Eşini öperken ‘elektrik çarptı’: “Ağzımın içinde hala bacak kıllarım uzuyor”
The Mirror’da yer alan habere nazaran birinci etapta yüz hudutlarına baskıdan kaynaklı nevralji tanısı konulan Sarah Susak’ın belirtileri geçmeyince bir kulak burun boğaz uzmanına yönlendirildi. Avustralya’nın Melbourne kentinde olduğu muayene sırasında ağzını açar açmaz doktor tümörü fark etti. Yapılan biyopsi sonucunda Sarah, baş ve boyun bölgesini etkileyen, hudutları sinsi formda saran adenoid kistik karsinom tanısı aldı.
“AĞZIMIN İÇİNDE HALA BACAK KILLARIM UZUYOR”
Tümörün alınabilmesi için Sarah’a ‘açık yüz ameliyatı’ uygulanması gerekti. Operasyonla birlikte gözünü; işitme duyusunu, dişlerini ve damağının yarısını kaybetti. Cerrahlar, damağını bacağından aldıkları deriyle, çenesini ise fibula kemiğiyle yine inşa etti. Sarah, “Ağzımın içinde hala bacak kıllarım uzuyor” diyerek yaşadıklarını esprili bir lisanla anlattı.
RADYOTERAPİ SONRASI YENİ KRİZ
Başarılı geçen ameliyat ve akabinde uygulanan radyoterapi sonrası Sarah, 5 yıl süren güçlü bir düzgünleşme sürecine girdi. Lakin hastalık peşini bırakmadı… 7 yıl sonra akciğerinde küçük bir lezyon daha tespit edildi ve alındı. Operasyondan bir hafta sonra ise Sarah, bedeninde yayılan uyuşma nedeniyle tekrar hastaneye koştu. Evvel panik atak zannedilen bu durum, saatler içinde uzunluğundan aşağısının büsbütün felç olmasıyla sonuçlandı.
Yapılan testler sonucu Sarah’a ‘Guillain-Barre Sendromu (GBS)’ teşhisi konuldu. Bu az görülen otoimmün hastalık, hudut sistemine saldırarak süreksiz felce yol açabiliyor. Sarah, ağır bakımda haftalarca ömür uğraşı verdi; entübe edildi, trakeotomi yapıldı, komaya girdi…
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ ‘VEDA MEDİTASYONU’
Doktorların aylar sürecek güzelleşme iddialarının bilakis Sarah, iki buçuk ay içinde hastaneden taburcu edildi. Sonrasında altı ay süren rehabilitasyon sürecinde yürümeyi ve yutkunmayı yine öğrendi. Bu süreçte en büyük destekçisi ise ‘Veda meditasyonu’ oldu.
Sarah, meditasyonun ruhsal gücünü keşfettikten sonra bu tecrübelerini diğerlerine da aktarmak için “Medi Steady Go” isimli kendi teşebbüsünü başlattı. Hudut sistemini yatıştırmaya yönelik teknikleri paylaştığı bu projeyi, “iyileşmenin içsel kaynaklarla mümkün olduğunu” anlatmak için kurdu.
