Hemşire Meryem Poyraz, Sokaklarda Sanatını Yaşatıyor
Gaziantep’te hemşire olarak görev yapan 27 yaşındaki Meryem Poyraz, tarihi sokakları resmediyor.
Ana sınıfı öğretmeninin teşvikiyle fotoğraf çizmeye başlayan Meryem Poyraz, 6 yaşından bu yana elinden fırçayı bırakmıyor.
Kentte hemşire olarak görev yapan Poyraz, mesai saatleri dışındaki vakitlerde tuval, fırça ve boyalarını alıp sokak sokak gezerek sanatını icra ediyor.
Resim tutkusunu sokak ressamlığı yaparak sürdüren Poyraz, portre ve sürrealist çizimlerin yanı sıra sokakta gördüklerini tuvaline resmediyor.
Mersin’de 2 stant açan ve fotoğraflarının gelirini kanser hastası çocuklara bağışlayan Meryem Poyraz, AA muhabirine, çocuk yaşlardan bu yana fotoğraf çizdiğini söyledi.
Boş vakitlerini fotoğraf çizerek doldurduğunu lisana getiren Poyraz, “Resim çizmeye olan ilgim çocuk yaşlarda, okuma yazma bilmediğim vakitlerden itibaren var. Ana sınıfı öğretmenimi çok fazla sevmem münasebetiyle sınıfta daima fotoğraf çiziyordum. Öğretmenim fotoğraflarımı beğendikçe ben daha fazla çizmeye başladım. Okuma yazma bilmediğim için ve küçük bir çocuk olduğum için bir şeyleri söz etmem fotoğraf lisanıyla daha kolaydı. O vakitlerden beri fotoğraf çiziyorum.” dedi.
“Resim çizmek, anlatamadığım birçok şeyi tabir edebiliyor”
Poyraz, dünyaca ünlü ressamlardan Frida Kahlo ve Salvador Dali’yi örnek aldığını belirterek, çizimlerinde onların bakış açısına yer verdiğini söyledi.
Görüp beğendiği her şeyi çizdiğini anlatan Poyraz, şöyle konuştu:
“Resim çizmek benim için anlatamadığım birçok şeyi söz edebiliyor. Bazen yaşadığım hoş anıları çizerek anı defteri formunda biriktiriyorum, onları kendimce ölümsüzleştiriyorum. Hayatımın her alanında bir hobiden çok yaşama biçimi üzere oldu. Çantamda yahut ceketimin cebinde her vakit küçük bir defterim olur. Defter olmadığı vakit da telefonumun uygulamasından dijital fotoğraf çizerim. Gördüğüm her şeyi yakalamaya çalışırım. Bir nevi günlük üzere benim için. Benim kameram ve çıkardığım fotoğraflar, çizimlerim oluyor.”
Poyraz, tarihi sokakların kendisine daha çok ilham verdiğini tabir ederek, şunları kaydetti:
“Resim çizmeyi sokakta daha fazla seviyor olmamın nedeni, insanlara sanatı biraz daha indirgeyebilmek, stantlarda ya da daha büyük stüdyolarda görmektense, sokakta karşılaşabilme ihtimallerinin olduğunu göstermek. Beşerler çizdiğim şeye bakıp kendilerince bunu yorumladıklarında, onlarla fotoğraf üzerinden irtibat kurduğum vakit beni daha çok memnun ediyor. Ben sanatın, fotoğrafın bu kadar uzak yerlerde, bir fanusta olmasını istemeyen insanlardanım. Bence sanat ulaşılabilir olmalı. Fotoğraf çizerken tarihi yerler seçmemin sebebi ise tarih bildiğimiz üzere doku, his açısından daha değerli. Tarihi bir eser niteliği kazanmak, dokusu olan yerlerde daha kolay. Ambiyans olarak da ruhumu derinleştirip daha hoş fotoğraflar çizmeme yardımcı olabiliyor.”
