz Anar yalnızca kod ismi mı?

Suat Zamir’e aşık iki polis…

Engin ve Selim…

İki erkek ortasında kalan Suat Zamir’in de her vakit yardımına koşan tekrar bu eski tüfek polisler olacaktır. Kıskançlıklar, ihtiraslar ihanetler üçgeninde sizi sarmalayan Gölgenin Eli, Poyrazlar’ın nitelikli keleminin yeni eseri.

Suat Zamir’i tanıdıkça çok seveceksiniz. Emniyet Teşkilatı’nın da bu türlü polisler var mı sorusunu kendinize soracaksınız. Mesleğini layıkıyla yapan polislerin çokluğu adaletin de erkenden tecelli edilmesini sağlıyor. Elçİn Poyrazlar’ın romanı temposu hiç düşmüyor.

Suat Zamir’in başının üstünde her vakit Demokles’in Kılıcı var.

O da “Yukarısı!..”

Cevval polis bir olayın peşine düştüğünde, çözmek istediğinde “Yukarıdan buyruk var, fazla kurcalama, üstüne gitme” telkinleriyle engellenmek istenen Suat Zamir, elbette hiçbir güce boyun eğmeyecek; bildiği, inandığı kıymetlerin peşinde gidecektir. Onun için adaletin sağlanması her şeyden daha çok elzemdir.

SEN BAYANSIN, SANA NAZARAN DEĞİL!..

Kadından polis olur mu?

Polislik bir bayan için bazılarına nazaran sıkıntı bir meslektir. Bayanın yeri meskenidir, çocuk doğuracak, paklık yapacak, yemek yapacaktır. Akşamları ise kocasına yatakta kadınlık yapacaktır. İşte Suat Zamir polis olduğunda emniyete adım attığında birden fazla erkek polis bu niyettedir. Ama Suat Zamir, bütün bunlara karşı kaşlarını çatarak yanıt veriyor:

“Polislik o denli değil; bu türlü yapılır…“

Başkomiser Suat Zamir’in kendisini Emniyet Teşkilatı’na kabul ettirmesi elbette kolay olmayacaktır lakin herkesin de artık bu gerçekle yaşaması lazım:

Polisliğe kadın eli değiyor…

Bir kitabı okuduğumuzda anlatılan karakteri gözümüzde canlandırırız. Suat Zamir benim gözümde tam da şöyle.

Güzel mi hoş, seksi ve uzun uzunluklu. Giydiği her kıyafetin üstüne cuk diye oturması; erkeklerin başını döndürmesi ve uzun at kuyruğu saçlarıyla fırtınalar estiren, dişiliği ve çekiciliğiyle her erkeğin hayali olan bir bayan.

Elçin Poyrazlar’ın olağanüstü edebiyatıyla kesinlikle tanışın. Polisiye severseniz Gölgenin Eli’nde okumalısınız. Elinizde bir an olsun bile bırakamayacağınız bu romana bayılacaksınız. Elçin Poyrazlar tabuları bir bir yıkıyor; okurlarına unutulmaz bir şölen sunuyor. Polisiye romanlar okurları her vakit aykırı köşe yapar.

Elçin Poyrazlar başımızı döndürmeye devam ediyor.

Okuyalım, okutalım…

Keleminize sıhhat Elçin Poyrazlar…