NuLook YKB Yıldırım: Turizmcinin en büyük sıkıntısı döviz kuru
NuLook Yönetim Kurulu Lideri Muzaffer Yıldırım Bloomberg HT’de Üst Seviye programına konuk oldu.
Turizm kesiminin 2024 yılında çok da yeterli bir dönem geçirmediğini, 2025 için ise daha umutlu olduğunu belirten Yıldırım “Kendi adıma şikayetçi değilim, kendi müşteri profilim ve üretim farklı. Turiste çok bağlı olmayan bir karakterde işletme modellerimiz var. Biz birinci kere geçen sene Bodrum’da işletme açtık, bana söylenen son 15 yılın en berbat Bodrumuydu, işletmecilerin söylediği buydu. Ben 2025 yazını geçen seneye oranla daha umutlu görüyorum. Geçen sene Bodrum’da hafta içi manavlar, kasaplar çok iş yaptı zira herkes konutta yemek yaptı daha ucuz diye. Ancak bu sene Bodrum ve Çeşme’den çok daha umutluyum ve daha âlâ bir dönem olacağına inanıyorum” dedi.
“Türkiye’de yatırım yapma inancımız sağlam”
Yeni yatırımlarından bahseden Yıldırım “Haziran ayında Bodrum’da ikinci bir otel açacağız.Daha villa yüklü, sayfiye ruhunda bir butik otel. Galata’da Kule’de eski bir Rum Hanı Temmuz’da açılacak. Biz yaklaşık 2 ayda 3 otel, 7 restaurant falan açıyoruz. 2026’ya da yetiştirmek üzere Çeşme’de 66 odalı tarihi bir köy üzere otel olacak inşallah. Türkiye’de yatırım yapma inancımız sağlam.” dedi.
“Yurt dışında birinci gaye Miami”
Türk markası olarak birinci kez markalı konut yatırımı yaptıklarını kaydeden Yıldırım “Bizim otel markası olarak tabir ettiğimiz bir ömür tarzımız var, the Stay’e markalı konut için bir sürü teklif geldi ve biz fark yaratabileceğimiz bir konseptle bu iş modelini çok beğendik. Türk markası olarak birinci kere markalı konuta bir Türk markası konulacak ve tabi bunun için bize para ödeniyor, satışlardan yüzde alıyoruz ve idaresini yapıyoruz. Bizim bir farkımız var, ruhunu, konseptini ve ideolojisini ve kıssasını yazıyoruz. Bu çerçevede “Surf Lounge” heyecanlı bir proje oldu, konusu surf. Alaçatı surf merkezi Dünyadaki en düzgün 3 yerden biri…bunun da maksadı surf’ü daha âlâ anlatmak “Surf Lounge Residence”ın emeli bu sporu daha üste taşımak. Bizim için heyecan verici olan, yeni bir iş modelinin, bir Türk markasının bir markalı konuta verilmesi.” diye konuştu.
Yurtdışı yatırımlarından da bahseden Yıldırım birinci maksatlarının Miami olduğunu belirtti ve “Çünkü 12 ay turizmin olduğu bir yer ve her sene gelişen bir yer, Türklerin de daima olduğu bir yer. İkinci maksat Atina. Şu anda kontrat için pazarlıktayız inşallah bitireceğiz.” dedi.
“Turizmci kıskaçta”
Türkiye’nin değerli olduğunu belirten Yıldırım “Ama bu pahalılık işletmecilerden gelmiyor, işletmecinin maliyetlerinden geliyor. Bir işletme yapıyorsunuz, 300 işçi çalıştırıyorsunuz, yatırıyorsunuz, 3 öğün yemek yediriyorsunuz, taşıyorsunuz, maaşlarını ödüyorsunuz ve yalnızca 3 ay için. İşçi maliyetleri, elektrik maliyetleri bütün bunlar o denli bir yerde ki artık kazanacak noktası kalmıyor, pahalılaştıkça satamıyor esasen. Yani turizmci o denli bir kıskaçta ki…İşletmeci otelini kıymetli yapınca gelmiyor müşteri. Kurun bu türlü devam etmesi, turizmcinin ve ihracatçının da en büyük külfeti ve çok büyük bir sorun. Geçen sene otellerin birçoklarının cirosuna oranla maaş maliyeti yüzde 42’lerdeydi. Yani otel 100 Lira ciro yapıyor, bunun 42 Lirası işçi maliyetiydi. O denli bir sene geçti. Bizdeki fiyatla Avrupadaki fiyata bakınca, biz kıymetliyiz. Gelen turist 200 Euro’yu yemeğe vermek istemiyor. Türkler haftasonu Atina’da vakit geçiriyor zira daha ucuz.” değerlendirmesini yaptı.
Yıldırım İstanbul’da değerli turist sayısında artış olduğunu, İstanbul’daki otellerinde doluluğun uygun olduğunu, Nisan ve Mayıs aylarının güzel geçtiğini belirtti.
Sinema sanayisinin durumuna dair ise Yıldırım şunları söyledi; “75 milyon biletten 20 milyonlara düştü. Geçen sene 34 milyona çıktı lakin bu sene tekrar berbattı. Amerika’da sinema yüzde 96 geri döndü pandemi öncesine, Fransa ve İngiltere döndü, Asya pandemiden de daha fazla iş yapıyor. Lakin Türkiye’de acayip bir durum oldu, sinema yok, yani box office olan Türk sineması yok. Artık biz bir sinema yapıyoruz, 3 sene üzerinde uğraştığım bir sinema. Türkiye’de “Can Dostum” diye yayınlanan bir Fransız sinemasının Türk versiyonunu yapıyoruz. Feyyaz Yiğit rol alıyor ve Haluk Bilginer. Mesela bu sinema 7 Kasım’da çıktığında sinemaya herkes gidecek”
