Bakan Güler: Terörle mücadelede büyük başarılar elde ettik

Bakan Güler, TEKNOFEST’e katılmak üzere KKTC’ye gitti (2)

Milli Savunma Bakanı

Gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda terörün silah bırakma düzeyine getirilmiş durumda olduğuna değinen Bakan Güler, “Operasyonlarımızla eş vakitli olarak hudutlarımızın emniyetini de en ağır ve en üstün önlemlerle sağlarken Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tereddütsüz ve odunsuz koruyoruz. Bunun yanı sıra pek çok coğrafyada global ve bölgesel güvenlik, barış ve istikrar için faal roller üstleniyoruz. İcra ettiğimiz tüm bu misyonlarla milletlerarası güvenlik mimarisinin aktif ve vazgeçilmez üyelerinden biri haline gelmiş durumdayız. Sizler de bu misyonun güzide ve fedakar mensupları olarak hem kahraman ordumuzun hem de devletimizin aktifliğini Kıbrıs’ta gösteriyorsunuz” dedi.

‘KIBRISLI SOYDAŞLARIMIZIN GÜVENLİĞİ HER VAKİT ÖNCELİKLİDİR’

Bakan Güler, Kıbrıslı vatandaşların güvenliği ve huzurunun her vakit öncelikli olduğunun altını çizerek, “Bu bağlamda, yarım asır evvel Kıbrıs Türk’ünün maruz kaldığı zulüm ve baskılar karşısında kahraman ordumuzun büyük bir muvaffakiyetle icra ettiği Kıbrıs Barış Harekatı; en başta soydaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlarken, Ada’daki herkes için güvenlik, barış ve istikrarın anahtarı olmuştur. Ayrıyeten bu harekat; ne değerine olursa olsun Doğu Akdeniz’de tarihi hak ve çıkarlarımızın korunma konusundaki kararlılığımızı da açıkça göstermiştir. Garantör ülke sıfatıyla memleketler arası hukuktan doğan haklarımız çerçevesinde iki kademede gerçekleştirdiğimiz bu harekatta Türk askerinin üstün yetenekleri emsalsiz kahramanlığı ve fedakarlığı bir sefer daha tarihe altın harflerle yazılmıştır. 39’uncu Piyade Tümenimiz de Ada’ya birinci çıkan birlik olma erdemine nail olmuştur. Bu kapsamda Barış Harekatı’nın her iki evresinde da kahramanca bir çaba sergilemiş bu uğurda şehitler vermiştir. O tarihten bu yana Kıbrıs’ta değerli vazifeler üstlenen Komutanlığımız; Ada’daki öbür unsurlarımızla birlikte Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve güvenliğinin teminatı durumundadır” dedi.

‘TÜRKİYE, OLDUBİTTİYE KATİYEN MÜSAADE VERMEYECEK’

Bakan Güler, açıklamasına şu biçimde devam etti:

“Büyük bir kahramanlık örneği sergileyen 39’uncu Piyade Tümenimizin bugünkü mensupları olan sizler de burada tarihi bir görev icra ediyorsunuz. Unutmayınız ki Kıbrıs’ın sahip olduğu stratejik pozisyon da dikkate alındığında Türk askerinin buradaki varlığı yalnızca Ada’nın değil bölgedeki genel güvenlik ve istikrarın devamı bakımından da kritik ehemmiyettedir. Bilhassa güç kaynaklarının keşfiyle birlikte; çeşitli aktörlerin Kıbrıs’ın güneyinde siyasi, askeri ve ekonomik faaliyetlerini artırmaya çalıştığı Rum tarafına yönelik tek taraflı takviyelerin ağırlaştığı açıkça görülmektedir. Bu bağlamda; kimi üçüncü tarafların, Rum kesitiyle gerçekleştirdiği tek taraflı muahedeleri gerçekleştirilen askeri tatbikatları yürütülmeye çalışılan güç projelerini ve Rum tarafının birtakım konjonktürel gelişmelerden hareketle çeşitli hallerde rol kapma eforlarını dikkatle takip ediyoruz. Tüm bunlara karşı ülkemizin hak ve menfaatlerini zedelemeye dönük her türlü teşebbüse karşı gerekli tedbirleri büyük bir kararlılıkla alıyoruz. Şu konu asla unutulmamalıdır ki Türkiye, rastgele bir oldubittiye katiyen müsaade vermeyecektir. Bu vesileyle bir defa daha tabir etmek isterim ki milletlerarası meşruiyeti haiz ve garantör ülke sıfatıyla olan Ada’daki askeri varlığımız hem Kıbrıs Türk halkının huzur ve güvenliğinin hem de Doğu Akdeniz’deki stratejik dengelerin teminatıdır.”

‘TÜRKİYE, SAHİP OLDUĞU TÜM HAKLARI KARARLILIKLA KULLANACAK’

Türkiye’nin tarih boyunca Akdeniz’e istikamet veren güçlerden biri olduğunu söz eden Güler, “Bugün de bu coğrafyada tarihi sorumluluğunu sürdürecek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve kendi çıkarlarının korunması için milletlerarası hukuka bağlı olarak sahip olduğu tüm hakları kararlılıkla kullanacaktır. Yeri gelmişken bir defa daha vurgulamak isterim ki Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliğini ve eşit milletlerarası statüsünü teyit etmeyen hiçbir tahlil formülü asla kabul edilemez. Bu kapsamda muhataplarımızı artık; miladı dolmuş statükocu ve provokatif telaffuzları bir kenara bırakmaya, bunun yerine tarihi ve mevcut gerçeklere uygun makul ve mantıklı bir halde tahlile yönelmeye davet ediyoruz. Hem Kıbrıslı Türklerin hem de Rumların müreffeh geleceği ve Ada’da kalıcı huzur ve barış iklimi için en ülkü yolun bu olacağı muhakkaktır. Sonuç olarak Türkiye; bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yasal çıkarlarını her şartta desteklemeye devam edecektir. Bunun şuurunda olan siz değerli silah ve mesai arkadaşlarımın bu tarihi misyonunuzu bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da büyük bir özveri içerisinde yerine getireceğinize yürekten inanıyorum. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadar ki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı hürmetle anıyorum. Ayrıyeten Kıbrıs Türk halkının var oluş çabasının önderi Dr. Fazıl Küçük’ü, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, aziz şehitlerimizi, Kıbrıslı mücahitleri, mücahideleri ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor; gazilerimize, şehit ve gazilerimizin değerli ailelerine hürmet ve şükranlarımı sunuyorum. Sizleri bir sefer daha sevgiyle selamlıyor; misyonlarınızda üstün muvaffakiyetler diliyor; hepinizin gözlerinden öpüyorum. Kalın sağlıcakla” açıklamasında bulundu.

Haber: Ankara,