Kadın Girişimciden Geleneksel Kahvehaneye Modern Dokunuş
İstanbul‘da 20 yıl tertip işleriyle uğraştıktan sonra Tekirdağ’a yerleşen 42 yaşındaki Seval Susar, 2 yıldır işlettiği kahvehanede çalışma azmiyle müşterilerinin takdirini kazanıyor.
Susar, İstanbul’da uzun yıllar çalıştıktan sonra kent hayatını geride bırakarak 2 yıl evvel annesinin doğduğu yer olan Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere Mahallesi’ne yerleşmeye karar verdi.
Mahallede bir mühlet tarla işleriyle uğraşan Susar, daha sonra mahallenin kahvehanesini işletmeye karar verdi.
İlk olarak kahvehanenin dışını boyayan Susar, içine çeşitli nostaljik eşyalar yerleştirdi, yaptığı düzenlemelerle işletmesini toplumsal buluşma alanına dönüştürdü.
Önceden yalnızca erkeklerin kullandığı kahvehane, bayanların ve mahalleye gelen tatilcilerin de kullandığı bir işletme haline geldi.
Sabah kahvehaneyi açarak ocağın başına geçen Susar, gün boyunca müşterilerinin siparişlerini servis ederek çalışma azmiyle etrafındakilere örnek oluyor.
Seval Susar, AA muhabirine, tabiatla iç içe bir yerde yaşama hayalini yıllar sonra gerçekleştirdiğini söyledi.
İstanbul’da uzun yıllar etkinliklerde organizatörlük yaptığını belirten Susar, “Uzun yıllar süren bu iş hayatımın akabinde her vakit hayalini kurduğum bir ömrü gerçekleştirmek için radikal karar aldım. Uçmakdere’de yaşamaya başladım. Burada bir köy kahvesi işletiyorum. Küçük keçi sürüm var, onlarla ilgileniyorum. Tıpkı vakitte zeytin işlerimizle de uğraşıyorum.” dedi.
“Köy kahvesi yalnızca erkeklerin gittiği bir yer olmaktan çıktı”
Susar, birinci aldığında işletmenin klasik köy kahvehanesi görünümünde olduğunu, yaptığı değişikliklerle burayı farklı atmosfere kavuşturduğunu lisana getirdi.
Kahvehanenin herkesin gelebildiği bir alana dönüştüğünü söz eden Susar, “Öncelikle kahveyi renklendirdik, farklı konseptler geliştirdik. Gördüğünüz üzere bir ’80’ler Odası’ oluşturduk. Dış cephede de çeşitli fotoğraf çalışmaları yaptık. Emelimiz, köy havasını korurken tıpkı vakitte kahvemize otantik görünüm ve sıcak atmosfer kazandırmaktı. İşletmemin tesiriyle köy kahvesi vakitle yalnızca erkeklerin gittiği bir yer olmaktan çıktı. Artık bayanlarımız da rahatlıkla gelip oturabiliyor, çayını içip sohbet edebiliyor.” diye konuştu.
Susar, bayanların hayatın her alanında olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Köy dışından gelen konuklarımızı de kahvemizde ağırlıyoruz, hatta bazen ben içerideyken gelip ‘Kahveci nerede?’ diye soruyorlar. ‘Buyurun, benim.’ dediğimde şaşırıyorlar. Benim bu işe başlamamdaki en büyük motivasyon, bayan ve erkek işi ayrımı yapmadan, bir erkek bu işi yapabiliyorsa, bir bayan da çok hoş yapabilir diye düşünerek bu işe başladım.”
Mahallede yaşayan Şükran Meral de Susar’ın kahvehaneyi işletmeye başlamasıyla burasının havasının değiştiğini söyledi.
Gelen herkesin kahvehaneye bayan eli değdiğini fark ettiğini belirten Meral, “Renkli camlar, iç yerde kullanılan fotoğraflar ve daha pak, nizamlı bir ortam oluşturulmasıyla kahvenin çehresi değişti. Evvelce bayanlar kahveye neredeyse hiç uğramazdı, artık herkes rahatlıkla gelip çayını içebiliyor, sohbetini edebiliyor.” tabirlerini kullandı.
“Kahvehaneyi baştan sona değiştirdi”
Ali Ozan Meral ise Uçmakdere’nin bilhassa yaz aylarında çok sayıda ziyaretçi ağırlayan bir mahalle olduğundan bahsetti.
Kahvehanenin işletmecisinin değişmesiyle insanların uğrak yeri haline geldiğini anlatan Meral, “Seval Hanım teşebbüsçü birisi ve 2 yıldır kahvehaneyi işletiyor. Evvelden daha çok erkekler geliyordu. Kahvehaneyi baştan sona değiştirdi. Antika eşyalar yerleştirdi. Nişan, doğum günü üzere etkinlikler de yapılıyor. Kahvehane köye renk kattı. Burası herkesin kullandığı hayat alanı haline dönüştü.” dedi.
