Brüksel’de Avrupa Günü Kutlamaları ve Türkiye’nin Katkıları

Avrupa’da birlik fikrine hayat veren Schuman Bildirisi’nin yıl dönümünü söz eden Avrupa Günü nedeniyle Brüksel‘deki Avrupa Birliği (AB) kurumları kapılarını vatandaşlara açarken, Türkiye‘nin AB Daimi Temsilciliği de bir stant alanı kurdu.

Bu sene 75’incisi kutlanan Avrupa Günü, Brüksel sakinlerinin ağır ilgisiyle karşılandı.

AB Kurulu, Avrupa Parlamentosu ve AB Kurulu üzere kurumların önünde uzun kuyruklar oluştu.

Etkinliğin açılışını AB Komitesinin Eşitlik, Hazırlıklılık ve Kriz İdaresinden sorumlu üyesi Hadja Lahbib yaptı.

Ziyaretçiler, Lahbib ile Komite binasında fikir alışverişinde bulundu.

Aileleriyle binaları ziyaret eden çocuklar da kendilerine yönelik faaliyetlerle keyifli anlar yaşarken, meslek hedefleyen gençler de AB çalışanlarıyla sohbet ederek bilgi alma fırsatı buldu.

“Türkiye başka Avrupa ülkelerine iletisini iletmeye devam etmeli”

Türkiye‘nin AB Daimi Temsilciliği de Avrupa Ekonomik ve Toplumsal Komitesi binasında bir stant alanı açtı.

Ziyaretçilere, Türk kahvesi ile Türk mutfağından lezzetler ikram edildi.

Türkiye‘nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “9 Mayıs Avrupa Günü’nüz kutlu olsun. Brüksel’de 9 Mayıs Avrupa Günü vesilesiyle AB kurumları kapılarını vatandaşlara açtı. Biz de bu kurumlardan biri olan Avrupa Ekonomik ve Toplumsal Komitesinde Türkiye ile ilgili stant açtık. Bu stantta Türk mutfağından lezzetler sunuyoruz. Türkiye ile ilgili bir ekip ikramlar sunuyoruz. Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilgili bilgiler sunuyoruz.” diye konuştu.

Kaymakcı, 9 Mayıs’ın, Avrupa’da yıllarca birbirleriyle savaşan iki ülkenin kömür ve çelikte birlik fikri etrafında birleşme kararı aldığı gün olduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

“O vakit Almanya ve Fransa ile başlayan AB bütünleşme süreci, AB’nin 27 ülkeli yapısıyla sonuçlanmış durumda. Ülkemiz de AB’ye aday bir ülke. 16 faslı açmış, bir faslı kapatmış bir aday ülke. Umarız önümüzdeki periyotta Türkiye de ıslahat sürecinin hızlanmasıyla ve Avrupa çapında Türkiye’nin sanayi, savunma, güvenlik, jeostratejik bağlantısallık, güç üzere alanlarda artan kıymeti nedeniyle AB’ye üyelik sürecimizin hızlanması kelam konusu olabilir. Türkiye başka Avrupa ülkelerine iletisini iletmeye devam etmeli.”

Avrupa’da üç çeyrek asırlık birliğin tarihçesi

Dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman, iki yıkıcı savaş görmüş Avrupa’nın “birleşmesi” fikrini 9 Mayıs 1950’de ortaya atan isim oldu.

Schuman Planı çerçevesinde Federal Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg, savaşın ham hususları olan kömür ve çeliği barış aracına çevirme maksadıyla 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu (AKÇT) kurdu.

Tarihte birinci kere devletlerin, yetki ve egemenliklerinin bir kısmını uluslar üstü kuruma devrettiği bu model, Avrupa’nın ekonomik entegrasyonunun önünü açmış oldu.

AKÇT, 1957’de mal ve hizmetlerin özgür deveranını öngören Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) dönüştü.

AET’nin başarısı üzerine İngiltere, Danimarka ve İrlanda, Birliğe müracaat yaptı. İngiltere’nin Fransa tarafından iki defa veto edilmesinin akabinde 1973’te üç ülke birden AET’ye üye oldu.

Yunanistan’ın 1981’de, İspanya ve Portekiz’in 1986’da katılmasıyla üye sayısı 12’ye ulaştı.

1993’te Maastricht Antlaşması, AB’nin mevcut yapısını oluşturan en son muahede oldu.

Birlik, 1 Ocak 1995’ten itibaren “Avrupa Birliği” olarak anılmaya başlarken birebir yıl Avusturya, Finlandiya ve İsveç’in iştirakiyle 15 üyeye ulaştı.

1999’da ortak para ünitesi “avro” kabul edildi ve 2002’de 12 ülkede tedavüle girdi.

AB, 1 Mayıs 2004’te, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Güney Kıbrıs Rum İdaresi, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya’nın iştirakiyle beşinci ve en büyük genişlemesini yaşadı.

Bulgaristan ve Romanya’nın 2007’de, Hırvatistan’ın ise 2013’te AB’ye katılmasıyla üye sayısı 28’e çıktı.

31 Ocak 2020’de İngiltere’nin ayrılmasının akabinde halihazırda AB’ye üye 27 ülke bulunuyor.

Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ, Gürcistan, Moldova, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Ukrayna ve Türkiye, aday ülkeler ortasında yer alırken Kosova da “potansiyel aday” olarak nitelendiriliyor.