İBB Meclisi mayıs ayı toplantısında gerginlik

İBB Meclisi’nin mayıs ayı toplantılarının birinci oturumu, İBB Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Oturum, Anneler Günü dolayısıyla AK Parti Küme Başkanvekili tarafından bayan meclis üyelerine çiçek takdim edilerek başladı.

Toplantının açılış konuşmasında İBB Başkanvekili Nuri Aslan, lokal idarelerde bütçe süreçlerine değinerek, ilçe belediyelerinin ekim, büyükşehir belediyelerinin ise kasım ayında bütçelerini meclise sunduklarını hatırlattı. Geçmiş devirde kontrol komitesi başkanlığının AKP’ye ilişkin olduğunu belirten Aslan, yeni periyotta çoğunluğun CHP’de olması nedeniyle kurul başkanlığının da CHP’li üyelerce yürütüldüğünü söz etti.

SUÇLAMALARI REDDETTİ

Aslan, ihalelerin tümünün yasal mevzuat ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu) üzerinden şeffaf formda gerçekleştirildiğini vurguladı. “Her vatandaş EKAP’a girip ihalenin kime, ne kaidelerle verildiğini görebilir. Her şey açıktır,” diyen Aslan, CHP’li İBB idaresine yönelik yöneltilen suçlamaları reddetti.

Sözlerinin devamında Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargı süreçlerine ve siyasi tartışmalara da değinen Aslan, “Eğer Ekrem İmamoğlu bu kadar başarısızsa, neden bakanlıklar devreye girip onu vazifeden almadı?” diye sordu. İmamoğlu’nun mümkün cumhurbaşkanı adaylığının gündeme gelmesinden itibaren çeşitli siyasi atılımlarla yıpratılmaya çalışıldığını savundu.

“BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIZ”

Aslan, devrin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 1990’lı yıllarda uygulanan adalet sisteminin, bugün Ekrem İmamoğlu için de geçerli olması gerektiğini lisana getirerek, şunları söyledi;

*Bu ülkede Tayyip Erdoğan Bey’e, o dönemki belediye liderimize uygulanan hukuk neyse, tutuksuz yargılama, hodri meydan, bugün Ekrem İmamoğlu’na da uygulayın. Şayet uygulamıyorsanız, dönüp ondan sonra daima olarak bize adalet, hukuk, insanlık dersi vermeyin. Daima olarak yerinizden hakaret edecekseniz, şahsınıza söylemiyorum ve biz burada susacağız, daima katlanacağız, daima içimize atacağız, yok efendim bağlantımız âlâ olmak zorunda, dostluğumuzu güzel olmak zorunda.

*Bizim esasen kişisel dostluğumuz var. Fakat farkında değilsiniz. Daima olarak sistemi geren, sistemini zorlayan sizlersiniz. Biz yalnızca kanuna, hukuka uymaya çalışıyoruz. Yetki meclisi yönetende ise kime istiyorsa ona kelam verme yönetmelikte yazıyor. Daima olarak Muhammet Bey’in sataşmalarına katlanmak zorunda değiliz. Daima meclisin yaramaz çocuğu üzere biz ona katlanmak zorunda değiliz ki. Bu nedir ya.

*Ya hepimizi tutuklayın ya da adaletli olun, kâfi artık. Korkmuyoruz ya, korkmuyoruz kardeşim. Bir adımda geri atmayacağız. Bu tehdit nedir. Ne demek başkanvekiline palavra söylüyorsun diye bağırmak ne demek. Burada belediye liderleri var.

*Bir tane CHP’li meclis üyesi bu güne kadar rastgele bir mecliste palavra söylüyorsun diye bağırmış mı bir belediye liderine. Bu ne fütursuzluktur ya. Biz İstanbul’un seçilmişleriyiz. Hizmetten de geri durmuyoruz, korkmuyoruz, korkmuyoruz.