Kız kardeşini taciz ettiği iddiasıyla imam Tarık Karadağ’ı öldüren çocuk hakim karşısına çıktı ‘Bana sarılınca bıçak karnına saplandı’

Yüreğir ilçesine bağlı Sinanpaşa Mahallesi’nde 24 Kasım 2024’te saat 14.45 sıralarında meydana gelen olayda teze nazaran, Fet Ahmet Gülşen Cami İmamı Tarık Karadağ ile sokakta karşılan M.A. ortasında tartışma çıktı. Tartışmada M.A. yanında bulunan bıçakla imam Karadağ’ı karnından ve sırtından yaralayıp kaçtı. Hastaneye kaldırılan imam Karadağ, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı.

Olay sonrası yakalanarak tutuklanan M.A. hakkında müebbet mahpus cezası istemiyle Adana Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık M.A. katıldı. Taraf avukatları ile öldürülen Tarık Karadağ’ın eşi müşteki Cennet Merda Karadağ da salonda hazır bulundu.

‘BAŞKA YERDE YAŞAYALIM’

Sanık M.A. savunmasında, imam Tarık Karadağ’ın kız kardeşini taciz ettiğini, bu olayı ise anne ve babasının kendi ortalarında fısıldaşırlarken duyduğunu söyledi. M.A., kendisini şöyle savundu:

‘SENİNLE BİRLİKTE BURADAN GİDELİM’

“Olaydan 1,5 yıl evvel kız kardeşim kursa başlamak istedi ve konutumuza en yakın mescitteki hafızlık kursuna gitmeye başladı. Tarık Karadağ da bu kursta hocaymış. Ben ve ailem kendisiyle bu biçimde tanıştık. Kardeşim birinci vakitlerde kursa çok istekli gidiyordu hatta kısa vakitte çeyrek hafızlık mertebesine ulaştı. Bir gün bize hocası TarıkKaradağ’ın kendisini başarılı olduğu için umreye götürmek istediğini söyledi. Bunun üzerine ailem de hocasıyla tanışmak için iftara davet etti. Tarık Karadağ, eşi ve çocuklarıyla bize iftara geldi. Ben ve ailem birinci başta hiçbir şeyden şüphelenmedik. Lakin bilhassa bize iftara geldikten sonra sık sık kardeşimi arayıp, ’’Seninle birlikte buradan gidelim. Öteki yerde yaşayalım’’ şeklinde telaffuzlarda bulunuyormuş.

Kardeşim aramalarına yanıt vermez olmuş. Kendisi bir gün babamı arayıp, Kurban bayramı öncesi kurstaki kız çocuklarına kıyafet alacağını, kardeşime de almak istediğini söylemiş. Müsaade vermeleri doğrultusunda başka kızlarla birlikte gelip konuttan alacağını belirtmiş.”

‘KARDEŞİMİN BACAĞINA ZORLA DOKUNMUŞ’

“Babamın müsaade vermesi üzerine konutumuza geldi lakin belirttiği üzere araçta kimse yokmuş. Kardeşimi de alarak alışverişe çıkmış. Alışverişte kardeşimin bacağına zorla dokunup, kıyafet almaya çalışmış. Kardeşim de bir an evvel alıp çıkmak için bir kıyafeti denemeden beğendiğini söylemiş fakat Tarık Karadağ denemesi konusunda ısrarcı olmuş. Kardeşim de bu durumdan rahatsız olduğu için bir an evvel konuta gitmek istediğini söylemiş. Tarık Karadağ yolda gelirken de kardeşime bize ’’Namaz kıldığımız için geç kaldık’’ demesi için tembihlemiş. Kardeşim kendisinin niyetinin berbat olduğunu anlayınca kurstaki hocalarına durumu anlatmış. Onlarda savcılığa cürüm duyurusunda bulunmuşlar sonra takipsizlik kararı verilmiş. Babam öbür yerlere de şikayet etmiş lakin sonuç alamamış.’’

’BACIMI NASIL TACİZ EDERSİN?’

M.A., imam Karadağ’ı nasıl öldürdüğünü şöyle anlattı: “Tarık Karadağ’ın kız kardeşime bir şey yapabileceğinden korktuğum için kendisiyle konuşmaya karar verdim. Olay günü arkadaşım D.B.B.’yi arayıp, ‘alışveriş merkezine gidelim’ dedim. Arkadaşım birisinin kardeşimi taciz ettiğini biliyordu fakat o gün onunla konuşmaya gideceğimizi bilmiyordu. Birlikte dolmuşa binip, alışveriş merkezine yaklaşınca indik. Arkadaşıma ‘Biraz yürüyüp, mescide gidelim’ dedim. Oda, ‘İyi olur. Aslında tuvaletim geldi’ dedi. Birlikte caminin oraya gittik. Bu esnada imam Karadağ, aracını park etmiş bagajdan bir şeyler indiriyordu. Ben kendisinin yapılı bir insan olduğunu bildiğim ve korktuğum için konuttan çıkarken mutfaktan bıçak almıştım. Karadağ’ın yanına gidip kendisine, ‘Buraya bak’ dedim. Oda, ‘Ne var lan!’ diye karşılık verdi. Sonrasında, ‘Sen benim bacımı nasıl taciz edersin?’ diye sordum. O da, ‘Sanane o….. çocuğu.Sen kimsin? Sana mı soracağım?’ dedi. Mutlaka inkar etmedi ve üzerime yürümeye başladı. Bu esnada bende kendimi korumak için yanımdaki bıçağı çıkardım. Hatta bıçağı ayağına yanlışsız tutuyordum. Kendisi benim üzerime gelip, bana sarılınca bıçak onun karnına geldi. Bıçağın karnına battığını hissedince çabucak çıkardım ve oradan kaçmak istedim fakat o sakinleşeceğine bana saldırmaya devam etti. Ben bıçağı saplamadım bile o benim üzerime gelince bıçak ona battı. Bu olay olurken de arkadaşım kaldırımda oturuyordu. Her şeyi gördü fakat dehşetinden müdahale edemedi. Bir biçimde Tarık Karadağ’ın elinden kurtulup, kaçtım. Ben kaçarken kendisi de yaralanmış üzere değildi. Hatta bana ‘Gel lan buraya, kaçma’ diye bağırıyordu. Bir müddet koştuktan sonra bir yerde durup, arkadaşımı aradım ve yine buluştuk. O da ağabeyini arayıp, durumu anlattı. Ağabeyi bizi almaya geldiğinde ben de annemi aradım. Annem bana kızdı.10-15 dakika sonra babam da beni arayıp, kızdı. Maksadım konuşup, Karadağ’ı uyarmaktı. O an ambulansı neden aramadım bilmiyorum, ben yaralandığını farketmedim bile. Konuta gittiğimde babam ne olduğunu sorunca, Karadağ’ın en son orada olduğunu ve kaçarken ayakta durduğunu söyledim. Polisleri dedem, babam ve ben aradık. Polisler gelince de bıçağımla birlikte teslim oldum.’’

‘ÇOK PİŞMANIM’

Sanık M.A.’ya şahit sözlerine karşı kelam hakkı verildi. M.A.,’’Ben bu türlü bir olayı planlamadım. Planlasaydım daha fazla bıçaklardım. Ayrıyeten rahmetlinin ailesi olaydan sonra benim uyuşturucu unsur kullandığımı argüman etmiştir. Katiyetle bu türlü bir şey yoktur. Olay benim ve şahitlerin anlattıkları biçimde gerçekleşti. Çok pişmanım. Yaptığım şey yanlış fakat olayların buraya kadar gelmesini ben istemedim. Ailesinden özür diliyorum.’’ Diyerek kendisini savundu.

ERTELENDİ

Cumhuriyet savcısı, mütaalasında şahit A.O.B. ile A.Y.’nin zorla getirilmesine, Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava evrakının bir örneğinin UYAP üzerinden gönderilmesine, F.A.’nın taciz olayını anlattığı kurs hocalarının şahit olarak dinlenmesine, sanık M.A.’nın tutukluluk halinin devamına ve eksik konuların giderilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık M.A.’nın tutukluluk halinin devamına karar verip, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.