TBMM Başkanı Kurtulmuş, İstanbul’da Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısında konuştu Açıklaması

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle İstanbul’da gerçekleştirilen ” Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Kümesi Toplantısı”nın açılışında konuştu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Dünya barışının kapısı Orta Doğu’dur. O kapının anahtarı ise Filistin’in barışıdır, Filistin’in iyiliğidir, Filistin’in huzurudur. Gazze, aslında insanlığın test edildiği bir yerdir. Filistin’de gerçekleştirilen bu soykırıma karşı giderek devam eden ve dozajını arttıran bu vahşete karşı sessiz kalanlar, tarihte yerlerini almıştır. Gazze kimsenin babasının malı değildir. Gazze ve Filistin topraklarının tamamı Filistin halkının temiz kanlarıyla, şehitlerin kanlarıyla sulanmış vatan topraklarıdır, Filistinlilerin cet yurdudur, ana sütleri kadar helal vatanlarıdır” tabirlerini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle İstanbul’da bir otelde gerçekleştirilen “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Kümesi Toplantısı”nın açılışında konuştu.

Kurtulmuş, Filistin’de yaklaşık 1.5 yıldır devam eden, bütün insanlığın gözü önünde koskoca bir halkı yok eden açık bir katliama şahit olunduğunu, bu katliamın karşısında memleketler arası sistemin rastgele bir formda sonuç alıcı adımlar atamadığını, bunun da üzülerek müşahede edildiğini söyledi.

Uluslararası sistemin bu çaresizliğine, birçok ülkenin duyarsızlığına karşın bu mühlet içinde insanlık vicdanının harekete geçtiğini belirten Kurtulmuş, bu vicdanın Filistin halkının yanında yer aldığını, Filistin halkına dayanak vermek için meydanları, sokakları ve dünyanın dört bir tarafındaki siyaset merkezlerini önemli bir halde tesir altına aldığını vurguladı.

Kurtulmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugün geldiğimiz noktada şahit olduğumuz, insanlık tarihinin en ağır soykırımlarından birisidir; şahit olduğumuz çağdaş vakitlerin görmediği en büyük katliamlardan birisidir. Bu 1.5 yıl içerisinde yaklaşık 60 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit edilmiş, on binlercesi gazi olmuş, yaklaşık on bine yakın Filistinlinin de akıbetinin ne olduğu şimdi tespit edilememiştir. Gazze topraklarında meskenler yıkılmış, hastaneler, mektepler, Birleşmiş Milletlerin ofisleri yerle bir edilmiş, altyapı külliyen ortadan kaldırılmış hatta insanlık tarihinin asırlar uzunluğu görmediği bir vahşet içerisinde açlık bile silah olarak kullanılmaya başlanmıştır.”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözün mana söz etmediği bir ortamda, dünyanın dört bir tarafından insanlık cephesini ayağa kaldıran vicdan sahibi insanların eforlarına ek olarak dünyada bu hususta hassas olan parlamentoların da bir ortaya gelerek ortak inisiyatifleri geliştirebilmesi için bu toplantıyı organize ettiklerini söyledi.

Konuk meclis liderlerinin, konuk meclislerin takviyeleriyle birlikte bir çekirdek oluşumu ortaya koyduklarını lisana getiren Kurtulmuş, bu Grup’un, bundan sonra uzun bir müddet devam etmesi ve Filistin’i destekleme eforlarının sürmesi temennisini lisana getirdi.

Kurtulmuş, “Gazze, aslında insanlığın test edildiği bir yerdir. Filistin’de gerçekleştirilen bu soykırıma karşı giderek devam eden ve dozajını arttıran bu vahşete karşı sessiz kalanlar, tarihte yerlerini almıştır. Seslerini en üst noktadan çıkararak itiraz edenler, bu salonda olduğu üzere seslerini bütün milletlerarası platformlarda lisana getirerek mazlum ve pak Filistin halkının yanında yer alanlar da tarihte yerlerini almıştır.” diye konuştu.

“Gazze kimsenin babasının malı değildir”

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere bütün milletlerarası platformlarda Gazze halkına takviye veren siyasi başkanları şükranla yad edip, isimlerini tarihe not düştüklerini belirterek şöyle devam etti:

“Ancak şunu da pek düzgün biliyoruz. Bugün Gazze’de karşılaşılan soykırım yeni bir olay değildir. 1917’den bu yana giderek tesirini ve gücünü artıran sistematik bir işgal, yerlerinden, yurtlarından etme, ayrıyeten gasıplar yani kelamda yerleşimciler vasıtasıyla insanları cet yurtlarından etme projesi, sistematik bir biçimde uygulanıyor. Ayrıyeten birtakım ülkelerin vermiş olduğu sınırsız dayanak hasebiyle siyonist rejim, her vakit Filistinlilere karşı baskılarını artırarak yoluna devam ediyor. Fakat bugün geldiğimiz noktada bu soykırım en üst düzeye çıkarılmış. Gazze’nin Filistinsizleştirilmesi siyaseti, artık memleketler arası alanda da lisana getirilmeye başlanmıştır.

Gazze kimsenin babasının malı değildir. Gazze ve Filistin topraklarının tamamı Filistin halkının saf kanlarıyla, şehitlerin kanlarıyla sulanmış vatan topraklarıdır, Filistinlilerin cet yurdudur, ana sütleri kadar helal vatanlarıdır. Her türlü ahlaktan, memleketler arası hukuktan, insaftan ve vicdandan arınmış bir formda Filistin topraklarına konmak ve buraları sayfiye yeri haline getirmek biçimindeki dilekler, hayaller ise insan vicdanından geri dönecek ham hayaldir, asla gerçekleşmeyecektir. Gazze de Batı Şeria da Filistin topraklarının tamamı Filistin’in malıdır. Filistinlilerin vatanıdır. Filistinlilerin cet yurdudur.”

“Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Kümesi, genişleyerek yoluna devam edecektir”

Bedeli en ağır ödenmiş vatan topraklarından birisinin bugün karşı karşıya kalınan zulme rağmen vazgeçmeyen Filistinlilerin toprakları olduğunu belirten Kurtulmuş, “İşte Filistin halkının izzetini, Filistin topraklarının kutsallığını korumak için bugün burada gündeme getirdiğimiz inisiyatifin olağanüstü değerli olduğunun altını bir daha çizmek isterim.” dedi.

Uluslararası Adalet Divanının ve Milletlerarası Ceza Mahkemesinin yargılama süreçleri ve aldıkları kararlarla birlikte hem Filistin için hem İsrail için yeni bir devir başladığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Şunu çok açık tabir edebiliriz ki dünyada memleketler arası alanda hiçbir halde dokunulamayan, hiçbir biçimde hesap sorulamayan İsrail’e dokunulmuş, İsrail’den hesap sorulmaya başlanmıştır. Birebir biçimde Filistin davası için de bundan sonra tahminen uzun yıllar sürecek yeni bir devrin başlangıcında olduğumuzu söz etmek isterim. Onun için bundan sonra çok daha çetin, çok daha organize olmamız gereken, çok daha güçlü olmamız gereken bir siyasi, fikri uğraş sürecine başlıyoruz. Filistin’i destekleyen parlamentolar inisiyatifi inşallah bir kartopunun birinci nüvesi üzere sıkı bir formda bir ortaya gelmiş, bundan sonra da gelişerek genişleyerek yoluna devam edecektir.”

Kurtulmuş, şu anda dünyada 150’ye yakın ülkenin Filistin’i tanıdığını fakat Filistin’i tanıyan ülkelerin bir kısmının Filistin davasına gereğince takviye vermediğini belirtti.

Filistin’i tanıyan bu devletlerin Filistin’e daha ağır bir dayanak vermesi için “Filistin’i destekleyen parlamentolar” olarak parlamentolar nezdinde çalışmaları sürdürmek gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şu sözleri kullandı:

“Bundan sonraki süreçte başta Netanyahu ve grubu olmak üzere siyonist rejimin ögelerinin memleketler arası alanda yalnızlaştırılması için bütün gücümüzle gayret etmeliyiz. Bu çerçevede Güney Afrika’nın başlatmış olduğu Milletlerarası Adalet Divanı’ndaki inisiyatifin, tarihi bir ehemmiyete sahip olduğunun altını çizmek isterim. İnşallah daima birlikte bütün milletlerarası platformlarda bu gelişmeleri takip edeceğiz ve İsrail’in siyonist rejiminin yalnızlaşması için bütün gücümüzü seferber edeceğiz.”

Filistin’i şimdi tanımayan ülkelerin olduğunu da lisana getiren Kurtulmuş, “Bu ülkelerin de Filistin’i tanıması için en üst seviyede diplomatik bağlantılarımızı sürdüreceğiz ve daima birlikte bu çabayı tam yoluna uygun halde, hangi sürece yayılırsa yayılsın uzun yıllar onurla, kıvançla sürdüreceğiz” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Filistin’de yaşanan soykırımın, İsrail’in bu saldırgan hallerinin ve İsrail’e dayanak olan ülkelerin pervasız hallerinin aslında çok kıymetli bir gerçeğin yalnızca bir yansıması olduğuna işaret ederek “Dünyada global sistemin çivisi çıkmış; dünya sistemi adaleti, hakkaniyeti ve memleketler arası eşitliği sağlama gücünü, yeteneğini kaybetmiştir. Bir taraftan Filistin halkına, Filistin davasına takviye verirken, öbür taraftan da yeryüzünde adaletin, hakkaniyetin, barışın sağlanması için yeni, adil bir global sistem kurulması tarafında her türlü gayretimizi ağırlaştıracağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın başta Birleşmiş Milletler olmak üzere her platformda ısrarla lisana getirdiği ‘Dünya beşten büyüktür’ gerçeğini her yerde söyleyecek ve yeni bir alternatifi dünyanın gündemine taşıyacağız” halinde konuştu.

Uzun yıllar sürecek olan bu inisiyatifin birinci toplantısını yaptıklarını aktaran Kurtulmuş, “Bugün 13 ülke meclisi olarak bir ortadayız. Yarın 23’e, 53’e, 103’e ve daha ileri noktalara gideceğine adım kadar eminim. Hakkı, hakikati, tam vaktinde, tam merkezinde tabir etmekten daha güçlü bir kelam yoktur. Bu kelamı bugün ortaya koyacağımız kesin deklarasyonla birlikte milletlerarası kamuoyuna deklare edeceğiz ve yolumuza devam edeceğiz” dedi.

İnsanlık tarihinin bir şey öğrettiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Dünya barışının kapısı Orta Doğu’dur. O kapının anahtarı ise Filistin’in barışıdır, Filistin’in iyiliğidir, Filistin’in huzurudur. Hepimizin çabalarıyla, insanlık vicdanının harekete geçmesiyle, başşehri Kudüs olan 1967 hudutlarında, tam manasıyla hükümran ve tam manasıyla toprak bütünlüğü sağlanmış bir Filistin Devlet’ini er ya da geç göreceğiz. Onun kurulması için çaba etmeyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Yaşasın Filistin halkı, yaşasın özgür Filistin diyorum.” – İSTANBUL