Şükriye Aci ve Pervin Aci ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi

Türkiye’nin konuştuğu olay…

İstanbul Eyüpsultan’da müellif Hareket Tok’un oğlu Timur Cihantimur, araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan üç adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmişti.

ABD’YE KAÇTILAR

Kazanın akabinde polis gruplarından evvel olay yerine gelen anne Hareket Tok, oğlu Timur Cihantimur’u olay yerinden kaçırarak ABD’ye götürdü.

Timur Cihantimur ile annesi müellif Hareket Tok hakkında 23 Mayıs tarihinde kırmızı bülten çıkarıldı. İkili 14 Haziran’da Boston’da polis tarafından yakalandı.

ŞOKE EDEN GELİŞME

Tok ve oğlu Cihantimur’un ABD’den Türkiye’ye iadesine karar verildi.

İade süreci şimdi gerçekleşmezken, şoke edici bir gelişme yaşandı.

ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKTİ

Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci, “Maddi ve manevi ziyanımız giderilmiştir” tabirlerinin yer aldığı dilekçeyle şikayetinden vazgeçti.

Aci’nin eşinin, yapılan muahede sonucu şikâyetini geri çekmesi kamuoyunda tartışma yarattı.

AİLE GELİNE REAKSİYON GÖSTERDİ

Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci, gelini Şükriye Aci’ye ‘oğlumun kanını sattı’ diyerek reaksiyon gösterdi.

CANLI YAYINDA KONUŞTU

Süreç devam ederken, Şükriye Aci, yaşanılan her şeyi Hakan Ural ve Ferda Yıldırım’ın ‘Neler Oluyor Hayatta’ programında yanıtladı.

“ONLARLA İLGİMİZ MÜKEMMEL DEĞİLDİ”

Şükriye Aci, “Eşimin ailesinden hiçbir takviye almadım. Çocuğum 2,5 yaşında. Eşimin üzerinde olan bir taksi plakası vardı, o benim üzerime geçti. Eşimden bağlanan bir aylık var. Ve bana yatan bir hayat sigortası vardı, ben onunla kendime bir konut aldım. İçinde kiracı var. Şu an annemle yaşıyorum. Gayrimenkul işine yeni girdim. Eşim ile yaşadığım konuttan kimi duyduğum şeyler ve o periyot rahatsızlandığım için ekim ayında ayrıldım. Dışarıdan kimse bizim aile ilgilerimizi bilmezdi ancak eşim hayattayken de ailesiyle alakamız çok mükemmel değildi” diye konuştu.

“BEN KİMSENİN KANINI SATMADIM”

Kayınpederi Özer Aci’nin, ‘Torunum büyüdüğünde ‘Beni babamın kanıyla mı besledin?’ diye soracak” kelamlarına de karşılık verdi.

Gelin Aci “Ben kimsenin kanını satmadım, bu türlü bir tabir bana çok yakışıksız geliyor. Aslında her vefatla sonuçlanan trafik kazasından doğan bir tazminat hakkı vardır, onu aldım” diye konuştu.

“O DEDE OLARAK ALMAK İSTEYİNCE SORUN YOK”

Şükriye Aci açıklamalarında şunları söyledi:

Ben kanun dışı bir şey yapmadım. Bâtın şey de değil. Avukatlar yürüttü protokolü. Birinci olay olduğunda kayınpederim şirket avukatını tuttu ve benim önerdiğim avukatları istemedi. Zira ben avukat tutsam beni şeffafça bilgilendirecek, kendi avukatı ise yalnızca bilmemi istedikleri kadarını aktaracaktı. Ben ve öteki yaralılara hiçbir bilgi verilmedi. Kendi başlarına hareket ettiler. Kayınpederim bir plan kurdu ve süreci kendi yönetmeye çalıştı. Bana bilgi verilmedi uzunca bir mühlet. 6 ay sonra kayınvalidemin meskeninde avukat ile görüştük. Bana kimi teklifler olduğunu söyledi avukat. Karşı tarafın 50-55 milyon vermek istediğini iletti ve ben çok öfkeliydim. ‘Ne parası?’ diye kızdım. Bana ‘Fevri olma, çocuğun var. Bu türlü bir para kaçırılmaz’ dendi. Bana başta bunu söyleyen kendileri artık çıkıp diyorlar ki ‘Kimseyle para pazarlığı yapmadık’ Kayınpederim zati kendisi çıktığı her yerde ‘Torunumun hakkını alacağım’ diyordu. O, dede olarak almak isteyince sorun yok da ben annesi olarak alınca neden sorun oluyor?

GELİN KAYNANA KARŞI KARŞIYA GELDİ

Şükriye Aci’nin bu tezlerinin akabinde Oğuz Murat Aci’nin annesi Pervin Aci canlı yayına telefonla bağlandı ve gelinin savlarına cevap verdi.

Stüdyoda hayli tansiyonlu anlar yaşanırken, kaynanadan geline önelik sert itham kullanıldı.

“GELİNİM BİZE TORUNUMU GÖSTERMİYOR”

“Gelinimin savları gerçek değil. Ben çok acılı bir anneyim” sözlerini kullanan Pervin Aci şunları söyledi:

Ben aylardır ilaç tedavisi görüyorum. Ben para konusunda ‘Eşim bile olsa benim çocuğumun kanını yerde bırakanı ben Allah’a havale ediyorum. Benim üzere acı görsün’ dedim. Benim eşimin o söylem edilen sayılara gereksinimi yok. Eşim bir iş insanı. Bu benim kızım ve ekranlarda bu türlü konuşmaması lazım. Onu birileri doldurmuş. Dışarı çıkacak yüzü kalmaz, linç yer. Ben çocuğumun gerisindeyim. Ben milletime sesleniyorum. Ben davacıyım ve vazgeçmiyorum. Benim yavrum gitmiş, parada pulda gözüm yok. Bana o parayı getirseler ben o acıyla o insanları modüllerim. Ben yalnızca adalet istiyorum. Şirket sahibi bir aileyiz, bizim 55 milyona falan muhtaçlığımız yok. 6 aydır torunumu göremiyorum, gelinimin nerede çalıştığını, ne yaptığını bilmiyorum. Üç kuruş için nasıl affedeyim? Kim bize bunu yaşattıysa evladından olsun. Allah onu benim yerime düşürsün.

GERGİN ANLAR YAŞANDI

Kayınvalidesinin sözleri üzerine öfkelenen Şükriye Aci, “O bedduayı benim çocuğuma mı ediyorsun?” diye sordu.

Kayınvalide ise “O benim yavrumun yavrusu, onun ne cürmü var? Ben Cihantimur’a diyorum” dedi.

Gelin Aci ise dedi.

“LİNÇ EDİLECEĞİMİ BİLİYORDUM”

Bu kararı alırken linç edileceğini bildiğini söyleyen gelin Aci, “Beni rahatsız eden eşimin ailesinin davranışları. Karşı taraftan çok, beni eşimin ailesi yordu. Para pazarlığını yapan da onlar. Beni çıkmaza sürüklemek istediler. Ben ruhsal yardım alıyorum, oğlumu pedagoga götürüyorum. Beni çok yaraladılar” dedi.