Tüik’in Enflasyon Hesabı Sokağa Uymadı… “Enflasyon Yüzde 37 Değil, Yüzde 150. Biz Mahvolduk!”

Haber : TENZİLE AŞÇI  Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL

(İZMİR) – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yıllık enflasyonu yüzde 37,86 olarak açıklarken; ANKA Haber Ajansı’na konuşan vatandaşlar, sokaktaki enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu söyledi. Hayat pahalılığından şikayet eden Nuray Alkaya, “Enflasyon yüzde 37 değil, yüzde 150. Çayın yanına bir bisküvi alamıyoruz. 1 liraydı o bisküvi. Biz mahvolduk” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), hafta başında nisan ayı enflasyon bilgilerini açıkladı. TÜİK datalarına nazaran; nisan ayında enflasyon aylık bazda yüzde 3 olarak gerçekleşirken, yıllık bazda yüzde 37,86 oldu.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan vatandaşlar ve esnaf, hissedilen enflasyonun yüzde 100’lerde olduğunu lisana getirdi. Alışveriş yapmadıklarını kaydeden vatandaşlar, gün çok değişen fiyat etiketlerinden de şikayet etti.

Çavuşoğlu: “Bana yazık günah değil mi!”

Sokakta hissedilen enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu söz eden Dilek Çavuşoğlu, alışveriş yapamadığını belirterek, şöyle konuştu:

“TÜİK’in açıkladığı enflasyon çok komik. Biz alışveriş yapamıyoruz. Enflasyon yüzde 150-200. TÜİK’in açıkladığı sayılar komik. Kimseyi kandırmasınlar, Türk halkı o kadar aptal değil. Ben 13 bin 500 lira emekli maaşı alıyorum. Pazara gitmiyorum. Gitcek durumum yok.  Bir peştamala bin lira fiyat koymuşlar, 250 lira düşürmüşler. Reyon görevlisine ‘Bu ne rezillik, bunu manası nedir. Kimi kandırıyorsunuz siz. Çağır müdürü soracağım. Bunu bana açıklayın’ dedim. Millet bu kadar enayi yerine konulur mu? 200 lira kayısı, 200 lira kiraz. Yarım kilo dahi alamadım. Bana yazık günah değil mi!”

Alkaya: “Çayın yanına bir bisküvi alamıyoruz”

TÜİK’in enflasyon oranının karşısında hayat pahalılığından şikayet eden Nuray Alkaya, “Enflasyon yüzde 37 değil, yüzde 150. Bir bisküvi 18 lira olur mu? Çayın yanına bir bisküvi alamıyoruz. 1 liraydı o bisküvi. Şikayetçiyiz. Bin lirayı geçiyor pazar alışverişimiz. 300-400 lira peynir olursa, bir tereyağı o kadar olursa ne olur? Bin lirayı geçer. Kasaya gidiyorsun, üç kalem bir şey alıyorsun bin lirayı geçiyor. Biz mahvolduk. Bir an evvel değişiklik istiyoruz” diye konuştu.

Orakçı: “Bugün aldığımızı yarın birebir fiyata alamıyoruz”

Fiyatların her gün arttığını belirten Orhan Orakçı ise hissedilen enflasyonun yüzde 200’lere yaklaştığını tabir ederek şunları söyledi:

“Ben bir kafeye, restorana gidemiyorum. Ben buradayım kafe orada. Cumhurbaşkanımız ‘Ben ekonomistim’ dedi. Ekonomimiz şu an bitmiş durumda. Kiralar uçmuş. Ben Pınarbaşı’nda oturuyordum, kiralık mesken bulamadım. Köy üzere yer, 17 bin lira kira veriyorlar. Ben 140 kilometre Kula’ya gittim orada oturuyorum şu anda. Bizim hissettiğimiz enflasyon yüzde 200’lere vardı. Bugün aldığımızı yarın birebir fiyata alamıyoruz. Markete gidiyorsun bir şey alıyorsun. Ertesin gün daha öbür oluyor. Daima etiket değiştiriyorlar. Market çalışanları ‘Etiket değiştirmekten yoruluyoruz’ diyorlar.”

Palandöken: “Geçen yılla bu yıl ortasındaki enflasyon farkı yüzde 100’ün üzerinde”

Tüketici kadar esnaf da yüksek enflasyondan şikayet ederken, oyuncak dükkanı işleten Ahmet Palandöken, şu sözleri kullandı:

“Enflasyon hesabı yapmıyorlar. Yalnızca uygulayacakları ünitelere nazaran ayarlıyorlar. Ayarlanan enflasyon. Gerçek, yaşanan enflasyonu kimse hesaplamak istemiyor. Dolar, mazot artıyor. Elektriğe her ay artırım geliyor. Bizim aylık maliyet artışımız değişiyor. Her ay bir artış var. Stoktaki eseri bitiyor. Sattığı eserin yenisini almaya gittiğinde farklı fiyattan alıyorsun. Geçen ay elektriğe bin lira ödedim bu ay bin 280 lira ödedim. Gelecek ay da artacak. Geçen yılla bu yıl ortasındaki enflasyon farkı yüzde 100’ün üzerinde. Berbat niyetle, arka niyetle yönetiliyoruz. Beşerler da bunu görmek istemiyorlar. Bize de su içmekten öbür bir şey düşmüyor” dedi.

Yılmaz: “İğneden ipliğe her şeye daima artırım geliyor”

Gider kalemlerinin haftalık olarak zamlandığını belirten döner dükkanı çalışanı Emre Yılmaz, “Enflasyon gösterilenin çok üzerinde. Biz kendimiz yaşıyoruz. Daima aldığımız eserler, zamlanarak geliyor. En kolayından bir turşu biber. Her aldığımızda 50 lira 50 lira zamlanarak geliyor. A’dan Z’ye, iğneden ipliğe her şeye daima artırım geliyor. Biz eti günlük alıyoruz. Kasapla konuştuğumda ete bu hafta 10 lira artırım geleceği söylendi. Bizim masraflarımız, en az yüzde 45 civarında arttı” dedi.

“İyimser bir telaffuz olacak yüzde 50’nin altında olmadığını söyleyebilirim”

Pide dükkanı işleten Aziz Numani ise hissedilen enflasyonun ‘iyimser’ haliyle yüzde 50’nin üzerinde olduğunu kaydederek şunları söyledi:

“TÜİK hesabını farklı malzemelerden yapıyor. Biz farklı gereçlerle  çalıştığımız için bize birebir durumda yansımıyor. Daha fazlası yansıyor bize. Kullandığımız temel eserlere baktığımızda, bu enflasyonun bize nazaran gerçekçi bir enflasyon olmadığını söyleyebiliriz. Şimdi 5. aya yeni girdik. 1 Ocak itibarıyla sadece kıymada alışımız net yüzde 30 arttı. Önümüzde 7-8 ay var.  Bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz. Hissettiğimiz enflasyon… Optimist bir telaffuz olacak yüzde 50’nin altında olmadığını söyleyebilirim.”