Ali Bahar Davasında Yeni Gelişme

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar’ın hayatını kaybettiği teknedeki iki kişinin, “taksirle vefata neden olma” kabahatinden yargılandığı davada mahkeme, belgenin ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Kemer 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan M.S.Ç. katıldı, Y.C.Ç. ise katılmadı. Bahar’ın eşi Şebnem Bahar ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

Duruşmada kelam verilen sanık M.S.Ç, aleyhine olan konuları kabul etmediğini belirtti.

Müşteki avukatı, tutuksuz sanıkların tutuklu yargılanmasını yahut isimli denetim kurallarının ağırlaştırılmasını, mahkemenin misyonsuzluk kararı vererek davanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesini talep etti.

Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar da şikayetinin devam ettiğini belirterek, belgenin ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi.

Hakim, sanıkların üzerine atılı “taksirle vefata neden olma” cürmünün “kasten öldürme” hatasına beden vermesi ihtimaline binaen, kelam konusu kabahat istikametinden kanıtların takdir ve değerlendirilmesinin ağır ceza mahkemesini misyon alanına girmesinden ötürü misyonsuzluk kararı vererek, belgenin Antalya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Sanıkların isimli denetim ve yurt dışı yasaklarının devamına hükmedilerek duruşma sonlandırıldı.

“Sanıkların gerçek dışı bir anlatım yaptıkları tespit edilmiştir”

Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan müşteki avukatlarından Naim Karakaya, evrakın ağır cezaya gönderilmesi kararını son derece yerinde bulduklarını söyledi.

Ali Bahar’ın vefatındaki çelişkilerin, belirsizliklerin ortaya çıkması açısından hayli bedelli bir karar olduğunu düşündüklerini tabir eden Karakaya, “Olaydan çabucak sonra, daha sonra ve keşifte alınan tabirler var. Bu sözler ortasındaki çelişki son derece gün yüzüne çıkmakta. Mahkeme, geminin sevk ve yönetimi ile ilgili bir heyet raporu aldı. Bu heyet raporunda çok açık bir tespite yer verildi. Sanıkların anlatımlarına uygun bir biçimde olayın olmadığı tespit edilmiştir. Yani, sanıkların gerçek dışı bir anlatım yaptıkları tespit edilmiştir.” diye konuştu.

Sanıkların olaydan çabucak sonra adreslerini değiştirmeleri, öbür bir kente geçmelerinin kaçma kuşkusu oluşturduğunu savunan Karakaya, “Merhumun vefatındaki olayın aydınlatılmasını bekliyoruz. Bu olayın üzerinden çok uzun bir müddet geçmesine karşın hala sanıklar, olayın ne biçimde olduğu konusunda net bir anlatım sağlayamamaktadırlar. Çok küçük bir alan olmasına karşın, herkes görmedim, duymadım, bilmiyorum biçiminde bir beyanda bulunarak yargılamadan sıyrılmaya çalışmaktadır.” dedi.

Karakaya, Bahar ailesi olarak bu davaya ve merhuma sahip çıkmaya devam edeceklerini kaydetti.

Şebnem Bahar da 9 aya yakın bir vakittir eşinin nasıl öldüğünü öğrenemediklerini vurgulayarak, “Ölümüyle ilgili sır perdesinin aralanmasını, gerçeklerin açığa çıkmasını istiyoruz. Adaletin verdiği her türlü karara hürmetimiz sonsuz.” tabirini kullandı.

Olay

Kemer ilçesinde 19 Temmuz 2024’te arkadaşıyla açıldığı kendi teknesinden hareket halindeyken denize düşen 55 yaşındaki Ali Bahar, pervanenin çarpması sonucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı özel hastanedeki müdahaleye karşın kurtarılamamıştı.

Teknede bulunan M.S.Ç. ve Y.C.Ç. hakkında “taksirle mevte neden olma” kabahatinden dava açılmıştı.