Karabağ gazisi, protez bacaklarıyla Everest’e tırmanmayı hedefliyor

1. Karabağ Savaşı’nda babası şehit olan, 2. Karabağ Savaşı’nda tuzaklanmış mayına basarak bacaklarını kaybeden Azerbaycanlı Binbaşı Polad Rzayev, dünyanın en yüksek dağı Everest’e tırmanıp barışın kıymetine dikkati çekmek istiyor.

Bakü’de dünyaya gelen Rzayev, 3 yaşındayken Ermenistan ile Azerbaycan ortasında çıkan 1. Karabağ Savaşı’nda tabur kumandanı olan babası Tofiq Rzayev’ı Şuşa kentinin savunması sırasında kaybetti.

Ailesi ve babasının silah arkadaşlarından babasının kahramanlıklarını dinleyerek büyüyen Polad Rzayev, askeri lisede eğitim gördü. Rzayev, harp okulundan sonra Azerbaycan ordusu özel kuvvetler birliğinde vazifeye başladı.

Babası üzere asker olan ve 2. Karabağ Savaşı’nda kıymetli operasyonlarda misyon alan Rzayev, 2020 yılında Kubadlı kenti yakınlarında Ermenistan ordusunun tuzakladığı mayınlara basması sonucu gazi oldu. Hayatını iki bacağına takılan protezle sürdüren gazi binbaşı, hayatını kaldığı yerden sürdürüyor.

Hayatından ilham alan belgesel ödül aldı

Rusya’da, Avrupa’nın en yüksek dağı olan 5 bin 642 metre yüksekliğindeki Elbruz Dağı ile ülkesindeki birçok dağa tırmanan 36 yaşındaki Rzayev, dağcılığın yanı sıra yüzme, futbol ve kayak sporları yapıyor.

Azerbaycan Paralimpik Komitesinde kayak kısmında ulusal atlet olan Rzayev, geçen yıl Fransa ve İtalya’da düzenlenen karşılaşmalarda ülkesini temsil etti.

Rzayev’in direktör ve müzisyen arkadaşı Javid Samadov, onun hayatından çok etkilendi. Samadov’un 2023 yılında “Yarım Çelik” ismini verdiği, Rzayev’in ömrünü anlattığı belgesel birçok sinema şenliğinde ödül aldı.

Belgesel son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Milletlerarası Türk Kültürü Teşkilatı ve Ege Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “Kızılelma” temalı 2. Milletlerarası Turan Sinema Şenliği’nde “En Âlâ Memleketler arası Belgesel” birincilik mükafatını kazandı.

“Hayata hiç küsmedim”

Ödül merasimi için İzmir’e gelen Polad Rzayev, AA muhabirine, babasının kahraman bir subay olduğunu, onun üzere olmak için asker olmaya karar verdiğini söyledi.

Türkiye’de bir devir askeri eğitim aldığını kaydeden Rzayev, “2. Karabağ Savaşı’nda kardeşimiz Türkiye’nin dayanağı bizim için değerlidir. İki kardeş olarak bu savaşta hem savaş alanında hem de dünyada bizim yanımızda durması, bizim işimizi daha da kolaylaştırdı. Biz bu gururu bir ömür uzunluğu yaşarız. 30 yıllık bir yaraydı. Biz bunun sulh yoluyla olmasını çok isterdik. 30 yıla yakın diplomatik yollarla çözülmesi için devletimiz bu mevzuda çok uğraşlar verdi.” diye konuştu.

Rzayev, gazi olduktan sonra hayata küsmediğini hatta dört elle sarıldığını, bu hedefle sporla ilgilenmeye başladığını söz ederek, “Bize askeriyede öğretilen tek şey hayata tutunma ve çabayı hiçbir vakit bırakmamaydı. Özel kuvvetlerde söylenen bir şey vardı, ‘Görev en son kişi kalana kadar devam eder.’ Bu bizim için hayati bir kilit nokta. Hayatta olduğumuz surece çabamız devam edecek.” diye konuştu.

Sinemaya da ilgisinin olduğunu anlatan Rzayev, kendisinin de rol aldığı belgeselden duyduğu memnunluğu lisana getirdi.

Arkadaşının belgeselde “Sadece koşacaksın.” dediği vakit şaşırdığını belirten Rzayev, şöyle konuştu:

“Herkes tarafından beğenilmesi bizi daha da motive etti. Bu sinemada vermek istediğimiz ileti insanların sulh içinde yaşaması, savaşın dehşetli tarafını göstermek, bir de ne olursa olsun pes etmemek, her vakit hayata olumlu olarak bakıp devam etmektir. Bir projemiz var, Everest. Dünyaya hayatla gayret etmenin yollarını anlatmak, insanların hep gayret ettikçe hayatta bir noktaya geldiklerini göstermek istiyorum. Everest’e çıkmak ve oradan dünyaya bir selam söylemek.”

Everest’e çıkarak “Dünya herkese kâfi, barış içinde yaşayalım. Dünya kimseye kalmayacak. Kendinizi, etrafınızdaki insanları ve doğayı sevin ve barış içinde yaşayın.” iletisi vermek istediğini lisana getiren Rzayev, Everest tırmanışı için şimdi tarih belirlemediklerini kelamlarına ekledi.

Direktör Javid Samadov da belgeselin 28 ülkede gösterildiğini ve mükafatlar kazandığını, dünyaya savaşın makûs bir şey olduğunu anlatmayı amaçladıklarını tabir etti.