Ebeler anne adaylarına gebelik sürecinde rehberlik ediyor
Sağlık Bakanlığınca hazırlanan “Doğal Olan Olağan Doğum Aksiyon Planı” kapsamında her hamileye bir ebe verilmesi, hamile okullarının yaygınlaştırılması anne adaylarının daha şuurlu ve sağlıklı gebelik süreci yaşamasını sağlıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen “Doğal Olan Olağan Doğum Hareket Planı” kapsamında anne ve bebek dostu hastane sayısı artıyor.
Bu kapsamda Antalya’daki Kepez Devlet Hastanesi’nde hayata geçirilen “Gebe Okulu” ve “Her Hamileye Bir Ebe” uygulamaları hamilelerin hayatını kolaylaştırdı.
Aldıkları eğitimlerin yanı sıra haftanın makul günleri fizyoterapistler eşliğinde pilates, yoga yapan hamileler, sağlıklı ve istikrarlı beslenmeyi, hakikat nefes alıp vermeyi, kendisinin ve bebeğinin bakımını, doğum sancısıyla baş etme sistemlerini de öğreniyor.
Gebeliğini birinci öğrendiği andan doğum sonrası bebeğini kucağına alana kadar anne adayına eşlik eden ebeler, annelerin daha rahat hamilelik süreci geçirmesini sağlıyor.
Kepez Devlet Hastanesi Başhekimi Ramazan Gürkan, AA muhabirine, hastanelerinin primer sezaryen doğum oranlarında dünya ortalamasının altında olduğunu, bunun için Cumhurbaşkanlığından ödül aldıklarını söyledi.
Anne ve bebek sıhhatine çok değer verdiklerini anlatan Gürkan, anne ve bebek dostu bir hastane olduklarını söz etti.
Yeni doğum yapan Fatma Çakmakçı da üçüncü bebeğini de olağan doğumla dünyaya getirdiğini, bu türlü olunca doğum sonrası daha çabuk toparlandığını vurguladı.
Ebelerin her evrede yanında olduğunu anlatan Çakmakçı, “Ebelerimizin ilgisinden çok mutluyum. Gebeliğimi öğrendiğimden doğum sonrasına kadar her etapta bana ebe eşlik etti. Bebeğimi yanımdan hiç ayırmadılar, emzirmeme de yardım ettiler.” dedi.
“Çok daha bilinçliyim”
Üçüncü bebeğini de olağan doğumla dünyaya getiren Havva Sülek ise gebelik sürecinde kilosunun, tansiyonunun takip edildiğini anlattı.
İlk çocuğunun 8 yaşında olduğunu ve o süreçte bu türlü imkanların bulunmadığını lisana getiren Sülek, “Şimdi hamilenin takibinin yapıldığı okul bile var. Sancı odasında pilates topuyla yaptığımız antrenmanlar daha rahat doğum yapmamı sağladı. Yapay sancıya bile gerek kalmadan doğum yaptım. Bu süreçte eşim yanımdaydı ve daima dayanak oldu. Çok daha bilinçliyim, bebeğimin ağlamasından ne istediğini ayırt edebiliyorum.” diye konuştu.
Gebelerden Şükran Özdemir, gebe olduğunu öğrenince heyecandan gözyaşı döktüğünü, bir anda kaygıya kapıldığını söz etti.
Hastanede aldığı eğitimler sonrası dehşetinin heyecana dönüştüğünü belirten Özdemir, “Burada emin ellerdeyiz. Kilo almamayı, sağlıklı beslenmeyi her şeyi öğrendim. Doğuma hazır hissediyorum. Ne vakit başıma bir şey takılsa çabucak ebemi arıyorum.” dedi.
Doğum salonları ev konseptinde hazırlanıyor
Gebe Okulu sorumlusu ebe Sevcan Çakır ise erkeklerin askerlik anısının bayanların ise doğum hikayesinin hiç bitmediğini vurgulayarak, “Bu öyküde rol alarak, onlara eşlik ediyoruz.” tabirini kullandı.
Doğum salonu sorumlusu 25 yıllık ebe Elif Yılmaz da 2 binin üzerinde bebeğin doğumuna şahit olduğunu belirterek, olağan doğum yapan anne 24 saatte taburcu olurken, sezaryenle doğum yapanın 48 saat ve daha fazla hastanede kaldığını bildirdi.
Doğum salonlarını mesken konseptinde hazırladıklarına dikkati çeken Yılmaz, anne adaylarına ağrı çekmemesi için masaj yapıldığını, ılık duş aldırıldığını, antrenman yaptırıldığını kaydetti.
