Bingöllü Arıcılar İlkbahar Dönüşü için Hazırlanıyor
Arılarının gelişimi için kış mevsimini Akdeniz Bölgesi’nde geçiren Bingöllü arıcılar, ilkbaharda memleketlerinin serin yaylalarına dönmeye başladı.
Çetin kış şartlarının karar sürdüğü Bingöl’de, havanın soğumasıyla şiddetli iklim şartlarında arı kaybı yaşamamak için kovanlarını Adana ve Mersin üzere kentlere götüren arıcıların büyük kısmı yılın yaklaşık 6 ayını bu bölgelerde geçiyor.
Akdeniz ikliminde gelişen ve çoğalan arılar için tabiatın canlandığı ilkbaharda Bingöl’e dönüş seyahati başlıyor.
Arıcıların tır ve kamyonlara yüklediği kovanlardaki arılar, kilometrelerce süren seyahatin akabinde Bingöl’ün Karlıova, Genç, Adaklı ve Kiğı ilçelerindeki yaylalarda güçlü florayla buluşuyor.
Kovanları itinayla araçtan indirerek, sıralı biçimde yaylalara dizen arıcılar, daha sonra kovanların ağzını açarak arıları özgürlüğüne kavuşturuyor.
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tarafından coğrafik işaretle tescillenen ve onaylanan “ilk Türk balı” unvanını kazanan Bingöl balı, eşsiz bitki örtüsü içerisinde büyük emekle üretiliyor.
Arıcılar bu yıl randımandan umutlu
Arıları ekim ayından itibaren Mersin’e götürdüklerini anlatan Şenli, tabiatın canlanmasıyla yaklaşık 2 bin 500 kovanı tırlarla Bingöl’ün Karlıova ilçesindeki Şeytan Dağları’nın eteğindeki topraklarına getirdiklerini söyledi.
Arıcılığın büyük emek gerektirdiğini tabir eden Şenli, şöyle devam etti:
“Binlerce kilometre yol yapıyoruz. 24 saatten fazladır uyku uyumuyorum. Arıların yüklenmesi, indirilmesi bayağı emek sarf ediliyor. Flora bu sene varlıklı, umudumuz randımanın yeterli olması.”
“Bundan sonraki gayemiz ihracat”
Bingöl Valiliğinin himayesinde Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliğinin teşebbüsüyle Bingöl Üniversitesi işbirliğiyle imzalanan protokol kapsamında doğallığı korunarak, milletlerarası standartlarda üretilen balın Migros mağazalarında tüketicilerle buluşacak olmasına değinen Şenli, bu gelişmelerin kendilerini memnun ettiğini söyledi.
Şenli, umutlarının bu yıl düzgün bir dönem geçirmek olduğunu belirtti.
Bingöl balının Avrupa Birliği tarafından coğrafik işaretle tescillenmesinin kendilerine yarar getireceğini lisana getiren Şenli, “Bundan sonraki maksadımız ihracat.” dedi.
Hasan Şenli (22) de arıcılığı kuşaklardır sürdürdüklerini anlatarak, bu yıl da zahmetli bir sürecin akabinde kovanlarını memleketlerine getirdiklerini belirtti.
Şenli, “Umarım verimli bir dönem geçiririz. Vatandaşlarımıza daha kaliteli bal yedirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
