Pazardaki vatandaş isyan etti: Geçinemiyoruz 14 bin 500 lirayla

Alibeyköy Pazarı’ndaki vatandaşlar, kısa vadede iktisatta güzelleşme olacağını düşünüp düşünmediklerini ve bu hususta umutlu olup olmadıklarını sordu. Çok sayıda vatandaş iktisatta düzgüne gidiş olacağına ait umutlu olmadığını belirtti. Bir vatandaş “Umudum yok. Dert büyük” derken, bir öbür vatandaş ise, “Gitgide daha berbata gidiyor, güzele gitmiyor. Cebimizde demetle parayla geziyoruz fakat hiçbir şey alamıyoruz” halinde karşılık verdi.

Bir vatandaş, enflasyonun düşüşte olduğuna ait açıklamalara, “Bize yansımıyor. Ne vakit bize yansır, değerli olan o” biçiminde reaksiyon gösterdi. Bir öteki vatandaş ise “Enflasyon düşmesi aldatıcı bir söz. Fiyat artışı devam ediyor. Yılda yüzde 40 artmıyor da, yüzde 30 artıyor fiyatlar. Ancak artıyor yine” derken “Alışverişin azalması lazım enflasyonu düşürebilmeniz için. Bunun bitirilmesi lazım bir biçimde. Ancak devlet büyükleri gümbür gümbür para harcayınca, vatandaşı ikna edemezsiniz. Şu anda borçla şatafat içinde yaşıyoruz” biçiminde konuştu.

Pazara alışverişe gelen iki kardeşten biri “Çok umutlu değilim. Ekonomik koşullar çok zorluyor insanı, kiralar, market alışverişleri, faturalar bunlar hayli zorluyor” derken başkası ise kız kardeşinin kelamlarına katılmadığını söyleyerek, “Harcarken iktisadımızı düşünmüyoruz, sonra da geçinemiyoruz diyoruz. Kendi adıma düşünürsem, önemli manada zorlandığımızı düşünmüyorum” diye konuştu.

“EN SON NE VAKİT BİR YERDE EĞLENDİM HATIRLAMIYORUM”

Pazara alışveriş yapan ve bilgisayar mühendisliği okuduğunu söyleyen bir genç, “Daha var almak istediklerim ancak fiyatlara baktım ve vazgeçtim” diyerek, bir öğrenci olarak kanılarını şöyle aktardı: “‘Onların’ dediklerine nazaran, onu alma, bunu yapma, oraya gitme buraya gitme diye hayatımı geçiriyor olsam pek sorun yaşamam lakin bu periyotta bence o denli bir ihtimal yok. Bir kahve içmeye gidiyorum mesela, 250-300 lira rahat gidiyor. En son sinemaya ne vakit gittiğimi hatırlamıyorum mesela. En son ne vakit hoş bir yerde oturup eğlendiğimi hatırlamıyorum. Gitsem de, en ucuz yer burasıymış diye geçiyoruz genelde. Üzücü bir durum ve ne yapabiliriz bilmiyorum açıkçası. Allah sonumuzu güzel etsin.”

Diğer yurttaşların değerlendirmeleri ise şöyle:

“AYAKKABI ALAMIYORUM DÜŞÜNÜN”

Bahri Bilal: Hiç zannetmiyorum. Gidişat umutlu göstermiyor. Geçinemiyoruz. 14 bin 500 lirayla nasıl geçiniliyorsa. Şu üzerimdeki 4 yıllık mont, pantolon 3 yıllık, ayakkabı aşikâr esasen, o da oğlumun verdiği ayakkabı. Yani ayakkabı alamıyorum düşünün.

Bir vatandaş: Yok, umudum yok. Eza büyük. Gidişat daima berbata gidiyor, güzele gittiğini hiç görmüyoruz.

Bir vatandaş: Hiç sanmıyorum. Gittikçe daha berbata gidiyor, düzgüne gitmiyor. Paranın kıymeti ölüyor. Cebimizde demetle parayla geziyoruz fakat hiçbir şey alamıyoruz. Dar gelirli aile için şu periyot çok sıkıntı bir devir.

Şerif Berdici: Çok kısa vadede beklemiyorum. Bu döviz kuruyla maliyetleri düşürmeleri mümkün değil. Bugün gerçek adımlar atılsa, tahminen bir seneye rahatlamaya başlarlar. Fiyat artış suratı yavaşlıyor ancak fiyatlar artmaya devam ediyor. Enflasyon düşmesi aldatıcı bir söz. Fiyat artışı devam ediyor. Yılda yüzde 40 artmıyor da, yüzde 30 artıyor fiyatlar. Lakin artıyor yeniden. Alışverişin azalması lazım enflasyonu düşürebilmeniz için. Alışveriş tam gaz devam ediyor, borçla harçla beşerler bir biçimde alışveriş yapıyorlar. Bunun bitirilmesi lazım bir formda. Ancak devlet büyükleri gümbür gümbür para harcayınca, vatandaşı ikna edemezsiniz iktisatta bir çarpıklık olduğuna. Şu anda borçla şatafat içinde yaşıyoruz. Yöneticilerin tasarruf etmelerini beklemiyorum, o denli bir anlayış yok onlarda.

Bir vatandaş: (İyiye gideceğini) hiç düşünmüyorum. Ucu görünüyor işte. Yarı aç, yarı tok geçiniyorum. Ne yapacaksın.

Damla Tarhan: Hayır, hiç bir halde (umut) yok. Gitgide daha berbata gidiyoruz. Mutlu değilim açıkçası.

Zuhal Aksay: Çok umutlu değilim. Ekonomik kaideler çok zorluyor insanı, kiralar, market alışverişleri, faturalar bunlar epey zorluyor. Yeni emekli oldum. Şu anda olağan geçiniyorum, birikmiş param vardı o yüzden. Olağan koşullarda bu parayla geçinemem.

Hatice Güler Fettahoğlu: Şu an ekonomik olarak kimi külfetler elbette var günümüzde lakin insanların toplumsal yaşantıları da ekonomik masraflara nazaran çok fazla. Bu manada, harcarken iktisadımızı düşünmüyoruz, sonra da geçinemiyoruz diyoruz. Ben kendi adıma zorlanmıyorum. Kendi harcamalarımla, kendi gelir seviyemle çok zorlanmıyorum. Bu şahıstan şahsa farklı olabilir, aile yapıları, geniş aile, dar aile, bunlara nazaran farklılık gösterebilir. Lakin kendi adıma düşünürsem, önemli manada zorlandığımızı düşünmüyorum.

“NEYE NAZARAN BU KADARÇIKIYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM”

Bir vatandaş: Sayılar o kadar olağandışı ki artık neyin ölçüsü, neyin fiyatı bilemiyoruz. Neye nazaran bu kadar çıkıyor bunlar, ne oluyor anlamış değilim.

Osman Ağıl: Enflasyon yüksek vatandaş için. (Enflasyon) düşüyor da, hiçbir şeyin düştüğü yok. Bize yansımıyor. Ne vakit bize yansır, kıymetli olan o. Ben yorumcuları dinliyorum, bize 4-5 sene sonra yansıyacakmış enflasyonun düşmesi. Güç yani. Ben kılı kılına geçiniyorum.