Celal Adan’dan, Can Atalay hakkındaki kararın okutulmasına tepki
TBMM’de Can Atalay kararının okutulmasına yansılar sürüyor…
Konuya ait MHP’li yetkililerden açıklama geldi.
MHP’DEN AÇIKLAMA
TBMM Başkanvekili Celal Adan yaptığı açıklamada, TBMM’nin, ulusal iradenin tecelligahı, Ulusal Gayret’in karargahı olduğunu söyledi.
TBMM’nin, Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dahi Büyük Taarruz öncesi meşruiyet için başvurduğu makam olduğunu vurgulayan Adan, “Bu meclis, Polatlı’da top sesi duyulurken Ankara’dan çekilmeyen hamasettir. 15 Temmuz gecesi bombalar altında bile milletin nöbetini tutan dirayettir.” diye konuştu.
Gazi Meclis’in, taş ve toprağın çok daha ötesinde bir manayı taşıdığını lisana getiren Adan, “Onun sonları, binamızın etrafını çeviren duvardan ibaret değildir. Türk milletinin kalbinin çarptığı neresi varsa Gazi Meclis’in hudutları oraya kadar uzanmaktadır. Zira bu meclisi, kalbi Türkiye ile birlikte atan herkesin sesi ve kelamı olarak pahalandırmak gerekir.” tabirini kullandı.
“O MAZBATALAR VATANIN TAPUSUDUR”
Celal Adan, TBMM’de farklı kanıların zenginlik olarak kabul edildiğini, ortak hassasiyetlerin buluşma noktası olduğunu, Meclisin birlik ve beraberliğin mimarı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Bu noktada milletin vekili olarak Meclis’te yer alan herkesin taşıması gereken bir sorumluluk vardır. Milletin helal oylarıyla bizlere devredilen mazbatalar, kutlu bir emanettir. O mazbatalar, vatanın tapusu, devletin namusudur. Bu mazbatalar sayesinde elde ettiğimiz haklar, ulusal egemenliğe ziyan vermek için, devlet düşmanlarını müdafaa etmek için kullanılamaz.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, HER TÜRLÜ SİYASAL TASARRUFUN ÜZERİNDEDİR”
Karaca’nın, Genel Heyette, AYM’nin Atalay ile ilgili karar kararını okuttuğunu hatırlatan Adan, yaşananların milletin vicdanında derin bir rahatsızlık uyandırdığını lisana getirdi.
TBMM Başkanvekili Adan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
İçtüzüğe ters halde süreç tesis edilmesi, meclis teamüllerinin hiçe sayılması, millet kürsüsünün siyasi şov yerine dönüştürülmesi, kabul edilemez bir durumdur. Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü, her türlü siyasal tasarrufun üzerinde ve ötesindedir. İçtüzük kararları açık, yasal sonlar nettir. Bu sonları aşmak, yalnızca Meclis’in kurum kimliğine değil, temsil ettiği millet egemenliğine de ziyan verir. Şanlı Meclisimizin vakarına ve milletimizin haysiyetine yakışır biçimde hareket etmeyi, hepimiz için ulusal bir görev olarak görmek mecburiyetindeyiz. Bu vazifeyi bize temel bildiri eden, Gazi Meclis’in ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi anısıdır. Meclisimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz ruhu şad olsun, büyük milletin büyük Meclis’i sonsuza dek var olsun.
