BİYOSAD, Biyoteknoloji Vadisi’ni tanıttı
BİYOTEKNOLOJİ Sanayicileri Derneği (BİYOSAD), 4,5 milyar dolar yatırım bedeliyle hayata geçirdiği Biyoteknoloji Vadisi’ni düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı. Dernek, bilim ve teknoloji alanındaki yatırımlarından biri olarak hayata geçirdiği Biyoteknoloji Vadisi ile biyoteknolojide Türkiye’yi en gelişmiş 10 ülke ortasına sokmayı hedefliyor.
BİYOSAD, 4,5 milyar dolar yatırım kıymetiyle hayata geçirdiği Biyoteknoloji Vadisi’ni düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı. İstanbul Tuzla’da, 2,7 milyon metrekarelik bir alanda imaline başlanan Biyoteknoloji Vadisi; Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB), teknoloji geliştirme bölgesi, Ar-Ge merkezleri, teknoloji transfer ofisi, test ve kalibrasyon laboratuvarları, patent ofisleri, biyoteknoloji ile ilgili lise ve meslek yüksek okulu üzere bölümün tüm katmanlarını ve dinamiklerini içeren biyoteknoloji ekosistemlerinden biri olarak tasarlandı. 20 bin nitelikli istihdam sağlaması planlanan Biyoteknoloji Vadisi’nden her yıl 15 milyar dolarlık ihracatın yapılması planlıyor.
BİYOSAD ve Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Lideri Dr. Ercan Varlıbaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı olarak yürüttükleri projenin global biyoteknoloji ekosisteminde Türkiye’ye öncü bir rol kazandırmak maksadıyla hayata geçirildiğini söyledi. Biyoteknoloji Vadisi’nin Avrupa ve Asya’nın en büyük biyoteknoloji kümelenmesi olarak faaliyete geçmeye hazırlandığını anlatan Varlıbaş, “Biyoteknoloji alanındaki yerli ve ulusal teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasında kıymetli bir merkez olmasını planladığımız Biyoteknoloji Vadisi, tıpkı vakitte endüstriyel büyümeyi destekleyen ve toplumsal yararları artıran projelere mesken sahipliği yapacak. Vadiyi, sanayi ve akademi ortasındaki iş birliklerini de teşvik ederek ileri seviye araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütmek ve yenilikçi tahliller sunmak için ülkü bir ortam oluşturacak halde kurguluyoruz” dedi.
‘BİYOTEKNOLOJİ SAVUNMA SANAYİ KADAR STRATEJİK BİR ALAN’
Dünyada biyoteknolojinin en stratejik yatırım alanlarından biri haline geldiğine dikkat çeken Dr. Ercan Varlıbaş, “Günümüzde savunma sanayi kadar ilgi gören biyoteknolojinin ehemmiyetini Covid-19 pandemisi periyodunda çok net gördük. Tüm dünyayı derinden sarsan bu hastalığın hem aşısının hem de tedavilerinin geliştirilmesinde biyoteknoloji kilit rol oynadı. Teneffüs aygıtı bulunamadığı için kaybedilen hastalar, birbirinin eldivenlerine el koyan ülkeler gördük” sözlerini kullandı.
Biyoteknoloji yeteneği olan ülkelerin birçok avantaja sahip olduğunu anlatan Varlıbaş, şunları söyledi:
“Biyoteknoloji ekonomik olarak da çok stratejik ve katma kıymeti yüksek bir alan fakat bu işi katma kıymetli hale getirecek teknolojilere ulaşmak için bir altyapıyla birlikte bu işi bilenlerin, yönetenlerin ve pazarlayanların bir ortada olduğu ekosistem gerekiyor. İşte Biyoteknoloji Vadisi ile bu ekosistemi oluşturmayı amaçlıyoruz. Zira ekonomik büyüklük olarak Türkiye, dünyada 20’inci sırada yer alıyor fakat biyoteknolojide 48’inci sıradayız. Bu da biyoteknoloji alanında ekonomik büyüklüğümüzle orantılı olmadığımız bir yerde olduğumuzu gösteriyor. Ülkemizi bu alanda hak ettiği yere getirmek için öncelikle sanayicisinden yatırımcısına, start-up’undan akademisyenine ve bilim insanına, eğitimcisinden öğrencisine, araştırmacısından vasıflı çalışanına kadar biyoteknolojinin tüm taraflarına bir ortaya getirecek bir yapı oluşturmak istedik Proje tamamlanıp tüm ayaklarıyla faaliyete geçtiğinde, ülkemizin biyoteknoloji alanındaki bilgi ve teknoloji birikimini kıymetli ölçüde artıracak, bu birikimi yerli ve ulusal üretime ve ihracata dönüştürecek yaşayan, gelişen ve büyüyen bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz. En son maksadımız ise çok stratejik ve değerli bir alan olan Türkiye’yi biyoteknolojide dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi ortasına sokmak.”
‘BİOSB 160 FİRMAYA KONUT SAHİPLİĞİ YAPACAK’
Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin biyoteknolojik üretim yapan 160 firmaya mesken sahipliği yapacağını söz eden Varlıbaş, “20 bin nitelikli istihdam sağlaması planlanan BİOSB, katma bedeli yüksek eser ihracatıyla Türkiye’nin ihracat ünite bedelini artırarak gayrisafi ulusal hasılanın yükselmesine ve refah düzeyinin yükselmesine katkı sağlayacak. Her yıl 15 milyar dolarlık ihracatın yapılacağı planlanan Biyoteknoloji Vadisi, tıpkı vakitte ithal ikame eserlerin üretilmesine imkan veren yapısıyla Türkiye’nin biyoteknoloji ithalatını da azaltacak” diye konuştu.
‘BİYOTEKNOLOJİ ALANINDAKİ NİTELİKLİ İSTİHDAMI ARTACAK’
Bu tarafıyla Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki küresel rekabet gücünü artırılacak olan projenin birebir vakitte teknoloji odaklı iş gücüne olan talebi ve nitelikli istihdamı artıracağını belirten Varlıbaş, “Böylece ülkemizdeki nitelikli işçinin korunacağını ve yurtdışındaki uzmanların Türkiye’ye kazandırılacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte Biyoteknoloji Vadisi çatısı altında, Türkiye’nin seçkin üniversiteleri ve araştırma merkezleri ile geliştirilecek stratejik iştiraklerin, bilimsel araştırmalar ve eğitim süreçlerinde değerli ilerlemelere taban hazırlayacağını öngörüyoruz. Vadide inşa edilecek lise ve meslek yüksekokulu aracılığıyla, kalıcı ve yenilikçi akademi-sanayi iş birlikleriyle teşvik etmeyi planlıyoruz. Böylelikle akademisyenler, öğrenciler ve araştırmacıların sektörel bilgi ve uygulama yeteneklerine sahip, geleceğe hazır bireyler olarak yetişmelerine takviye olmayı hedefliyoruz. Öte yandan Biyoteknoloji Vadisi’nde faaliyet gösterecek biyoteknoloji firmaları ve sıhhat dalına yönelik üretim yapan firmalar; ilaç, tıbbi aygıt geliştirme, üretim ve dağıtım alanlarında Türkiye’nin öz yeterlilik potansiyelini artıracak. Vadi, bu fonksiyonuyla vatandaşlarımızın daha ekonomik, süratli ve kaliteli sıhhat hizmetlerine erişimine katkı sağlayacak” dedi.
‘START-UP’LAR İÇİN TAKVİYE DÜZENEKLERİ SAĞLAMAK İSTİYORUZ’
Biyoteknoloji Vadisi’nin bölümün büyük sanayi kuruluşları ile biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren start-up’ları bir ortaya getireceğini lisana getiren Varlıbaş, “Start-up’larımız bir yandan vadinin sunduğu Ar-Ge merkezi, teknoloji transfer ofisi, test ve kalibrasyon laboratuvarları, patent ofisleri üzere imkanlardan yararlanırken öteki yandan biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren girişimcilerle iş birlikleri kurma fırsatı yakalayacak. Start-up’lar için ayrıyeten çeşitli kuluçka merkezleri ve dayanak düzenekleri sağlamak istiyoruz. Böylelikle yeni ve yaratıcı tahlillerin ve teknolojilerin geliştirilmesine yer hazırlayabileceğimizi, yerli teşebbüslerin milletlerarası pazarlara açılması için imkan oluşturabileceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
BİYOTEKNOLOJİ VADİSİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN KARARLI ADIMLAR ATIYOR
Biyoteknoloji Vadisi’nin çevresel ve toplumsal sorumlulukları merkezine aldığını belirten Varlıbaş, “Önemli gayelerimiz ortasında, operasyonlarımızda yenilenebilir güç kullanımını yüzde 70 oranında artırarak sürdürmek, vadimizde yürüttüğümüz nitelikli eğitim projeleriyle topluma katkı sağlamak ve güçlü altyapılar tesis ederek kapsayıcı ve sürdürülebilir bir endüstrileşmeyi desteklemek yer almaktadır. Ayrıyeten, inovasyonu güçlendirme yoluyla sürdürülebilirliğe katkı sunacak yenilikçi tahliller geliştirmeyi amaçlıyoruz. Tüm bu stratejilerle, Biyoteknoloji Vadisi, sürdürülebilir bir gelecek inşası için kararlı adımlar atmaktadır” dedi.
GÜNEY KORE’DE MOU MUTABAKATI İMZALADI
Biyoteknoloji Vadisi’nin global biyoteknoloji alanındaki vizyonunu hayata geçirebilmesi için ulusal ve milletlerarası iş birliklerine büyük değer verdiklerini belirten Dr. Ercan Varlıbaş, “Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar kapsamında Güney Kore, Boston ve Tayvan’daki milletlerarası temaslarımız büyük ilgi gördü ve bize daha fazla işbirliği imkanı sundu. Bilhassa özel olarak davet edildiğimiz Tayvan ve Güney Kore’deki etkinliklerde çok kıymetli aralıklar kaydettik. Örneğin Türkiye’nin onur konuğu ağırlandığı Güney Kore’de Incheon Özgür Ekonomik Bölgesi Komite Üyesi Won-Sok Yun ile birlikte karşılıklı uygun niyet mutabakatı (MoU) imzaladık. Biyoteknoloji alanında karşılıklı bilgi ve teknoloji transferini amaçlayan bir adım olan bu mutabakat, iki ülke ortasında sürdürülebilir iş birlikleri kurulmasına yer oluşturuyor” diye konuştu.
‘GLOBAL YATIRIMCILARLA GÜÇLÜ TEMASLAR KURMAYI HEDEFLİYORUZ’
ABD’nin Boston kentinde 16-19 Haziran tarihlerinde düzenlenecek olan Bio International Convention Fuarı’na katılacaklarını açıklayan Varlıbaş, “Global yatırımcılarla güçlü kontaklar kurmayı hedefliyoruz. Türkiye’yi böylesine itibarlı bir etkinliklerde temsil etmekten gurur duyuyoruz. Biyoteknoloji Vadisi’nin memleketler arası seviyede görünürlüğünü artırmak ismine çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Aynı tarihlerde Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Boston Büyükelçiliği’nin dayanağıyla Boston Büyükelçilik Konutu’nda gerçekleştirilecek özel bir aktifliğe de mesken sahipliği yapılacak. Aktiflikte, bölgede faaliyet gösteren biyoteknoloji firmaları, beyaz yaka çalışanları ve üniversitelerin öğretim üyeleri bir ortaya gelecek.
Reklamdır
