Adalet Bakan Yardımcısı Can, Türkiye’deki Infaz Rejimini Açıkladı
Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, Türkiye‘de infaz rejiminin insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü temel alan bir uygulama olduğunu belirterek, “Bugün cezaevlerinde şiddet, azap yok. Şiddete ‘sıfır tolerans’ var.” dedi.
İzmir’de, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde, “Denetimli Özgürlük 20. Yıl Bölge Toplantısı” düzenlendi.
Adalet Bakan Yardımcısı Can, burada yaptığı konuşmada, infaz hukukuyla ilgili mevzuların akademik çerçevede tartışıldıktan sonra 20 yılın değerlendirmesinin yapılacağını kaydetti.
Toplantıdan çıkacak raporun, infaz ve kontrollü özgürlük hukukuna ait bir perspektif ortaya koyacağını aktaran Can, şöyle devam etti:
“Kamu tertibini sağlamak devletin asli vazifesidir. Devlet bunu yaparken hatası, hatalıyı korumaktan çok, toplumun huzurunu, barışını müdafaayı maksat alır. Her insan cürüm işlemeye meyillidir. Önleyici önlem manasında cürüm işlenmesinin önündeki pürüzlerin ruhsal, maddi ve manevi manada ıslahını yapmamız gerekiyor. Bütün bunlara karşın de hata işlenecektir, işlenmeye devam edecektir. Bunu çözme manasında hiçbir toplum, hiçbir devlet garantisini verememiştir.”
Türkiye‘de 1 milyon kişinin ceza hukuku kapsamında infaz sisteminde olduğunu, bu istikrarın âlâ korunması ve kollanması gerektiğini vurgulayan Can, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Toplumun sağlıklı, huzurlu, inançlı bir biçimde hayatını idame ettirebilmesi için bu bireylerin de topluma uygun bir hale getirilmesi lazım. Münasebetiyle toplumun da bu manada belirli bir bedel ödemesi gerekiyor. Bugün 400 bin civarında tutuklu ve hükümlü cezaevlerinde, yaklaşık 600 bin civarında da kontrollü hürlüğe tabi, 1 milyon kişi şu an infaz hukuku sistemi içerisinde. Kendi menfaatimiz için bu sakıncalı görülen bireyleri topluma kazandırma noktasında fedakarlıkta bulunmak zorundayız. Adeta mayınlı bir yerde yürüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin infaz rejiminin, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü temel alan, adaleti ne kadar maksat alan bir uygulama olduğunu biliyorum. Bu manada da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir prestiji olarak görüyorum. Bugün cezaevlerinde şiddet, azap yok. Şiddete ‘sıfır tolerans’ var.”
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ise kontrollü hürlük uygulamasına yönelik sayıları paylaştı.
Yıldırım, 149 kontrollü hürlük müdürlüğünde 6 bin işçiyle hizmet verildiğini aktardı.
Şu an prestijiyle 448 bin mahkumun takibini gerçekleştirdiklerini söz eden Yıldırım, 20 yılda 8 milyon 300 bin kontrollü hürlük kararı infazının yerine getirildiğini, 3 milyon 500 bin güzelleştirme faaliyetinin gerçekleştirildiğini söyledi.
Enis Yavuz Yıldırım, husus bağımlılığıyla ilgili, kontrollü özgürlük içinde güçlü bir çaba olduğunu belirterek, “1 milyon 424 bin mahkuma kamu faydalı bir işte fiyatsız çalışma imkanı getirildi. 62 bin mahkuma nakdi yardım yapıldı. 69 bin mahkumun kontrollü hürlük üzerinden elektronik izlemeyle takibi yapıldı.” diye konuştu.
Toplantıda, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan da birer konuşma yaptı.
İki gün sürecek aktiflikte, uzmanlar, panellerde sunumlar gerçekleştirecek.
Reklamdır
