Otizmli Ege Bolat, Resimle Duygularını İfade Ediyor
Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsünde ???????eğitim alan 11 yaşındaki otizmli Ege Bolat, hislerini çizdiği fotoğraflarla anlatıyor.
Ankara’da Yasemin ve Tolga Bolat çiftinin birinci ve tek çocukları olarak 2014’te dünyaya gelen Ege Bolat’a 3 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Bunun üzerine ailesi, oğullarının eğitimini Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsünde alması için 2017 yılında Eskişehir’e taşındı.
Burada hareket, spor ve yüzme üzere dersler alan Ege, enstitüde öğretmenlerinin dayanağıyla fotoğrafla tanıştı.
Başlangıçta el ve göz uyumunu geliştirmek maksadıyla başladığı fotoğraf çalışmalarını vakitle tutkuya dönüştüren Ege, kendini tabir etmekte zorlandığı periyotlarda, enstitüde misyonlu sanat eğitmeni Sevdiye Cerrahoğlu’nun dayanağını aldı.
Cerrahoğlu’nun yönlendirmesiyle kendi portrelerinin yanı sıra arkadaşlarının, öğretmenlerinin ve aile bireylerinin portrelerini çizen Ege, Ocak 2025’teki birinci şahsî standını açtı.
Daha sonra Ege Bolat, 8 Nisan’da okulunun dayanağıyla Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Yerleşkesi’ndeki Öğrenci Merkezi’nde açtığı stantta yapıtlarını ikinci kere beğeniye sundu.
Anne 51 yaşındaki Yasemin Bolat, AA muhabirine, enstitüdeki eğitimin oğlunun gelişimine olumlu tesiri olduğunu söyledi.
Eğitimlere başlamadan evvel Ege’nin konuşamadığını söz eden Bolat, “Önceden elleriyle işaret ederek bağlantı kuruyordu. Enstitüdeki ferdî eğitimlerle evvel bağlantı mahareti gelişti sonra da fotoğraf yaparak hislerini söz etmeye başladı. Konutta bile çok memnun ya da öfkeli olduğu vakit çizim yapıyor. Fotoğraf, onun için bir terapi metodu haline geldi.” dedi.
Bolat, başlangıçta Ege’yi kalem tutmayı öğrenmesi için resme yönlendirdiklerini lisana getirdi.
“Resim çizmek onun için bir nevi terapi oldu”
Oğlunun bu mevzuda yetenekli olduğunun anlaşılması üzerine eğitimlerin artırıldığını anlatan Bolat, Ege’nin çoklukla öfkelendiği vakitlerde çizim yaptığını belirtti.
Böylece oğlunun his durumunu tuvaline yansıttığına değinen Bolat, “Resim çizmek onun için bir nevi terapi oldu, rahatlamasını sağlıyor. Eğitimden evvel Ege’nin bu kadar yeterli noktalara geleceğini hiç düşünmemiştim. Yavaş ilerledik ancak sonradan inanılmaz hünerler kazandı. Bu, bizim için bir hayaldi. Uygun ki buradaki hocalarımızla yollarımız kesişti.” değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Erkan Kurnaz ise enstitü olarak özel ihtiyaçlı bireyler için eğitim programları geliştirdiklerine, bu kapsamda çeşitli araştırmalar yürüttüklerine dikkati çekti.
Otizm ve öteki gelişim bozuklukları bulunan bireylerin eğitimleri konusunda modeller oluşturduklarını kaydeden Kurnaz, “Toplumsal tanınırlıklarını artırmak, öz inançlarını desteklemek ve kendilerini tabir etmelerini sağlamak hedefiyle çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Ege üzere birçok öğrencimize bu imkanı sunuyoruz.” sözlerini kullandı.
Özel gereksinimlilerin eksikliklerinin değil güçlü istikametlerinin ortaya çıkarılmasının ehemmiyetine işaret eden Kurnaz, bu mevzuda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Sanat eğitmeni Sevdiye Cerrahoğlu da Ege’nin öfkesini fotoğrafla dindirdiğini belirterek, bilhassa Van Gogh ve Pablo Picasso’ya ilgi duyduğunu lisana getirdi.
Reklamdır
