Mersin’de “Dezenformasyon ve Korunma Yolları Mersin Çalıştayı” yapıldı
Mersin’de Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı Adana Bölge Müdürlüğünce “Dezenformasyon ve Korunma Yolları Mersin Çalıştayı” gerçekleştirildi.
Mersin Valiliği, Mersin Üniversitesi (MEÜ), Çukurova Üniversitesi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi işbirliğinde Suphi Öner Öğretmenevi’nde düzenlenen çalıştay, hürmet duruşunda bulunup İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Mersin Valisi Atilla Toros, çalıştayın açılışında, dezenformasyonun dijital çağın en tehlikeli virüslerinden olduğunu söyledi.
Dezenformasyonun kolay bir mevzu olmadığını aktaran Toros, kamuoyunu direkt bilgilendirmek, dezenformasyon ve propaganda ile hakikat ekseninde çaba etmenin kıymetli olduğunu kaydetti.
Toros, toplumu palavraya ve dezenformasyona karşı korumak zorunda olduklarına dikkati çekerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Dezenformasyon, insanları yanıltmak, yönlendirmek, kutuplaştırmak için şuurlu ve planlı biçimde üretilen, servis edilen bir algı operasyonudur, bazen haber başlığı, görüntü, bazen de bir görsel yoluyla karşımıza çıkar, toplumu manipüle etmeyi, kurumlara inancı sarsmayı emeller, aile bağlarını amaç alır, milletin ortak aklını, vicdanını bulandırmayı gaye edinir. Bugün artık bilgi kirliliği, etraf kirliliği kadar hayati tehdittir. Tabiatın bozulması, iklimi nasıl etkiliyorsa, bilginin kirlenmesi de toplumun sağduyusunu, ortak aklını tahrip etmektedir.”
Dezenformasyonla çabanın mecburilik olduğuna değinen Toros, “Dezenformasyonla uğraş yalnızca bağlantı kampanyası değil, bir ulusal güvenlik sorunudur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, gerçek bilginin süratli, şeffaf ve tesirli biçimde kamuoyuna ulaştırılması için gösterilen kararlılık bu uğraşın pusulasıdır.” diye konuştu.
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar da dezenformasyonla uğraşın toplumlar için mutlak bir ehemmiyete sahip olduğunu söz etti.
Dezenformasyonun toplumsal inancı zedeleyeceğini, siyasi kutuplaşmayı derinleştirdiğini ve demokratik sistemleri olumsuz yönlendirebileceğini aktaran Yaşar, şöyle konuştu:
“Genç nesillerin dezenformasyonla çabada hem avantajlı hem de dezavantajlı olduklarını görüyorum. Gençlerimizi avantajlı görüyorum zira teknolojiye hakimiyetleri ve dijital okuryazarlıkları hayli yüksek. Dezavantajlı konumdalar, çünkü yeni medyanın ağır içerik akışına ve bilhassa dezenformasyona en fazla maruz kalan kesim de onlar. İşte tam bu noktada gençlerimizin dezenformasyon konusunda bilgi ve yeterliklerinin arttırılmasının ne kadar kıymetli olduğu görülmekte. Bu yüzden dezenformasyonla gayret konusunda Mersin Üniversitesi olarak sorumluluğumuzun şuurundayız.”
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Mustafa Yalınız da dezenformasyonun toplumsal refahı ve demokratik süreçleri tehdit eden en kritik meselelerden biri olduğunu söz etti.
Bu çalıştayın Türkiye’nin hakikat odaklı bağlantı stratejilerine katkı sunacağını lisana getiren Yalınız, “Gençlerimizi dijital okur müellifliği hünerlerini geliştirmeyi, dezenformasyonla gayrette aktif formülleri paylaşmayı ve demokratik hayata iştiraklerini güçlendirmeyi hedeflediğimiz bu aktifliğin verimli sonuçlar doğuracağını yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının akabinde Dezenformasyonun Tarifi, Cinsleri ve Kavramsal Çerçevesi, Dezenformasyonun Yayılma Yolları ve Yeni Teknolojiler, Dezenformasyonun Toplumsal ve Politik Tesirleri, Dezenformasyona Karşı Korunma Usulleri ve Siyasetler, Medya Okuryazarlığı ve Eleştirel Düşünmenin Rolü başlıklarında oturumlar gerçekleştirildi.
Katılımcılar çalıştayı değerlendirdi
TRT Genel Müdür Müşaviri ve Çocuk Medyası Uzmanı Bora Durmuşoğlu, dezenformasyonla uğraşın ehemmiyetine değinerek, “Dezenformasyona karşı çocukları ve gençleri korumak, yalnızca yanlış bilgiden uzak tutmak değil, birebir vakitte onları eleştirel düşünmeye teşvik etmek manasına gelir. Bu da lakin bireyden devlete kadar uzanan çok katmanlı, şuurlu ve sürdürülebilir bir yaklaşımla mümkün olur. Unutmayalım, çocuklar gerçek bilgiyle büyürse, yarının dünyası daha sağlıklı olur.” sözünü kullandı.
MEÜ Dezenformasyonla Uğraş Öğrenci Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Berna Arslan da çalıştaya öğrencilerin ilgi gösterdiğini lisana getirdi.
Çalıştayın verimli geçtiğini anlatan Arslan, “Bu çalıştayın sonunda öğrencilerimizin ortaya koyacağı tahlil yolları ve tartışma alanı topluma katkı sağlayacaktır. Öğrencilerimiz heyecanlı. Daha öğrenciyken bu türlü bir aktifliğe imza atmış olmaları onlar için kıymetli ve kıymetli.” diye konuştu.
MEÜ Dezenformasyonla Mücadele Öğrenci Topluluğu Başkanı Şeyda Akyol da dezenformasyonla çaba konusunda farkındalık oluşturmanın değerli olduğunu belirterek, aktifliğin verimli geçtiği anlattı.
Çalıştaya, MEÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aslıhan Ardıç Çobaner, TRT Çukurova Bölge Müdürü Fatih Doğru, Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürü İbrahim Erikan ile öbür ilgililer katıldı.
