AK Parti Sözcüsü Çelik: Özgür Özel’e yapılan saldırıyı kendimize yapılmış sayıyoruz
Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının akabinde kameraların karşısına geçerek gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Çelik’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu halde:
“KIBRIS DAVASI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
“Sayın Cumhurbaşkanımız KKTC’de tabir ettiler. Kıbrıs Türk davası bizim en öncelikli davalarımızdan birisi, Bununla ilgili yeni adımlar atmaya devam edeceğiz. Tıpkı anda orada TEKNOFEST icra ediliyordu. Orada kalabalığın toplanmış olması son derece değerli, farklı ülkelerden 50 bin genç burada iştirak gösteriyor. 150 bin iştirak olmuştu ve devam ediyordu. TEKNOFEST’teki coşku, genç arkadaşlarımızın ilgisi, oradaki yarışlar farklı tablo ortaya çıkarıldı. Hala Rum tarafından verilen iletiler adada 2 halk ve 2 devlet olduğunun kabulünün inkar edildiği yaklaşımlar. Kim ne derse desin adada 2 egemenliğe sahip halk var. Bu çerçevede bir diyalog yeri olacaksa olunacak. KKTC’yi inkar ederek varılacak hiçbir yer olmadığını bir defa daha ilan ediyoruz.
SIRRI SÜREYYA ÖNCÜ’NÜN VEFATI
Dün bizim için keder verici bir gündü. Arkadaşımız, dostumuz TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Öncü’yü son seyahatine uğurladık. Kendisiyle son vakitlerde gece yarılarına, sabah saatlerine kadar uzun oturumlarımız oluyordu. Uzun yıllardır tanışırız, konuşuruz. Bir ortaya geldiğimizde sinemadan, ideolojiden uzun sohbetlerimiz olurdu. Son vakitlerde terörsüz Türkiye sözkonusuydu. Biraz sıhhatine dikkat etmemiz gerektiğini tabir ederken o ‘Şu sonuca ulaşalım sonra ilgilenelim’ diyordu. Bunun için tüm mesaisini, kapasitesini kullanıyordu. Sürecin süratli bir halde sonuçlanması gerektiğine vurgu yapıyordu. Geçmiş devirde de gerek tahlil süreci gerek ulusal birlik, kardeşlik sürecinde kendisiyle mesaimiz olmuştu. Son vakitlerde en büyük gündemimiz buydu. Farklı mahallelerin birbirinin sesine kulak kapadığı siyasi tarihten geliyoruz. Bunu aşmaya çalışıyordu. Kuşkusuz görüşlerimiz farklı olabilir, o gün cenazesinde ortaya çıkan tablo farklı görüşten insanların onun farklı kimlikler, fikirler ortasında köprüler kurmaya dönük korkusunu, uğraşını takdir eden çoğunluk oluştu.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE İLE ANISINI YAŞATMIŞ OLACAĞIZ”
En kıymetlisi terörsüz Türkiye konusundaki mutabakat. Sırrı Süreyya kardeşimizin, rahmetlinin kızı Ceren, AKM’deki anmada çok nitelikli çok etkileyici bir konuşma yaptı. Hastane koridorlarındaki sessiz, sınıfsız kalabalıkların bildiri verdiğiydi. Birçok kısımdan, mahalleden beşerler geldi. Hatta Sırrı’yla zıt düşünen insanları da gördük. ‘Biz buradayız, hazırız, kan vermemiz gerekiyorsa yerine getirmeye hazırız’ dediler. İsimlerimiz ne kadar farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Hasebiyle birliğe, dirliğe, kardeşliğe yapılan vurguydu. İnşallah terörsüz Türkiye’ye ulaşarak Sırrı Süreyya’nın anısına güçlü bir gönderme yapmış olacağız. Bir kez daha kıymetli ailesine, yüce Meclisimize, DEM Parti ailesine başsağlığı diliyorum.
ÖZGÜR ÖZEL’E YAPILAN HÜCUM DEMOKRASİYE YAPILMIŞTIR
Aynı gün üzücü bir taarruz gerçekleştirildi. CHP Genel Lideri sayın Özgür Özel’e alçakça taarruz yapıldı. Bir kez daha lanetliyoruz. Siyasetin geçmişte ferdi ve kurumsal olarak pekçok şiddetle karşı karşıya kaldığı tarihe sahibiz. Siyaset kurumunun her türlü şiddet karşısında birlik ve beraberlik içinde olması son derece değerlidir. Yapılan saldırıyı topyekün tüm siyaset kurumuna yapılmış taarruz olarak kıymetlendiriyoruz. Demokrasiye ve kendimize yapılmış akın olarak kıymetlendiriyoruz, lanetliyoruz. Hangi siyasetçiye yapılırsa yapılsın, hangi genel lidere yapılırsa yapılsın hepimize yapılmış taarruzdur. Daima bir arada lanetliyoruz. Sayın Özel’in ailesine dönük tehditlerin, berbat sözlerin toplumsal medyada yayıldığı görüldü. Emniyet üniteleri yakından takip ediyor, hukuk önünde gereği yapılacaktır. Saldırganın hukuk önünde hesap vermesi hepimiz açısından takip edilmesi gereken süreçtir. Sayın Özel’e, CHP’ye ve tüm siyaset kurumuna geçmiş olsun dileklerimizi bir sefer daha iletiyoruz.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ
İmralı’dan yapılan davetten sonra günler içinde terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakmasını günler içinde bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın iç cephenin güçlendirilmesi davetinin sonucu terörsüz Türkiye maksadına ulaşmaktır. Bunun bölge için ilham kaynağı olacağını net bir formda söylüyoruz. Bölgede etnik kümeler, mezhepler temelinde fay çizgisi oluşturma eforlarına karşı burada kardeşlik cephesi olacaktır. Yakın bölgemizde Ortadoğu’da., Mezopotamya ve Akdeniz’de çıkar odaklı acımasız denklemdir. Terörsüz Türkiye gayesine iç cepheyi güçlendirme temelinde ulaşma gayretlerimizi sürdüreceğiz. Bunun somut olarak gerçekleşmesiyle birlikte demokrasimiz üzerindeki siyasi tansiyon da kalkacaktır. Bu tansiyonun kalkması demokrasimize ve siyasi hayatımıza güç verecektir. Her olumlu adım bir başka olumlu adımı otomatik olarak çağıracaktır. PKK’nın tüm şubeleri, yasa dışı ögeleriyle silah bırakması, kendisini feshetmesi dönüm noktası olacaktır. Cumhurbaşkanımızın iç cepheyi güçlendirme davetini Meclis’ten yaptıktan sonra Sayın Bahçeli’nin stratejik ve tarihi daveti oldu. Terörsüz Türkiye maksadı Türkiye Cumhuriyeti devletinin siyasetidir. Çeşitli provokasyonlara karşı, sürece dönük sis bombaları atılmaya çalışıldığını görüyoruz. Rastgele müzakere alver süreci olmaksızın devletin temel niteliklerinden vazgeçmeksizin bu yolda ilerlemek olduğunu tabir etmek isterim. Türkiye’nin terörden kurtulmasını istemeyen odakların kullandıkları çeşitli enstrümanlar ya da aparatlar olabiliyor. Bunlara karşı hassasiyetimizi azami düzeyde tutuyoruz Bu çerçevede şimdiye kadar siyasi partiler ortasında pekçok istişare yapıldı. Bütün bunlar siyasi partiler ortasında sürecin yönetilmesiyle ilgili kuşkusuz farklı yaklaşımlar sözkonusu olabilir. Fakat herkesin hassasiyetini ve odağını terörsüz Türkiye maksadına yönlendirilmesi konusunda mutabakat oluştu. Yan yollara sapmadan ana yoldan ilerleyerek milletimizin kıymetlerinden vazgeçmeksizin bu yolda yürümek temel olmalıdır. Bundan sonrasında da bu hassasiyetle parti ve Cumhur İttifakı olarak sürece takviyemizi vermeye devam edeceğiz. Süreci takip ediyoruz.
“BIRAKTIĞI EN BÜYÜK VASİYETİN ‘SAĞLIĞIMDAN BİLE DAHA ÖNEMLİ’ DEDİĞİ GAYEYE ULAŞILMASIDIR”
Sırrı Süreyya’nın, rahmetlinin ferdî kapasitesinin bu süreçlere katkısı büyüktü. Bir ortaya geldiğimizde bu süreci konuşurken, Meclis’te bazen oturumu yönetirken, oturum sonrası buluşalım diye haberleşiyorduk. Sabah saatlerine kadar birtakım mevzuları görüşüyorduk. Öbür partilerden arkadaşlarla görüşüyorduk. Sık sık hastalığı gündeme geldiğinde daima dediği buydu ‘Bu bahis sıhhatimden bile daha önemli’ diyordu. Biz de sıhhatine ehemmiyet vermesi gerektiğini düşünüyorduk. Bıraktığı en büyük vasiyetin ‘sağlığımdan bile daha önemli’ dediği maksada ulaşılmasıdır. Bundan sonrasında da eminim sürecin ana gidişatı ile ilgili olarak cenazesinde ortaya çıkan tablo tıpkı hassasiyetin sürdürüleceğini gösteriyor.
“DÜN YAPILAN AKININ ÇABUCAK ÜSTÜNE CHP’Yİ ELEŞTİRMEK İSTEMİYORUM”
Sayın Özel’in alçakça ataktan sonra ‘Yapanın partisinin kökeninin ne olduğu kıymetli değil’ dediği takdire şayandır. Bize karşı incitici lisan kullanan mevzuyu yanlış yere götüren birtakım CHP’lilerin açıklamaları oldu. Müsaadenizle bugün CHP’yi hiçbir biçimde eleştirmeyeceğim. CHP’li arkadaşlara karşılık vermeyeceğim. Dün yapılan hücumun çabucak üstüne CHP’yi eleştirmek istemiyorum, tek bildirimiz CHP ile ilgili öne çıksın, sayın Özgür Özel’e yapılan saldırıyı lanetliyoruz, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bugün tenkit yapmayacağım. Daha taarruz dün gerçekleştirildi. Tenkit haklarımızı önümüzdeki günlerde kullanırız. Bugün vereceğim tek bildiri geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
