Ayşe Ateş’ten MHP’ye Tepki: ‘Suçun Müsbeppi Onlar’
(ANKARA) – Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP), eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş‘in öldürülmesine ait davaya, “suçtan ziyan gördüğü” gerekçesiyle katılma talebinde bulunmasına reaksiyon gösteren Sinan Ateş‘in eşi Ayşe Ateş, “MHP kabahatten ziyan gördüyse bunun müsebbibi, ülkücü maskesi arkasına saklanıp Ülkücü Hareket’in bütün kutsallarını ayaklar altına alarak Sinan Ateş‘i katlettirenlerdir” açıklamasını yaptı.
Sinan Ateş‘in eşi Ayşe Ateş, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, MHP’nin, Sinan Ateş cinayeti davasına müdahil olmak için yaptığı müracaata reaksiyon gösterdi. Ateş’in paylaşımı şöyle:
“10 yaşındaki kızım bir buçuk ay boyunca okuldan her geldiğinde ‘Anne, ismini bile anmak istemediğim malum şahıstan haber var mı’ diye sordu. Televizyonda görünce iki kız kardeş birbirlerine sarılıp ağladılar.
Temize çıkmak isteyen, öncelikle buraya baksın. Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki yazmakla tükenmez.
MHP kabahatten ziyan gördüyse bunun müsebbibi, ülkücü maskesi arkasına saklanıp Ülkücü Hareket’in bütün kutsallarını ayaklar altına alarak Sinan Ateş’i katlettirenlerdir. MHP tarafından tahsis edilen makam aracıyla tetikçinin Ankara’dan İstanbul’a kaçırılması planını yapanlardır. MHP, bu cinayetin önünde gerisinde her kim varsa ortaya çıkması için en az bizim kadar gayret göstermeden kamu vicdanında beraat edemez.
“MHP, bu suça karışan her kim varsa yargı önüne çıkarılması için bütün gücünü kullanmalıdır”
Bugüne dek hiç kimse MHP’nin kurumsal kimliğini suçlamadı. Tam bilakis MHP’li yöneticiler aksiyon ve telaffuzlarıyla bütün gözleri üzerlerine çekmeyi başardı. Bu sebeple MHP; evladını ve eşini kaybetmiş bir anneyle, kocası katledilmiş bir bayanla, babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an evvel bırakmalı. Kamu vicdanında mahkum olduğu gerçeğini unutmadan, ‘Bize operasyon çekiyorlar’ tezinden vazgeçmeli, ‘helalleşmeyeceğiz, hesaplaşacağız!’ telaffuzunu bir an evvel terk etmeli ve bu suça karışan her kim varsa yargı önüne çıkarılması için bütün gücünü kullanmalıdır. Zira Sinan’ın konutunun fotoğrafını çeken de katledilmeden evvel ofisinin önüne araçla giden de iki yıl boyunca toplumsal medya üzerinden sistemli bir karalama kampanyası yürüten de muhakkak.
Whatsapp üzerinden kurduğu bağlantı ağı ile Sinan hakkında bilgi toplayan da Sinan’ın arkadaşlarına elçi yollayan da Sinan katledilmeden birkaç dakika evvel X üzerinden tehdit iletileri atan da aşikâr. Gözaltına alınan, soruşturma geçiren, dün ve bugün yargılanan her kim varsa kiminle, nereyle bağlantılı olduğu apaçık ortada. Hesapsa bunlarla görülsün.
“Üzeri örtülen soruşturma evrakı yeni şahit beyanlarıyla tekrar gündeme gelecek mi?”
Katılma talebinin bir kısmında ‘… davaya husus olayla ilgili birinci andan itibaren olayı tüm açıklığıyla bildiğini, failleri tespit ettiğini, cinayetin siyasi cinayet olduğunu’ söz ederek, ‘Milliyetçi Hareket Partisi ve takımlarını itham eden, yargılayan tüm isimlerin mahkeme huzurunda beyanları alınmalıdır’ formunda sözlere yer vermişler. Sinan’ın her şeyini bilen en yakın arkadaşlarının tabirleri iddianamede yer almamış, mahkeme heyeti tarafından hiçbiri dinlenmemişti. Şayet MHP’nin bu talebi haklı bulunursa onlar da dinlenecek mi, kovuşturma genişleyecek mi, üzeri örtülen soruşturma belgesi yeni şahit beyanlarıyla tekrar gündeme gelecek mi? Yargılama sırasında Saniye Anne’nin, Selma Abla’nın ve benim, Sinan’dan dinleyip lisana getirdiğimiz gerçekler yok sayılmış, kovuşturma bu istikamette genişletilmemişti. Genişletilecek mi?
Son olarak bugüne dek bu siyasi cinayetle ilgili tek söz etmeyen; susan, korkan, korkutulan, sindirilen bütün davacılara sesleniyorum:
Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Lideri’nin tahsisli aracıyla kaçırdılar. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Adalet arayan, elini göğe açsın.”
