Kirazda Örtü Altı Meyvecilik Önerisi
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rüstem Cangi, “Kiraz üzere eserlerde yavaş yavaş örtü altı meyveciliğe geçmek lazım zira dondan en kolay korunmanın yolundan bir tanesi de örtü altı meyvecilik.” dedi.
Cangi, AA muhabirine, nisan ayında hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü ve kar yağışının tesirli olduğu çok sayıda vilayette zirai don yaşandığını anımsattı.
Zirai dondan başta meyve ağaçlarının etkilendiğini belirten Cangi, “40 vilayette önemli manada tesirli oldu. Bu vilayetler ortasında meyveciliğin ve bağın merkezi Tokat da var. Üreticilerimize büyük geçmiş olsun diyoruz. Tokat’ta yaşanan zirai dondan en büyük ziyanı meyvelik alanlar gördü. Fındık, ceviz, kiraz, şeftali ve öteki meyve çeşitleri. Bağda hasar kelam konusu. Tarla eseri yapılan patates, pancar ve öteki eserlerde bu kadar hasar kelam konusu değil.” diye konuştu.
“Bölgelere nazaran çeşit seçimine dikkat etmemiz gerekiyor”
Ürün seçiminin ehemmiyetine dikkati çeken Cangi, “Bölgelere nazaran çeşit seçimine dikkat etmemiz gerekiyor. Antalya ve Mersin bölgesinde örtü altı meyvecilik ağır yapılıyor, muzda, kayısıda, erikte ve şeftalide yapılıyor. Kiraz üzere eserlerde yavaş yavaş örtü altı meyveciliğe geçmek lazım zira dondan en kolay korunmanın yolundan bir tanesi de örtü altı meyvecilik.” tabirlerini kullandı.
Türkiye’de örtü altı yetiştiricilik konusunda tecrübe ve teknolojide aşikâr bir seviyeye ulaşıldığına değinen Cangi, şunları kaydetti:
“Ülkemizin 80 vilayetinde örtü altında zerzevat yetiştirilirken bilhassa Antalya, Mersin ve Adana vilayetlerinde erkenciliğe yönelik örtü altında meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Son yıllarda örtü altı meyve yetiştiriciliği hem alan hem de yetiştirilen çeşitler açısından artış göstermektedir. Ülkemizde 2024 yılında örtü altı yetiştiriciliği yapılan 776 bin dekarın yaklaşık 65 bin dekarında örtü altı meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde 2024 yılında birinci sırada muz olmak üzere çilek, nektarin, üzüm, erik, kayısı, dut ve maviyemiş üzere 1 milyon ton meyve örtü altında üretilmiştir.”
Örtü altı meyvecilikte ilkbahar geç donlarının yaşandığı bölgelerde kiraz üzere birtakım eserlerde sera ısısı artırılarak eserin rahatlıkla alınabildiğini anlatan Cangi, “Soğuklama gereksinimi yüksek olan bu tip tiplerde sera teknolojileri üzerinde araştırmalar da yapmak gerekmektedir. Bu yetiştiricilik açık alandaki üretime nazaran maliyetli olmakla birlikte, erken eser alma, don, dolu üzere olumsuz iklim kaynaklı hasardan da korunma açısından değerli bir avantaj sayılabilir. Seralarda ısıtmada fanlı ısıtıcılar, radyant ısıtıcılar, jeotermal kaynak olan yerlerde jeotermal sıcak sudan da yararlanılmakta.” diye konuştu.
Prof. Dr. Rüstem ???????Cangi, küresel iklim değişikliğinden kaynaklı don ve gibisi afetlerin meyve üretimine tesirini azaltmak ve istikrarlı bir üretim için Türkiye ve dünya genelinde örtü altı meyveciliğe yönelik çalışmaların artacağı kanaatinde olduğunu kelamlarına ekledi.
Reklamdır
