İmamoğlu’nu savunduğu için AKP’den ihraç edilen Kocabıyık: Uyanıklar savunmamı beğenmemiş

Tutuklanarak misyondan alınan Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek olmasının akabinde AKP’den ihraç edilen Hüseyin Kocabıyık, “Çok uyanık arkadaşlar akılları sıra benim savunmamı beğenmemişler ve bu metnin parti arşivine girmesini engellemişler” dedi. 

Kocabıyık, “Ak Parti siyasi tarihimizin en büyük esprisini yaptı. Bilindiği üzere geçtiğimiz hafta beni partiden ihraç ettiler. Gönderdikleri tebligatta ihraç münasebeti motamot şöyle belirtilmiş: ‘partinin tüzük ve programına, demokrasi, insan hakları ve hukukun kozmik temel kural ve normlarına ters faaliyetlere katılmak, takviye olmak veya şahsen muhalif hareket ve süreçlerde bulunmak’  Bu şaka değil, Ak Parti beni demokrasi, hukuk ve insan haklarına alışılmamış hareketlerimden ötürü ihraç etmiş. Siyasi mizaha katkılarından ötürü bu arkadaşları teşekkür ederiz ancak ciddiyet ne olacak?” tabirini kullandı. 

Kocabıyık savunmasını da “Ak parti merkez disiplin heyetindeki çok uyanık arkadaşlar akılları sıra benim savunmamı beğenmemişler ve bu metnin parti arşivine girmesini engellemişlerdir. . Hiç niyetim yoktu lakin bu durum karşısında kelam konusu savunmamın Türkiye arşivine girmesini sağlamak benim için bir vazife haline gelmiştir.” kelamlarıyla paylaştı. İşte Kocabıyık’ın savunması: 

-Parti tüzük ve programına, demokrasi, insan hakları ve hukukun kozmik temel kural ve normlarına muhalif faaliyetlere katılmak, takviye olmak veya şahsen ters aksiyon ve süreçlerde bulunmak” savıyla Ak Parti’den ihracım talep edilmektedir.

“KURULUNUZ İRONİ YAPIYOR VE BÜYÜK CİDDİYETSİZLİK SERGİLİYOR”

-Kurulunuz şayet ihracımı bu münasebete dayandırıyorsa, belirli ki ironi yapıyor ve büyük bir ciddiyetsizlik sergiliyor. Ben bütün hayatım boyunca olduğu üzere, Ak Parti’de siyaset yaptığım müddette de Ak Parti’nin kuruluş beyannamesi ve programında yer alan kıymetlere inandım; demokrasi, hukuk ve insan hakları gayreti verdim. Esasen hali hazırdaki sorun da, Ak Parti’nin bu prensip ve kıymetlere açıkça muhalif siyaset yapar hale gelmesidir.

-Herhangi bir savunmaya gereksinim duymuyorum, çünkü herkes her şeyi biliyor. Lakin şu konuları siyasal tarihin ayı üzere tespit etmekte yarar görüyorum:

-Ak parti uzun iktidar yıllarının değerli kısmında Türk milletine hizmet etmiş bir siyasi kurumdur. Demokrasi, hukuk, insan hakları üzere kozmik pahalar bakımından da tarihî gelişmelere öncülük etmiştir. Aslında bizim üzere demokratlar da bu misyondan ötürü siyasal eğilimleri çerçevesinde Ak Parti’ye takviye olmuşlardır.

“PARTİ KENDİNİ VAR EDEN BÜTÜN KIYMETLERE MUHALİF SİYASİ YOL TAKİP ETTİ”

-Ancak son dönemlerde, parti kendini var eden bütün kıymetlere muhalif bir siyasi yol takip etmiştir. Esasen bütün itirazlarımız bu gelişmeye karşıdır.

Bu süreçte:

“ANAYASAYA İTAATSİZLİK EDİLDİ”

Parti Kuruluş Beyannamesi, program ve tüzükte yer alan bütün bedellere sadakatsizlik gösterildi. Mevcut Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına itaatsizlik edildi. Anayasa mahkemesinin kararlarına uyulmadı. Anayasa kararı olduğu halde AİHM kararları tanınmadı. Şahsi siyasi emellere hizmeti amaçlayan bir yargı sistemi oluşturuldu. Hukuk ve adalet istibdatlaştırıldı. Anayasanın 24. unsuruna alışılmamış tutum ve siyasi kararlarla Ak Parti hukuken risk altına sokuldu.

Demokrasimizi geliştirmek yerine sonlar daraltıldı. Muhalefet ögeleri, gazeteciler, aydınlar, öğrenciler mahpusa atılarak terbiye edilmeye çalışıldı. En son olarak, siyasi rakipler, kendi yaşadıklarımız ve deneyimlerimiz unutularak, yargı yoluyla tasfiye edilmeye çalışıldı. Bu partide yönetici ve milletvekili olan birtakım bireylerin neden zenginleştiği hiç merak edilmedi.

Sonuç olarak: Minareler devrildi. Kubbeler çökertildi. Mescitlerden muhabbet uzaklaştırıldı. Müminler adaletsiz bir tertibin askerleri haline getirildi. Ben bu hale getirilmiş bir siyasi partiden ihraç edilmek üzereyim. Adalet ve kalkınma partisine verdiğim çok emek ve döktüğüm çok alın teri vardır. Bu partinin bana kazandırdığı da çok kıymet vardır. En başta çok âlâ beşerler ve dostlar tanıdım. Ve doğal ömrümün sonuna kadar koruyacağım birtakım uygun anılarla ayrılıyorum. Üstteki satırlar ve mahiyetindeki tespitler muhalefet korkusuyla yazılmamıştır.Umarım Adalet ve Kalkınma Partisi kuruluş metinlerinde ve programındaki pahalara savunmaya tekrar başlar ve  eskisi üzere güçlü kıymetlerle tekrar, Türk milleti hizmetine devam eder. Samimi temennim budur. Benim söyleyeceklerim bundan ibarettir.