Kadın Girişimcilerin Rolü ve İstihdamda Eşitlik Vurgusu
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) Lideri Nurten Öztürk, birtakım yanlış görüşlerin değişmesini umduğunu belirterek, “Çalışan bayan, konutuyla yeteri kadar ilgilenemiyor yahut vakit bulamıyor’ fikrinin ortadan kalkmasını diliyorum. Zira çalışan bayan her şeye yetişir. Sahiden meskenine daha kaliteli vakit ayırabilir. Pek çok şapkayı birlikte taşıyabilir. Aile Yılı’nın bu bahiste anlayışı değiştireceğini düşünüyorum.” dedi.
Öztürk, bir programa katılmak üzere geldiği Konya’da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007’de kurulan KGK’nin 81 vilayette 7 bin üyesi olduğunu söyledi.
Kadınların girişimcilik konusunda teşvik ve desteklenmesi için çalışmalar yürüttüklerine değinen Öztürk, “Kadın istihdamını da önceliyoruz. Zira ülkemizde bayan istihdamı açısından istenilen seviyede değiliz. Cinsiyet eşitliği açısından da istenilen seviyede değiliz. Yalnız girişimcilik değil, hem bayan girişimciliği, cinsiyet eşitliği hem de istihdam konusunda pek çok proje yürütüyoruz.” diye konuştu.
Öztürk, inşaatta, tarımda, turizmde, endüstride “Kadın Eli”, “Yükselen Markalar”, “İşimiz Temiz” üzere projelerle istihdam ve teşebbüsü artırmak için bayanlara eğitimler verildiğini lisana getirdi.
“Türkiye’de şu an bayan teşebbüsçü oranımız yüzde 12 civarında”
“Göklerin yarısı kadınlarındır” Çin atasözünü çok sevdiğini vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti:
“Ulu başkanımız, ceddimizin da bayana inancı, ‘Toplumların kalkınması birlikte çalışmakla olur.’ üzere bize söylediği pek çok kelam var. Münasebetiyle biz; kuş tek kanatla uçamaz, kesinlikle bayanın iktisadın her alanında olması gerekir fikriyle çalışıyoruz. Şu an dünya genelinde yapılan işin üçte ikisini bayanlar yapıyor, lakin gelire baktığımızda yüzde 10’u bayanların. Yani dünya genelinde çok büyük bir adaletsizlik var. Türkiye’de şu an bayan teşebbüsçü oranımız yüzde 12 civarında. Bu evvelce çok daha düşüktü. Uğraşlarımızla bu yükseliyor ve yükselecek de.”
“Kadınlar, girdikleri her alanda başarılılar”
Öztürk, 2025’in Aile Yılı ilan edildiğini, pek çok düzenlemeyle bayanın da iş hayatında yer alacağını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Birtakım yanlış görüşlerin değişmesini umuyorum. ‘Çalışan bayan konutuyla yeteri kadar ilgilenemiyor yahut vakit bulamıyor.’ kanısının ortadan kalkmasını diliyorum. Zira çalışan bayan her şeye yetişir. Nitekim konutuna daha kaliteli vakit ayırabilir. Pek çok şapkayı birlikte taşıyabilir. Aile Yılı’nın bu hususta anlayışı değiştireceğini düşünüyorum. Aile çok kıymetli, hepimiz için en temel, en bedelli varlığımız. Aileyi kuran bireylerin de hem ailenin ekonomik şartları manasında takviye sağlaması lazım hem çocuğun eğitimi, beslenmesi, hayat kaidelerinin uygunlaştırılması konusunda dayanak vermesi lazım. Tek başına bir ailenin sorumluluğunu kaldırmak yerine hayatı paylaşmak ve ekonomik manada aileye girecek geliri, kaynayan AŞ sayısını ve o aştan yararlanacak çocuk sayısını sağlayabilmek bu yılın en kıymetli kazanımlarından biri olmalı. Çalışan bayanın önünü açmalılar, daha çok bayanı çalıştırmalılar. diye düşünüyorum. Çalışan bayan, konuşan bayandır. Bayanlar, girdikleri her alanda başarılılar, Hizmet düzeyine baktığımızda, hizmet kalitesini direkt artırıyorlar, özverililer.”
