İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda Arkeoloji ve Etnografya Müze Sergisi
İzmir’de tarihi Alsancak Tütün Fabrikası’nın onarımının akabinde hayata geçirilen İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda yer alan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, çağdaş müzecilik anlayışıyla kentin 8500 yıllık tarihine ışık tutuyor.
Efes, Pergamon, Smyrna, Teos, Metropolis, Klazomenai antik kentleri ile Yeşilova ve Ulucak höyüklerinde yürütülen hafriyatlarda ortaya çıkarılan buluntular, müzede sergilenen yaklaşık 6 bine yakın yapıtla birlikte İzmir’in arkeolojik zenginliğini gözler önüne seriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze, “tematik sergi” anlayışındaki sistemiyle klasik müzelerden ayrılıyor.
İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Yardımcısı Uzman Arkeolog Elif Erginer, AA muhabirine, müzede İzmir ve etrafındaki antik kentlerde yürütülen hafriyat çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan yapıtların sergilendiğini söyledi.
Erginer, müzenin klasik müzeden farklı olarak çağdaş müzecilik anlayışıyla düzenlendiğini vurgulayarak, arkeolojik ve etnografik yapıtların tematik stant tekniğiyle ziyarete sunulduğunu kaydetti.
Müzenin giriş katı ve birinci katında arkeolojik, ikinci katında ise etnografik yapıtların yer aldığını tabir eden Erginer, “Denizden Gelen Güç”, “Eğlencenin Ruhu”, “Mermerde Yaratılan Miras”, “Ölümün Sembolleri”, “Medeniyetin Zihni” ve “Bilgi ve Mitler Ortasındaki Dünya” üzere tematik salonlarla her yaştan ziyaretçinin asırlar öncesine uzanan etkileyici bir tarih ve kültür seyahatine çıkarıldığını anlattı.
Homeros’un başı 54 yıl ortadan sonra birleşmişti
Erginer, müzedeki Homeros heykelinin hem ilişkin olduğu Helenistik devri hem de İzmir’in kültürel mirasını simgeleyen değerli yapıtlardan biri olarak dikkati çektiğini söyledi.
Heykelin ziyaretçileri “Bilgi ve Mitler Ortasındaki Dünya” salonunda karşıladığını belirten Erginer, heykelin hikayesine ait şunları kaydetti:
“Heykel, 1950 yılında Menderes ilçesindeki Klaros Antik Kenti’nde hafriyat yapan Lut Robert tarafından bulundu ve İzmir Arkeoloji Müzesi’ne teslim edildi. Yalnızca gövdesi bulunan yapıtın, 30 yıl sonra başı da gün yüzüne çıkarıldı. 2004 yılında baş ile gövde birleştirildi. Helenistik periyoda ilişkin epeyce özel bir eser. Antik devir şairi ve ozanı Homeros’un milattan evvel 8. yüzyılda İzmir’de yaşadığına inanılıyor. İlyada ve Odisseia destanlarının muharriri olarak biliniyor.”
Erginer, Homeros heykelinin yanı sıra Roma Devri’ne ilişkin Efes Antik Kenti’nin kurucusu Androklos heykeli, Efes Vedius Gymnazyumu’nda bulunan Küçük Menderes’in ırmak yaradanı Kaystros heykeli ile Smyrna Agorası’ndan çıkan Poseidon ve Demeter kabartmasının da ilgiyle incelendiğini söyledi.
İlgi artıyor
Yaklaşık 1,5 yıldır hizmet veren müzenin ağır ilgi gördüğünü söz eden Erginer, “Bu yılın birinci 4 ayında yerli ziyaretçi sayımız 50 bine yaklaşırken, yabancı ziyaretçi sayısı ise 1500’ü geçti. Biz, ziyaretçimiz müzemizde ağırlamaktan son derece memnunuz.” dedi.
İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda çabucak hemen her gün bir aktiflik gerçekleştirildiğini lisana getiren Erginer, müzeyi gezenlerin burada yapılan stant, konser ve söyleşilere de katılma imkanı bulduğunu söyledi.
Özellikle çocuklara yönelik etkinliklere değer verdiklerini aktaran Erginer, “İlk ve ortaokul öğrencilerinin yaratıcı drama çalışmaları oluyor. Çocuklar kimi vakit Homeros, kimi vakit Afrodit ya da Athena oluyorlar. Bu karakterlerle özdeşleşerek tarihi deneyimliyorlar. Onların, tarih ve arkeoloji sevgisine müze olarak küçük de olsa bir katkıda bulunmaktan çok memnun oluyoruz.” diye konuştu.
Erginer, ziyaretçilerin antik yapıtları gezerken tıpkı vakitte tarihi fabrikanın mimari dokusunu da deneyimlenebildiğini kelamlarına ekledi.
Reklamdır
