Elazığ’da Konteyner Kent Sakinleri Tahliye Ediliyor, Bir Depremzede Hastaneye Kaldırıldı
(ELAZIĞ) – Elazığ Valiliği, 250 konteynerin bulunduğu Kırklar Mahallesi Konteyner Kent sakinlerinden konteynerları boşaltmalarını istedi. Tahliye yazısının ardından 79 yaşındaki İbrahim Hakkı İncel kötüleşerek hastaneye kaldırıldı. Konteyner kent sakinleri tarafından hastaneye kaldırılan İncel ağır bakıma alındı. İncel’in hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
Elazığ’da meydana gelen 2020 sarsıntısı, akabinde 6 Şubat sarsıntılarından etkilenen depremzedelerden yaşadıkları konteyner kenti boşaltmaları istendi. Gelir kaynakları olmadığını belirten depremzedeler mesken kiralama imkanları olmadığını belirterek, duruma reaksiyon gösterdi.
Konteyner kent sakinlerinden Müzehher Keyifli, sıhhat durumu ciddiyetini koruyan İbrahim Hakkı İncel’in konteyner kentlerden çıkarılmak istenmelerine üzüldüğü için kötüleştiğini söyledi. İncel’in sıhhat durumundan kaygı ettiklerini belirten Keyifli, şunları söyledi:
“İki gün evvel konteynerkentten çıkarılmamız için kağıtlar geldi. Kapı kapı gezdiler imzalamamız için. Birçok imzalamadı. Zira gidecek yerleri yok bu insanların. Kira ödeyecek durumları yok. Hepsinin minimum fiyatın çok altında maaşları var. Burada yaşayan komşumuz İbrahim Hakkı İncel abimiz, dün AFAD vazifelileri imzayı atmadığımız için polis, zabıta ve AFAD yetkilileriyle geldiler. Bu gözdağı idi. İnsanları korkutmak için geldiler. bunun farkındayız biz. Komşumuz İbrahim Hakkı İncel, AFAD yetkilileri ile görüştü. Aslında kendisi aygıta bağlı yaşıyor. Üzülüyor, çok üzülüp içerleniyor. Sonrasında kötüleşiyor. Ambulans çağırıyorlar. Şu an ağır bakıma alındı.
“Sesimizi duymadılar”
Bütün bunlar vebaldir. Biz hakkımızı Allah’a bıraktık. Bahsi geçen Hakkı abimiz yıllardır CİMER’e yazılar yazdı. elimizde sayfa sayfa yazdığı yazılar var. Daima dedi ki ‘devlet büyüklerimiz duyacak sesimizi.’ Hiçbir halde duymadılar. Yanıt da yazmadılar. Şunu hiç anlayamadılar. Burada yaşayan insanların hiçbiri bu konteynerlerde yaşamak istemiyorlar. Keyfinden de yaşamıyorlar. Hepimiz bu konteyner kentlere mahkum kalmışız. Çocuklarımız mesken ortamını unuttu. Zira hiç birimiz kira ödeyecek durumda değiliz. biz bunu anlatamadık. Bu kadar baskıya, bu kadar zulüme sessiz kalıyorsak demek ki öteki dermanımız yok. Biz bunu yıllardır anlatamadık. Aldıkları veballe yaşasınlar.”
Reklamdır
