Eğitim Sen’den Proje Okulları Atamalarına Protesto
(İZMİR) – Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir Şubeleri üyeleri, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) proje okullarına yönelik öğretmen atamalarını protesto etmek maksadıyla İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
Eğitim Sen İzmir Şubeleri ismine Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Candemir tarafından okunan “Proje okulları atamalarında liyakat temel alınmalı, siyasal takımlaşma uygulamalarına derhal son verilmelidir” başlıklı açıklamada “Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları açıklanmıştır. 2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu üzere tekrar şeffaflıktan uzak ve liyakat unsurunu hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve objektif hiçbir kritere dayanmamakta; büsbütün siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir. Bakanlık; rastgele bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleksel yeterlilik üzere objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet hissini önemli manada zedelemekte; emek, birikim ve mesleksel yetkinlik yok sayılmaktadır” denildi.
Atama sürecinde kıdem, hizmet puanı ve mesleksel yeterlilik üzere objektif göstergelere bakılmaksızın yapılan görevlendirmelerin, adalet hissini zedelediği belirtilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun müddettir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat üzere kontrole kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi takımlaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve tecrübeli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde ‘Bakanlık takdiri’ sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, yalnızca ferdî mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; tıpkı vakitte eğitimin niteliğini direkt etkilemektedir.
“Uygulamalar hukuka ve kamu faydasına açıkça aykırı”
Eğitim Sen’in, proje okulları uygulamasına birinci günden itibaren neden karşı çıktığı yapılan son atamalar sonucunda bugün çok daha yeterli anlaşılmaktadır. Atama yetkilerinin büsbütün Bakanlık onayına bağlandığı mevcut sistem, liyakati büsbütün ortadan kaldırmış; öğretmen ve yönetici atamalarını siyasal ve sendikal yakınlık yerine indirgemiştir. Sendikamızın bu çarpık duruma yönelik hiçbir itirazı dikkate alınmamış; taleplerimiz ise cevapsız bırakılmıştır. Atamalarda mesleksel kıdem, hizmet mühleti, akademik yeterlilik ve performans üzere objektif kriterlerin olmaması, bu uygulamanın keyfiliğini gözler önüne sermektedir. Bu uygulamalar, kamu idaresi unsurlarına, hukuka ve kamu faydasına açıkça terstir.”
Eğitim işçilerine çaba çağrısı
Eğitim kurumlarının iktidarın art bahçesi olmadığının vurgulandığı açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat asıllı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati ehemmiyettedir. Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın art bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama siyasetlerinden derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik temel alınmalıdır. Bunun için atılması gereken adımlar muhakkaktır. Öncelikli olarak proje okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır. Hangi okulların proje okulu olacağı, vilayetlerde kurulacak bağımsız ve liyakat temelli komitelerce belirlenmelidir. Öğretmen atamaları, yönetici atama ve misyon uzatma kriterleri liyakata dayalı olmalıdır. Görevlendirmeler, somut ölçütlere bağlanmalı; mesleksel tecrübe, hizmet puanı üzere kriterler temel alınmalıdır. Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakan’a bırakılmasının, eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği açıktır. Ulusal Eğitim Bakanı’na tanınan ve keyfiyete neden olan bu yetkiler sonlandırılmalıdır. Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değiştirme hakları yalnızca proje okulları ile sınırlandırılmamalı, genel tayin sistemi içinde değerlendirilmelidir. Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer art bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuksal süreci sonuna kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir. Tüm eğitim işçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte gayrete davet ediyoruz.”
Reklamdır
