Efkan Ala: PKK’nın Silah Bırakma Kararı Türkiye için Tarihi Bir Eşik

Ak Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına ait, “Bu huzur ortamı oluştuğu vakit Türkiye, 86 milyonunun kardeşliğiyle ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı amaçlarına daha süratli ve kararlı adımlarla ulaşacaktır.” dedi.

Ala, A Haber canlı yayınında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.

Terör örgütünün kendini feshetme ve silahları bırakma kararının Türkiye’nin 40 yılı aşkın müddettir devam eden terörle uğraşında çok kıymetli bir eşiğin aşılması manasına geldiğini belirten Ala, Türkiye’nin terör prangasından, mahzurundan kurtulduğu vakit memleketler arası platformlarda çok daha güçlü bir biçimde varlığını sürdüreceğini vurguladı.

Bu süreçte, Türkiye’nin iktisadıyla, siyasetiyle, demokrasisiyle, toplumsal refahıyla her alanda daha süratli ilerleme fırsatı bulacağına işaret eden Ala, “Çünkü terörün kazananı yoktur. Huzurun da kaybedeni yoktur. Bu huzur ortamı oluştuğu vakit Türkiye, 86 milyonunun kardeşliğiyle ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı maksatlarına daha süratli ve kararlı adımlarla ulaşacaktır. Bunun kaybedeni yok. O bakımdan çok değerli süreç yürütülüyor ve çok değerli gelişmeler oluyor.” diye konuştu.

Ala, silahların bırakılmasına ait devlet geleneğinin bu sıkıntılarda vaziyet alacak deneyime, birikime dünyaya örnek olacak düzeyde sahip olduğunu söyledi.

Bu sistemlerin kurulduğunu ve işlediğini lisana getiren Ala, “O görüşmeler, temaslar sürüyor. Olağan bu birkaç ülkeyi de ilgilendiriyor. Irak, Suriye, diğer ülkeler var. Onlarla da görüşmeler yapılarak hangi tarihte, hangi adım atılacak, hangi adım öncelikle atılacak bu, temaslarla yürütülerek, kurularak belirlenmiştir. Bu bellilik içerisinde devam edecektir.” tabirlerini kullandı.

Ala, vakit zaman süreçle ilgili kimi tartışmalar olduğunu lakin sürecin öngörüldüğü biçimde devam ettiğini vurguladı.

Bu cins büyük projelerin ve problemlerin tahlilinin her vakit provokasyonlara açık olabileceğine dikkati çeken Ala, şunları kaydetti:

“Bu kardeşliğin oluşmasını, Türkiye’nin bu kadar güçlenmesini, 86 milyonun her alanda kendini huzur içerisinde güzel hissetmesi istemeyen ülkeler de olacaktır, yapılar da olacaktır. Bunlar var yani, gizli, zımnî değil. Onların da hareket halinde olduğunu hiç unutmayalım. Biz başından beri provokasyonlara dikkat çektik ve sürecin süratli bir biçimde işletilmesinin ehemmiyetini vurguladık. Burada bir duraksama, aksama olduğunda provokasyonlara açık hale gelebileceğini daima hatırlattık ve temkinli bir biçimde, temkinli bir optimistlikle sürecin yürütülmesinin çok değerli olduğunu daima paylaştık. 40 yılı aşkın müddettir inanılmaz bedeller ödendi, maliyetler ortaya çıktı.”

“Türkiye güçlü bir güvenlik konseptine sahip olmak zorundadır”

Efkan Ala, başından beri terörle çabadaki duruşlarının ortada olduğunun altını çizerek, “Terör, terördür. Biz terörün ortadan kalkması gayesiyle yola çıkmışız. Terör hangi isimle olursa olsun, varsa ortadan kaldırılmalıdır, ortadan kalkmalıdır, tasfiye edilmelidir. Hangi ülkede olursa olsun, nerede olursa olsun.” tabirlerini kullandı.

“Terör örgütü silah bıraktığına nazaran Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türk güvenlik güçlerinin operasyonları da bu evrede duruyor mu?” sorusu üzerine Ala, devletin varlık nedeninin tek bir terör örgütüyle ya da bir ülkenin saldırısı yahut barışıyla mukayyet olmadığını söyledi.

Bir terör örgütünün sonlanması ve silah bırakmasının, Türkiye’nin savunma ve güvenlik ünitelerinde rastgele bir değişikliğe yahut farklı bir siyaset izlemeye neden olmayacağını belirten Ala, “Türkiye her vakit ordusuyla, emniyet güçleriyle, güvenlik üniteleriyle, güçlü bir güvenlik konseptine sahip olmak zorundadır.” dedi.

Ala, “Herhangi bir pazarlık süreci hiç oldu mu ya da bundan sonra olacak mı?” sorusuna, “Asla bir pazarlık kelam konusu değil, bir pazarlık yok.” karşılığını verdi.

Bu süreci engelleyecek, provoke, sabote edecek lisan ve anlayışların büyük vebal ve maliyetinin olacağına işaret eden Ala, bundan uzak durulması, herkesin müspet katkıda bulunması gerektiğini vurguladı.

Ala, “Hükümet olarak veya AK Parti olarak muhalefeti bir bilgilendirme planınız var mı?” sorusuna, “Bu değerlendirmeleri bu sürecin idaresinde gereksinim duyulduğu vakit hükümet üyelerimiz yapar. Esasen partiler ortasında her vakit irtibat, diyalog, resmi, gayriresmi Meclis’te oluyor. Meclis’te herkes yan yana oturuyor, sıkıntıları görüşüyorlar. Lakin bunun sistematik biçimde bir sisteme kavuşturulması muhtaçlığı hasıl olduğunda da bu yapılabilir.” yanıtını verdi.