TBMM Genel Kurulu TBMM Başkanvekili Önder’ı andı

TBMM Genel Şurası’nda TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder‘i andı.

TBMM Genel Kurulu TBMM Başkanvekili Önder ansına hürmet duruşu ile açıldı. Öteki partilerden milletvekilleri de DEM kümesine taziyelerini ilettiler.

TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM Başkanvekili Başkan’a Allah’tan rahmet diledi. Bozdağ, “Geçirdiği rahatsızlıktan sonra büyük bir hayat uğraşı veren merhum Başkan’ın vefatı, ailesi ve yakınları başta olmak üzere tüm sevenlerini ve Gazi Meclisimizde vazife yapan bütün milletvekillerimizi de derin bir ıstıraba gark etmiştir. Merhum Başkan uzlaşmacı siyaset anlayışını kendine şiar edinen kişiliğiyle yalnızca kendi partisine gönül verenlerin değil birbirinden çok farklı siyasi kesitlerin de takdirini kazanmış müstesna bir insandı. Bilhassa son devirde terörsüz Türkiye maksadı doğrultusunda yürütmüş olduğu çalışmaları ülkemizin huzuruna, ulusal birlik ve kardeşliğine olan katkıları açısından Türk toplumunun hafızasında unutulmaz yeri olacaktır. Eminim ki kendisinin hayattayken görmek istediği “terörsüz Türkiye” mefkuresinin gerçekleşmesi halinde merhum Sırrı Süreyya Önder‘in ruhu şad olacaktır” tabirlerini kullandı.

Bozdağ milletvekillerini Fatiha okumaya davet etti. Daha sonra sırasıyla kümesi bulunan siyasi partilere ve grubu bulunmayan parti temsilcilerine kelam verdi.

Yeni Yol Küme Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, Başkan’ın varlığıyla bir ortamdaki sıcaklığın, bağlantının, sevincin, zekanın ve yüreğin mücessem hali olduğunu belirterek, “En kritik vakitlerde dahi bırakınız bir espriyi, bir gülümsemesiyle ortamı bir anda değiştirebilirdi. Elbet, Sırrı Süreyya Başkan bugün değil yirmi yıl sonra da hayatını kaybetmiş olsaydı bu, biz de yeniden bu türlü bir derin acı ve hüzün bırakırdı. Lakin tahminen de bu hasta haliyle ömrünün son demlerini adadığı, içinde bulunduğumuz barış sürecinin tamamlanmamasından, daha doğrusu tamamlanmasını Sırrı Süreyya’nın görmemesinden kaynaklanan farklı bir acı ve hüznümüz var. Ümit ediyoruz ki onun bir mirası olarak bu süreç bir an evvel tamamlanır ve Türkiye, gerçek manada demokratik, çağdaş, iştirakçi, özgürlükçü bir demokrasiye geçiş sağlar” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Küme Başkanvekili Buğra Kavuncu, Başkan ile çok ağır çalışmalarının olduğunu belirterek, çözülemeyecek bir çok hususun çözüldüğünü söyledi.

MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay, Başkan’ın vefatıyla büyük bir ıstırap yaşadıklarını kaydederek, “Kendisi ülkemizin barış, huzur ve kardeşliği için verdiği çabalarıyla hafızalarımızda her vakit yaşayacak bir siyaset, kültür ve sanat insanı olarak tarihe geçmiştir. Sırrı Süreyya Başkan siyasi görüş farklılıklarının ötesinde, ülkemizin, milletimizin birlik ve beraberliği için gayret gösteren aziz vatanımızın çok kıymetli bir evladıydı. Sırrı Süreyya Lider çok özgün bir şahsiyet ve pozisyona sahipti. Diyebilirim ki, yüreğiyle yaşayan bir insandı. 85 milyon insanımıza tıpkı nazarla bakabilen bir siyasetçi, entelektüel, sanatçı ve kültür insanıydı. O, yeteneği ve fedakarca oluşturduğu şahsiyetiyle sevginin ve zarafetin insanıydı. Toplumdan kopuk ve ulusal pahalara bigane olmadığı üzere, hakim ve yaşayan bir insandı. Sanat ve kültür dünyamızın derviş meşrep bir çelebisiydi. Bilhassa terörün son bulması ve silahların susması için gösterdiği çaba ve adanmışlık gelecek jenerasyonlara bırakacağımız barış ve huzur dolu bir Türkiye’nin en somut göstergesidir” formunda konuştu.

CHP Küme Başkanvekili Murat Buyruk, Başkan’ın demokratik kişiliğinin ön planda olduğunu söyleyerek, “Kriz vakitlerinde, gerginlik vakitlerinde misyonlu olmasa dahi art odaya gelip vakit zaman bir latifeyle, bir fıkrayla, bir beyitle fakat o bilge kişiliğiyle o problemleri çözdüğünün, tahlile katkı verdiğinin de daima birlikte şahidi olduk. Biz kendisinden razıyız. Natürel, Türkiye, Sırrı Süreyya Lider üzere bir bedelini kaybetmekle nitekim boşluğu doldurulamayacak bir acı içerisinde zira sanatçı kimliği var, siyasetçi kimliği var; ömrü boyunca barışa adanmış bir ömür kelam konusu. Kendisini rahmetle anıyoruz, ışıklar içerisinde uyusun ve kendisinin bıraktığı boşluğun dolmayacağını bilerek anısı önünde hürmetle eğiliyoruz” diye konuştu.

DEM Parti Küme Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Başkan’ın 18 günlük hayat çabasını kaybettiğini hatırlatarak, “Ailesi, bizler ve milyonlarca yürek onun on sekiz gün boyunca orada direnmesini ve bu çabayı kazanmasını bütün kalbimizle diledik, bütün Türkiye halkları bunun için dua etti; Türkiye’nin dört bir yanından beşerler hastaneye geldi ve sahiden, bir sefer daha gördük ki bir insan bir ülkeyi, bir insan milyonlarca insanı, bir insan halkları, bir insan inançları aslında buluşturabiliyormuş, aslında onların kardeşliğini pekiştirebiliyormuş. Evet, bunu yaşarken yaptı Sırrı Süreyya Lider; çabasıyla yaptı, herkese dokunarak yaptı, herkesin kederiyle dertlenerek yaptı, herkese kulak vererek yaptı ve ne olursa olsun bu ülkeye, bu ülke halklarına inandığı için yaptı. Biz, bilhassa, hem hastalığı sürecinde hem de taziye sürecinde cenazeye gelen başta Meclis Liderimiz olmak üzere bütün siyasi partilerin Genel Liderlerine, milletvekillerine, bütün STK’lere ve taziye dileğinde bulunan, geçmişte geçmiş olsun dileğinde bulunan herkese DEM Parti ismine minnettar olduğumuzu, teşekkür ettiğimizi söz etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

DEM Parti Küme Başkanvekili Sezai Temelli, dünyadan bir Sırrı Süreyya Öncü’nün geçtiğini söyleyerek, “Nazım, Büyük İnsanlık şiirinde der ki: “Toprağında gölgesi olmayanların umudu olmak.” Sırrı Süreyya Lider toprağında gölgesi olmayanların umududur, Sırrı Süreyya Başkan atık personellerinin Sırrı ağabeyidir, Sırrı Süreyya Başkan sokak çocuklarının garantisidir, kısacası Sırrı Süreyya Başkan toprağında gölgesi olmayanların sahiden o büyük insanlığın büyük sesidir, gür sesidir. Onu daima hürmetle anacağız, anacağız ve siyasetimizde de her vakit onun vermiş olduğu bu çabayı kıymetli bir yere yerleştireceğiz. Bakın, 27 Şubat günü Türkiye o büyük tarihi açıklamayla buluştuğunda tahminen de o sürece giderken, heyetimizle bir arada o süreci inşa ederken vermiş olduğu emek o kadar değerli, o kadar kıymetliydi ki o gün o açıklama sonrasında Türkiye’de, Orta Doğu’da, tahminen de dünyada birçok şeyin artık değişip dönüştüğünü hissetmeye başladık. En çok da o hissediyordu, yorgun kalbiyle o hissediyordu, sıhhatinden ödünler, ödünler vererek o hissediyordu lakin onun da memnunluğunu yaşıyordu. Keşke bu sürecin sonlandığına, sahiden Türk ve Kürt halklarının bir ortada, demokratik bir cumhuriyette var olacak bir geleceği inşa ettiğine tanıklık edebilseydi fakat maalesef yorgun vücudu buna müsaade vermedi zira o vücutları yoruyoruz. Sırrı Süreyya Başkan bu Meclise geldiğinde sene 2011’di. Geride bıraktığımız bu on dört yıla dönüp baksak, şu Meclisin tutanaklarını okusak, burada barış üzerine kurulan kelamlara baksak ve neleri aslında ihmal ettiğimizi, nelere karşı aslında burada yapmamız gerekenler yerine yapmamamız gerekenleri yaptığımızı bir görsek aslında onun yitip giden vücudunun nasıl yorulduğunu, nasıl bu, barış zıddı probleme teslim olduğunu görürüz” diye konuştu. – ANKARA