‘Bel sağlığınız için 40 dakikadan fazla sabit oturmayın’
BEL ağrısı toplumda en yaygın ağrı tipleri ortasında birinci sıralarda yer alıyor. Bilhassa ofis çalışanları, uzun mühlet oturarak ve ayakta kalarak çalışanlar ile gün içinde çok hareket etmeyen bireyler bel ağrısı ve bel problemleri ile karşı karşıya kalıyor. Bel sıhhatini korumak için bu hususta şuurlu olmak ve birtakım değerli noktalara dikkat etmek büyük ehemmiyet taşıyor. Bel sıhhati konusunda farkındalık oluşturmak için Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde ‘Bel Okulu’ aktifliği gerçekleştirildi. Aktifliğe katılan Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, “Bu özel programda bel ağrısının sebepleri, anatomisi, bununla nasıl uğraş etmemiz gerektiği, ömrünüzde neleri değiştirerek bunun üstesinden gelebileceğimizi öğretmeye çalışıyoruz. Bel sıhhatiniz için 40 dakikadan fazla sabit oturmayın” dedi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kısmı’ndan Uzm. Dr. Özge Yıldırım da oturuşa ve duruşa dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak “Mutlaka omuzlar dik ve karın kasları kasılı olması çok değerli. Kolların ve omuzların önde olması gerekir. Kendimizi gevşek bırakmamız gerekiyor” diye konuştu.
Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde ‘Bel Okulu’ aktifliği düzenlendi. Memorial İleri Omurga Merkezi tarafından düzenlenen aktiflikte Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ümit Dinçer ile Uzm. Dr. Özge Yıldırım sunumlarıyla iştirakçilere bilgi verdi. Günlük hayatta dikkat edilmesi gerekenler, konut ve ofis idmanları ile ergonomi tekliflerinin aktarıldığı oturumlarda, iştirakçiler bel sıhhati hakkında bilinçlendirildi. Aktifliğe hastalar da katılarak yaşadıkları süreçleri anlattı.
AYDOĞAN: BEL AĞRISI TOPLUMDA ÇOK YÜKSEK OLAN HASTALIK
Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, “Bel ağrısı toplumda uzun müddettir çok yüksek olan bir hastalık tipi. Bilhassa pandemi sonrası değişen hayat şartları, daha çok oturan, spor yapmayan, idmandan uzak hayat tarzı nedeniyle bel ağrısının arttığını düşünüyorum. Aslında önemli bir durum. Bedende bir yer ağrıyorsa kesinlikle bir alarm göstergesi veriyor. Orada işlerin yolunda gitmediğini gösteriyor demektir. Ameliyat ihtiyacı üzere noktalara kadar gidebilir. Bilhassa bel ağrısı bacağa yayılıyorsa, gece ağrısı oluyorsa, kilo kaybı yaşanıyorsa, ateş varsa biraz dikkat etmek lazım. Tabibe başvurmak gerekiyor. İşiniz ofis işi ise, oturuyorsanız kesinlikle ergonomik bir koltukta oturmamız gerekiyor. Örneğin uzun mühlet oturup çalışmamız gerekiyorsa birtakım oturma konumlarımız var. Dik oturmak, 40 dakikadan fazla oturmayacağımız bir sistem getirmek gerekir. Hatta uzun müddet birebir konumda çalışmayıp, ofiste bir grup idman programları çalışmamız gerekiyor” dedi.
YILDA 2-3 BEL AĞRISI ATAĞI BEDENİN ALARMIDIR
Bel ağrısının iş gücü kaybına ve sıhhat sıkıntılarına neden olduğunu belirten Aydoğan, “Bu bahiste bir farkındalık oluşturup bunun önüne geçmek gayesiyle bu programı düzenledik. Memorial İleri Omurga Merkezi olarak düzenleyip muhakkak aralıklarla da tekrarlayarak vatandaşlarımıza bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Örneğin bel ağrısı yaşıyorsanız ve yılda 2-3 tane atak geçiriyorsanız artık beden alarm veriyor demektir. Bu ömür stilinizde birtakım şeyleri değiştirmeniz gerektiğini size işaret ediyor. Bel ağrısının sebepleri, anatomisi, bununla nasıl çaba etmeniz gerektiği, ömrünüzde neleri değiştirerek bunun üstesinden gelebileceğinizi burada öğretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
YILDIRIM: TIPKI DURUMDA OTURMAK BEL SIHHATİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kısmı’ndan Uzm. Dr. Özge Yıldırım da oturuşa ve duruşa dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak “Mutlaka omuzlar dik ve karın kasları kasılı olması çok kıymetli. Kolların ve omuzların önde olması gerekir. Kendimizi gevşek bırakmamız lazım. Otururken belimizi takviyeyle oturmamız gerekiyor. Online çalışma pandemi sonrası çok yaygınlaştı. Daima birebir durumda oturmak bel sıhhatini önemli manada olumsuz etkiliyor. Bunlara dikkat etmek lazım. Hayatımıza kesinlikle hareket katmanız lazım. Hepimizin mümkün olduğunca yürüyüş ve karın kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik idmanlar yapmamız gerekiyor. Omurga sıhhati için çok çok değerli. Zira en sık bel ağrısı sebebi kasların uygunsuz kullanımı” tabirlerini kullandı.
DİNÇER: NASIL YÖNETEBİLECEĞİMİZİ DÜZGÜN BİLMEMİZ GEREKİYOR
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ümit Dinçer, “Bel ağrısı toplumdaki her birey için son derece kıymetlidir. Bel ağrısını nasıl yönetebileceğimizi âlâ bilmemiz gerekiyor. Tedavi etmenin en kolay yolu ona karşı korunaklı olunması. Münasebetiyle uygun idmanlar yapmak, iş ömründe ne üzere adımlar atmalıyız, ne üzere uygulamalar yapmalıyız bunları bilmek gerekir. Ağrılarla ilgili uyanık olmak gerekiyor. Şayet kolay ağrı kesicilerin ve uygulamalarla geçmiyorsa o vakit bir fizik tedavi rehabilitasyon uzmanını karşısına geçmek gerekir. Sonrasında yapılacak olan değerlendirmelerde ağrınızın neden kaynaklandığını tespit edildikten sonra da fizik tedaviye başvurabilirsiniz” dedi.
“AYAĞIMI KALDIRMAYACAK DURUMA GELDİM”
Etkinliğe katılan 56 yaşındaki Yıldıray Yıldırım ise bel ağrısının 10 yıl evvel başladığını belirterek “Araba bagajına eşya taşırken belimde bir şey hissettim. O vakit ağrı kesici ve fizik tedaviyle devam ettim. Ama her seferinde gerçek hareket etmediğim ve kimi yanlış hareketlerimden ötürü yılda bir fizik tedavi süreçlerini yaşadım. O süreçte artık ayağımı çok güç kaldırdığımı hissettim. Daha sonra Mehmet Aydoğan hocamla tanıştım. Operasyonu geçirdiğim süreçte hem hastanede olsun hem de hocam olsun bana çok büyük takviyelerde bulundu. Bu yararlı bilgilerle daha kaliteli yaşamaya devam ediyorum” dedi.
“FELÇ RİSKİNDEN DÖNDÜM”
47 yaşındaki Fatih Temur da yıllardır oturarak çalıştığı için bel ağrısı yaşadığını belirtti. Tıpkı vakitte sırt fıtığı yaşayan Temur, “Geçen yıl bel ağrısı ve uyuşmayla şikayetlerim başladı. MR çekildiğinde ise omuriliğimin kopmak üzere olduğunu ve felç riskimin olduğunu anlattılar. Rastgele bir tedavinin olamayacağı bir an evvel ameliyatla bunun halledilmesi gerektiğini söylediler. Yolumuz Mehmet Aydoğan hocamla kesişti. Kendisi de bu bahiste çok bilgili olduğu için tavsiyeleri üzerine ameliyata karar verdik. Uzun ve şiddetli bir süreçten sonra olağan bir hale döndük. Sırt fıtığının ise çok az görülen bir hadise olduğunu söylediler. Kireçlenmenin yanı sıra huduttaki zayıflamayla bunun operasyondan çekilebileceği anlatıldı. Süratli bir biçimde karar verdik. Sıhhatimize kavuştuk” diye konuştu.
