Savunma Sanayisinde Türkiye Yüzyılı Vurgusu

MİLLİ Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Başarının bir varış değil, bir seyahat olduğunun şuuruyla savunma endüstrinde ulaştığımız seviyeyi en üstlere taşımak, yegane hedefimizdir” dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ankara’da düzenlenen Türk Havacılık Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) İdare Tepesi 2025’e katıldı. Zirvede, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu ve çok sayıda kesim temsilcisi yer aldı. Milli Savunma Bakanı Güler, tüm pilotların ’26 Nisan Dünya Pilotlar Günü’nü kutlayarak kelama başladı. Savunma ve güvenlik konusunun, bireyler, toplumlar ve ülkeler için her vakit kıymet arz ettiğini belirten Bakan Güler, “Özellikle dünya savaşlarından ve ‘Soğuk Savaş’ olarak isimlendirilen periyottan sonra yaşanan çok boyutlu gelişmeler ile artan risk ve tehditler, günümüz güvenlik ortamını daha karmaşık ve kritik bir hale getirmiştir. Böylesine hassas bir devirde ulusal güvenlik konusu ile onun ayrılmaz modülü olan yerli ve ulusal savunma endüstrinin kıymeti de her geçen gün daha fazla artmaktadır” tabirlerini kullandı.

‘TERÖRLE GAYRETTE KATKILAR SAĞLADI’

Yerli savunma endüstrinin Türk Silahlı Kuvvetleri için değerine işaret eden Bakan Güler, “Yerli ve ulusal savunma endüstrimiz; en başta yurt içinde ve hudut ötesinde büyük bir muvaffakiyet ile icra edilen terörle uğraş harekatlarında ordumuza müstesna katkılar sağlamıştır. Çalışanımızın kahramanlığı ve savunma endüstrimizin sağladığı teknolojik kabiliyetlerin bir ortaya gelmesiyle kahraman ordumuz, harekat alanında büyük bir üstünlük sağlamış ve terör örgütüne ağır darbeler vurmuştur. Bugün PKK/PYD/YPG/SDG terör örgütünün hareket kabiliyetinin bitme noktasına getirilmesinde de bu durum açıkça görülmektedir. Terörle gayretin yanında Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin kararlılıkla korunmasında, başta dost ve kardeşlerimizin haklı davalarına verilen dayanak olmak üzere birçok coğrafyada Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstlendiği vazifeleri muvaffakiyetle yerine getirmesinde yerli ve ulusal imkanlar ile üretilen savunma sanayi eserlerimizin katkısı açıkça görülmektedir” diye konuştu.

‘TUSAŞ EN KRİTİK PAYDAŞLARDAN OLDU’

Bakan Güler, Türk savunma endüstrisinin bölgesinde ve dünyada rol model durumunda olduğunu söyleyerek, “Ülkemizin yükselen markası, tam bağımsızlık idealimizin lokomotifi, yerli ve ulusal savunma endüstrimizin güzide temsilcisi TUSAŞ’ımız da bu sürecin en kritik paydaşlarından biri olmuştur. Hakikaten TUSAŞ’ımız, başta ulusal muharip uçağımız KAAN olmak üzere HÜRJET, HÜRKUŞ, AKSUNGUR ve ANKA İHA’larımız üzere savunma endüstrimizin gözbebeği birbirinden kıymetli sistemleri üretmektedir. Bu uğraşlarıyla TUSAŞ’ın; ASELSAN, Roketsan, MKE ve ASFAT’la birlikte dünyanın en âlâ savunma sanayi şirketlerinin yer aldığı ‘Defence News Top 100’ listesine girmesi bizleri gururlandırmıştır. Tüm bu muvaffakiyetler göstermektedir ki artık Türk savunma sanayii, dünyadaki stratejik istikrarları etkileyen ve buna istikamet veren bir güç haline gelmiştir” dedi.

‘BU VİZYONUN İSMİ ‘TÜRKİYE YÜZYILI’DIR’

Dünyada jeopolitik gelişmeler ve teknolojik yenilikler nedeniyle dengelerin daima değiştiğine vurgu yapan Bakan Güler, “Bu süreçte artan tehdit cinsleri ve konjonktürel paradigma bizlere yalnızca olup biteni izleyen değil, değişime süratlice ahenk sağlayan, hatta öncü bir formda istikamet veren bir duruş benimsememiz gerektiğini gösteriyor. Bunun şuurunda olarak benimsediğimiz vizyonun ismi; KAAN’dır, ALTAY’dır, KIZILELMA’dır, GÖKTÜRK’tür, ANKA’dır, SİPER’dir, SUNGUR’dur, KORKUT’tur, MİLGEM’dir, MİLDEN’dir. Esasen bu vizyonun ismi, ‘Türkiye Yüzyılı’dır. Cumhuriyetimizin ikinci asrında bu kutlu amaçlarımıza ulaşmak istiyorsak hayallerimizi ve buna bağlı olarak eforlarımızı en üst düzeyde tutmak, kararlılıkla ve inançla yolumuza devam etmek zorundayız. İşte tam da bu yüzden ülkemizin teknoloji ve savunma endüstride kendini daima yenilemesi, kahraman ordumuzun değişen harp teknolojisine adapte olması ve bu süreci stratejik bir vizyonla yönetmesi hayati ehemmiyet taşıyor” açıklamasında bulundu.

‘GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİNİ ÖNGÖRMEK ÜLKEMİZİ BİR ADIM ÖNDE TUTACAKTIR’

Türk Hava Kuvvetleri’nin, gurur duyulan geçmişe sahip olduğunu tabir eden Bakan Güler, şöyle konuştu:

“Bugün de Hava Kuvvetlerimizin sahip olduğu bu eşsiz mirası TUSAŞ üzere güzide kuruluşlarımızın öncülüğünde, çağdaş hava teknolojileri ve savunma sanayindeki yerli ve ulusal atılımlarımızla taçlandırıyoruz. Elbette ki katetmemiz gereken daha çok aralar olduğunun şuurundayız ve bu hususta proaktif bir anlayışla hareket ediyoruz. Bu alanda yaşanan baş döndürücü gelişmeler, bizlere çok açık bir ileti veriyor. Günümüzün icap ettirdiği sistemleri üretirken geleceğin teknolojilerini öngörüp buna şimdiden vakıf olmak, ülkemizi hep bir adım önde tutacaktır. Bu çerçevede teknoloji alanındaki değişim ve dönüşüme ayak uydurmak, ilgili konseptlere istikamet vermek ve geleceğimizi buna nazaran en üst düzeyde hazırlamak için derinlikli bir vizyona sahip olmalıyız. Muvaffakiyetin bir varış değil, bir seyahat olduğunun şuuruyla savunma endüstrinde ulaştığımız bu seviyeyi, en üstlere taşımak, yegane amacımızdır. Bu anlayışla, başta Savunma Sanayii Başkanlığımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla tam bir ahenk içerisinde, faal, verimli ve iş birliğine dayalı olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Güçlü bir Türkiye ve aydınlık bir gelecek için daima birlikte tıpkı vizyonla ve ülkülerimize yürekten bir bağlılıkla daha çok çalışacağız. Bu hususta sarsılmaz bir irade ile çaba gösteren kamu ve vakıf kuruluşlarımıza, üniversitelerimize, firmalarımıza, üstün yeteneklere sahip ve yenilikçi teşebbüsleri benimsemiş Türk mühendislerine, velhasıl yerli ve ulusal tüm kaynaklarımıza inanıyor ve güveniyoruz.”

GÖRGÜN: 2024 YILINI 750 MİLYON DOLARLIK İHRACAT İLE KAPATTI

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de Türkiye’nin savunma sanayi ihracatında TUSAŞ’ın kıymetli yeri olduğunu kaydederek, “Firmamız 2024 yılını 750 milyon dolarlık ihracat ile kapatarak, hava aracı platformlarıyla global pazarda dikkat çeken firmalar ortasında yer aldı. Bu başarıda kıymetli katkıları olan tüm TUSAŞ’lıları tebrik ediyorum. Bildiğiniz üzere 1980’li yıllarda başlayan seyahatinde TUSAŞ evvelce bir üretim merkezi olarak rol oynadı. Her ne kadar üretime yönelik tarihî altyapısı ile bu alanında dünyanın önde gelen tesislerinden biri olsa da TUSAŞ, ulusumuzun gönlünde her daim kendi tasarladığı uçak ve helikopterlere sahip olması beklenen bir havacılık merkeziydi. Nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon doğrultusunda, özgün savunma ve havacılık eserlerine sahip olmak için kademe kademe hayata geçirdiğimiz projelerle bugün TUSAŞ yalnız ülkemizin gözbebeği bir kuruluş değil, birebir vakitte dünyanın esas havacılık merkezlerinden biri haline geldi” açıklamasında bulundu.