Sırrı Süreyya Önder Ameliyat Geçirdi

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Başkan’ın yaklaşık 12 saat süren ameliyatın akabinde ağır bakım ünitesindeki tedavisine devam ediliyor. Ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş, “Çok ağır patolojiydi. Biz daha evvel bu cins disseksiyon ameliyatları çok yaptık. Sırrı Bey’inki benim uzun vakittir gördüğüm en komplike disseksiyonlardan biriydi” dedi. Prof. Dr. Sağbaş ayrıca sonraki sürecin belirsizliğini koruduğuna işaret ederek, “Hastamız hakikaten çok kritik bir konumda. Uzun vadeli de konuşamayız, bir şey dememiz de mümkün değil” tabirlerini kullandı.

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Lider, geçirdiği kalp krizi sonrası yaklaşık 12 saat süren ameliyatın akabinde ağır bakım ünitesine sevk edildi. Başkan’ın tedavisine devam edilirken, hastane Başhekimi Prof. Dr. Çavlan Çiftçi ile ameliyatı gerçekleştiren hekimlerden Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş Öncü’nün ameliyatına ve son durumuna ait açıklama yaptı.

“Sırrı Süreyya Lider nabızsız, entübe ve kalp, akciğer masajı eşliğinde getirilmiştir”

Sırrı Süreyya Öncü’nün sıhhat durumu hakkında bilgi veren Başhekim Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, “Sayın Sırrı Süreyya Lider, 112 ambulans takımları tarafından nabızsız, entübe ve kalp, akciğer masajı eşliğinde dün gece saat 22.41 sıralarında hastanemiz acil ünitesine ulaştırılmıştır. Acil servisimizde yaklaşık 10 dakika süren kalp, akciğer masajı sonrası spontan dolanım sağlanmış, nabız alınmış, yapılan acil ekokardiyografi sonucunda Tip 1 Aort Disseksiyonu tanısı konulmuştur. Tip 1 Aort Disseksiyonu kalpten çıkan ana aorta, arkus aorta ve inen aortayı içeren tüm aort ataklarının içerisine kanamadır. Takiben 23.05’de hastamızda yine ritim bozukluğu olup, nabız ve dolanım durmuştur. Kalp masajı yapılarak hastamız ivedilikle ameliyathaneye alınıp, saat 23.35’de operasyon başlamıştır. Operasyonumuz 12 saat sürmüştür. Ameliyatta aort disseksiyonunun sağ koronerden başlayıp tüm aortayı kapsadığı tespit edilmiştir. Sırasıyla sağ koroner damara koroner by-pass yapılmış, aort kapağı değiştirilmiş ve tüm aorta boyunca greftleme ve anastomoz süreçleri tamamlanmıştır. Ne yazık ki sağ koronerden başlayan disseksiyon orada bir ölçü küçük bir kopmaya ve delinmeye neden olmuştur. Tüm aortayı etkileyen bizim Tip 1 dediğimiz bu disseksiyon, bizim en büyük kalp cerrahisi operasyonlarından biridir. Aslında mortalitesi son derece yüksek olan, vefat riski yüksek olan bir ameliyattır. Bu disseksiyon gerek büyük olması, gerek kalbi besleyen sağ koroneri içermesi nedeniyle ameliyat esnasında hastaya takılmış olan EKMO, ameliyat sonucunda hastada sol ventrikülde kasılma varken, hastanın sağ ventrikülünde hala bir kasılma bulunmamaktadır. Sağ ventrikülde kasılmanın olmayışının nedeni, hastanın sağ koroneri disseksiyonun başlangıç noktası olması ve hastanın sağ ventrikül infarktüsü geçirmesidir. 12 saate yaklaşan bu ameliyat sonrası yapılan tüm bu süreçlerden sonra kalp sirkülasyon mekanik dayanak aygıtıyla ağır bakım ünitemize alınmıştır. Hala kendisi hayati riskini korumaktadır ve ağır bakımda kendisinin tedavisi verilmeye devam edilmektedir” sözlerini kullandı.

“En çok nörolojik tablosunu merak ediyoruz, zira hastamızın geldiğinden beri şuuru kapalıdır”

Önder’in hastaneye geldiği andan bu yana şuurunun kapalı olduğunu belirten Prof. Dr. Çiftçi, “Hastamız aslında arrest olarak gelmiş olduğu için asigozu en başından beri var. Biz bu asigozla yapmış olduğumuz daha ambulansla başlamış olan kalp masajı nedeniyle bizde de bu masaj yapıldı ve direkt ameliyathaneye alındığı için asigozla ağır bakımda başa çıkabileceğimizi düşünüyoruz. Şu dakika prestijiyle en çok nörolojik tablosunu merak ediyoruz. Zira hastamızın geldiğinden beri şuuru kapalıydı. Hastamız EKMO takviyesi altında olduğu için nörolojik değerlendirmesini şu an gerçekçi bir biçimde yapamıyoruz. Umarım bunun önümüzdeki günler içerisinde daha somut bir biçimde açıklamasını yapacağız. Bu durum birkaç gün daha sürecektir. Bunun için 3-5 gün dememiz yanlış olur lakin klasik bilgilerimize nazaran her vakit için sağ ventrikülün düzelmesi daha yavaş olur. Hepimiz sabırla bekleyeceğiz” formunda konuştu.

“Çok ağır patolojiydi”

Ameliyatı gerçekleştiren tabiplerden Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş ise, aort disseksiyonunun başlı başına kalp damar cerrahisinin en değerli, en ileri patolojilerinden ve en güç tedavi edilenlerinden biri olduğunu belirterek, “Ama bir şeyi ek etmek istiyorum. Burada disseksiyon ana atar damarı kalpten çıktığı yerden başlayıp aşağı kadar devam ediyor. Geriye gerçek da aort köküne kadar yani aort kapağı kadar da geri gelmiş durumdaydı. ve sağ koroner disseksiyonun içinde kalmış. ve birebir vakitte sağ koronerin ağzında daha hafif bir yırtık da vardı. ve bu disseksiyon sağ koroner ağzını kapatmış. Muhtemelen Sırrı Bey’in 112 acile geldiğinde şikayetini söyleyip yere yığılmasının sebeplerinden bir tanesi, bence en değerlisi buydu. Yani sağ koroner damarda, orada beslenme bozukluğundan ötürü disseksiyona bir de sağ koronerin etkilenmesinden ötürü kalp krizi de eklenmiş. Yani hem disseksiyon vardı hem de kalbin sağ tarafını etkileyen bir kriz de vardı. Hasebiyle ağır bir patolojiydi. Biz bunu fark ettik. ve çabucak by-passını yaptık ve aort disseksiyonunu da düzelttik. Anevrizmayı da düzelttik. Hepsini düzelttik. Ancak kalp çok hırpalandığından, çok darbe yediğinden biraz dinlendirdik. Aslında bizim yaptığımız işler gece 04.00’de bitti fakat kalbi dinlendirdik. Kanama denetimi yaptık. Evet ameliyat 11-12 saati buldu. Çok ağır patolojiydi. Biz daha evvel bu çeşit disseksiyon ameliyatları çok yaptık. Sırrı Bey’inki benim uzun vakittir gördüğüm en komplike disseksiyonlardan biriydi” dedi.

Sırrı Başkan’ın teşhisi konmuş bir aort anevrizma hastalığı olduğunu ifada eden Sağbaş, “Yani aort damarında bir genişlemenin olduğu bir teşhisi var. Birkaç merkezde de bu teyit edilmiş, takip edilmiş. Ancak bu müdahale hududunda olmayan bir anevrizma. Onun için ilaç tedavisiyle takip edilmiş. Bizim bildiğimiz bu” sözlerini kullandı.

“Kalbi durmuştu”

Sırrı Süreyya Öncü’nün ameliyathaneye kalp masajıyla girdiğini söyleyen Sağbaş, “Biz ameliyata aldığımızda, ameliyathaneye girdiğimizde masajla girdi. Masajla ameliyat masasına aldık. Masajla kasık damarlarına, kalp, akciğer makinesine geçtik. Ondan sonra masajı bıraktık. Beden dolanımını rahatlatınca masajı bıraktık. Olağan yani kalbi durmuştu” tabirlerini kullandı.

“Hastamız sahiden çok kritik bir konumda, uzun vadeli konuşamayız”

Sonraki süreçle ilgili uzun vadeli konuşamayacaklarını belirten Sağdaş, “EKMO beklediğimiz bir durum mu? EKMO her vakit bu cins ameliyatlarda bizim aklımızın bir kenarındadır yani. Muhtaçlık olduğunda da bizim sistemler hazır olarak bekler ve EKMO’ya da hastayı sokarız. Bundan sonra ne olacak? Bundan sonrası için bu biçimde yüksek doz kalbi destekleyici ilaç alan bir hastada uzun vadeli konuşmak gerçek değildir. Şu saatte bu olur. Bunu size söylememiz mümkün değil. Zira anlık dataları kıymetlendirerek biz bu hastanın takibini yapıyoruz. Ona nazaran tedavisini düzenliyoruz. Elbette şu var hani EKMO ile birlikte kimi parametrelerde kısmi düzelmeler gördük. Fakat hastamız hakikaten çok kritik bir konumda. Uzun vadeli de konuşamayız, bir şey dememiz de mümkün değil” dedi. – İSTANBUL