Dervişoğlu: “Bu İhaneti Durdurmak, Kastedenlerin de Hesap Vermesinden Sorumluyuz”
(ANKARA) – İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, “Ekim ayından beri ne oldu biliyor musunuz? PKK’nın 40 yılda yapamadığını, Cumhur İttifakı 6 ayda yaptı. Erdoğan’ın 23 yıldır diyemediğini, PKK bir günde söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silah bırakıyorum derken, Türk devletini mağlup ilan edip, tapu senedine savaş açıyorlar. Türk milletine ölesiye yabancılaştılar ki milletimizden de alkış bekliyorlar. Göremedikleri şu; alkışla değil, sandıkta tokatla karşılaşacaklar, tokatla” dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nı Çankaya’daki Lozan Parkı’nda topladı. Türk ve parti bayraklarıyla donatılan parktaki ağaçların üzerine terörle uğraş şehitlerinin fotoğrafları ve isimleri ile “Unutmadık, unutturmayacağız” notu asıldı.
“Türk’e ve Türkiye’ye duyulan kin bitmemiş”
Aslında tarihin tekerrür ettiğini söyleyen Dervişoğlu, “aynı ortaklar, tıpkı mutabıklar ve tıpkı kelamda karşıtlarla 2009’da Oslo’da başlatılan, 2015’te güya rafa kaldırılan tahlil sürecinin Türkiye’nin sonları dışında olgunlaştırılıp bugüne kadar sinsice getirildiğini” söz etti.
Dervişoğlu, şunları kaydetti:
“Demek ki neymiş? Türk’e ve Türkiye’ye duyulan kin bitmemiş… Lozan’ın kapalı unsurları yokmuş, sinsi düşmanları varmış. Bugün birebir çiçeğin tomurcuğu olarak açan MHP ve DEM, 2018’den 2024’e kadar dört seçim boyunca muhalefeti enfekte ettiler. Biri dışarıdan terörize ederek, biri muhalefetmiş üzere görünerek, biri AKP güdümünde, başkası PKK güdümünde siyaseti durmadan zehirlediler.
Kürt’ü de Türk’ü de, Alevi’yi de Sünni’yi de tahrik ve tahkir ettiler. Artık bu kirli oyunun giriş ve gelişme kademeleri tamamlanmış, artık sonuç basamağı sahneye konulmuştur. Tek tesellim, hiçbirinin gizleyecek, saklayacak bir şeyi kalmamıştır. Kelamda hükümdarları da müttefikleri de danışmanları da soytarıları da çıplaktır. Yıllarca PKK yaftasıyla siyaseti kirletip dizayn ederek iktidarda kalanlar, bugün PKK ile ittifaklarını, barış diye yasallaştırıyorlar. Bu soysuz ilgiyi resmileştirip, yeni Türkiye’yi kiminle ve nasıl kuracaklarını ilan ediyorlar.
Kurulduğu günden itibaren Cumhuriyetle arbedesi bitmeyen AKP’nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapu senedi Lozan’la ilgili kanısı, kime, niçin düşman olduklarının ve kimle, niçin ittifak ettiklerinin de bir özetidir. Cumhuriyet, bunlara nazaran kapatılması gereken bir parantez,
Milli Çaba özür dilenmesi gereken bir kusurdur. Terörsüz Türkiye’den kasıt, işte tam olarak budur. Terörsüz Türkiye, terör örgütleriyle ittifakla ve müzakereyle sağlanmaz, hukukla, adaletle, demokrasiyle ve özgürlüklerle sağlanır. Cumhuriyetin ruhuna, prensiplerine, kanun ve kurumlarına karşı, bitmeyen nefretleriyle başkaldıran odaklar, partiler, örgütler ve teröristler ‘gayri ulusal iç cephelerini’ kurdular. Olmayan savaşa artık bir de barış ilan ediyorlar. O hain ve küçük akıllarıyla planlar yapıp, bizi de ‘bunlar barışa karşı’ diye yaftalıyorlar. Her kavramı, pahası ve duyguyu eğip bükmeğe becerikliydiler ve alışıktırlar: Demokrasi, bunlar için; yalnızca kendilerinin karar aldığı ve konuşabildiği, istemediklerini ise susturdukları rejimin ismidir.
“Biz sorgulamaya ve hesap sormaya devam edeceğiz”
Tapu senedimiz olan Lozan’ı ret ve inkar ederek, Türkiye’yi işgalci ve soykırımcı ilan eden, elde ettikleri tüm kazanımları silahlı çabayla sağladıklarını söyleyen, silah bırakmayı, Türkiye’den elde edecekleri ödünlere ve beklentilerine uygun yasal ve anayasal düzenlemelere endeksleyen, binlerce evladımızın katiline özgürlük ve siyaset yapma hakkı isteyen, sırtlarını dayadıkları emperyalist güçlerden aldıkları takviyelerle hala koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit etmeye kalkışan bu canilerle neyin pazarlığını sürdürüyorsunuz, hiç sormak aklınıza gelmedi mi? Hangi emellerinden vazgeçmişler? Üniter yapımıza kastetmeyi terk etmişler mi? Federasyon, konfederasyon, kanton hayallerinden uzaklaşıp, ortak vatan teraneleriyle parçalanamaz bütünlüğümüze darbe vuracak hesaplardan geri duracaklar mı? Bir sorunu aşıyor üzere görünerek, Türkiye’yi bölgede ve milletlerarası tabanda daha büyük belalarla baş başa bırakmak gayelerinden cayacaklar mı? Anayasa’da tabirini bulan vatandaşlık tarifine itirazlarını sürdürecekler mi? Artık herkes melek pozuna bürünmüş, barış havariliği yapıyor. Biz sorgulamaya ve hesap sormaya devam edeceğiz. İktidarın kendi geleceğini kurtarmak ve kendisine vakit kazandırmak hedefiyle planladığı fakat Türkiye’nin geleceğini karartacak bu teslimiyet ve yıkım sürecine asla müsaade vermeyeceğiz.
“Ya devleti bir şahıs malı yapmak isteyen onlar kazanacak, ya Cumhuriyet hepimizin diyen bizler kazanacağız”
“Şimdi Gençliğe Hitabe’yi o duvardan indirin ve elinize alın”
Dervişoğlu, konuşmasında gençlere seslenerek, şöyle konuştu:
Bizim muhalefetimizse sizsiniz, sorun ve sorgulayın, konuşun, bağırın. Kâfi ki susmayın siz susmazsanız, bu vatanın harimiismeti kararmayacaktır.
“Bundan sonra bütün günler 19 Mayıs’tır”
Ekim ayından beri ne oldu biliyor musunuz? PKK’nın 40 yılda yapamadığını, Cumhur İttifakı 6 ayda yaptı. Erdoğan’ın 23 yıldır diyemediğini, PKK bir günde söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silah bırakıyorum derken, Türk devletini mağlup ilan edip, tapu senedine savaş açıyorlar.
