Türkiye’nin Diplomatik Rolü: Rusya-Ukrayna Krizinde Aktör
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Memleketler arası Münasebetler Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar, Avrupa Birliği ile bağlantılarında problemler yaşamış bir ülke olarak Türkiye’nin, güvenlik ve savunma bahislerindeki yetkinliği sayesinde kıymetli bir aktör olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Sinem Ünaldılar dış siyasetin sıcak gündemi Rusya-Ukrayna-Türkiye münasebetleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Ünaldılar, Türkiye’nin uluslararası sistemdeki stratejik rolüne dikkat çekti.
Türkiye’nin, Rusya- Ukrayna probleminde iki tarafla da konuşabilen ender aktörlerden biri olduğunu lisana getiren Doç. Dr. Ünaldılar, “Türkiye, savaşın birinci günlerinden bu yana Rusya-Ukrayna krizinde faal bir arabuluculuk rolü üstleniyor. Bu efor, Türkiye’nin uzun müddettir memleketler arası seviyede emek verdiği bir durum. 2022’deki Antalya Diplomasi Forumu’nda Lavrov ve Zelenski’yi bir ortaya getiren bir görüşme gerçekleşmişti. İstanbul’da gerçekleşecek olan barış görüşmeleri ve tahıl koridoru teşebbüsüyle Türkiye, diplomatik kapasitesini bir sefer daha gösterdi. Barış istikametinde atılacak değerli bir adımda Türkiye’nin buna dahil olması çok manalı olacaktır. Başından beri müzakerelerde yer alma isteğini ortaya koyan Türkiye, bu konumunu tekrar güçlendirme fırsatına sahip olacak” dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşının transatlantik alakaların tabiatına direkt tesir ettiğini lisana getiren Doç. Dr. Ünaldılar, “Savaşın ilk yıllarında Biden yönetimi ile Avrupa Birliği arasındaki yakın iş birliği, transatlantik ittifakını yine canlandırdı. NATO’nun Madrid Stratejisi’ne de yansıyan bu iş birliği, Avrupa ve Amerika’nın ortak tehdit algısıyla şekillendi. Lakin Trump’ın tekrar iktidara gelmesiyle bu birliktelik sorgulanmaya başladı. Trump’ın Amerika’nın Ukrayna’ya dayanağı çekebileceği istikametindeki açıklamaları, Avrupa ile ortasındaki dayanışma duygusunu zayıflattı. Avrupa Birliği bu duruma karşı kendi savunma kapasitesini artırmaya yöneldi. Army Europe ve European Readiness 2030 üzere teşebbüsler, Avrupa’nın savunma özerkliğini güçlendirme arayışının bir modülü. Bu da Türkiye’yi Avrupa için tekrar stratejik bir ortak haline getiriyor” dedi.
“Türkiye Avrupa savunmasında daha bedelli bir aktöre dönüşebilir”
Doç. Dr. Ünaldılar, “Avrupa Birliği ile bağlantılarında sıkıntılar yaşamış bir ülke olarak Türkiye, güvenlik ve savunma hususlarındaki yetkinliği sayesinde tekrar değerli bir aktör olarak gündeme geldi. Türkiye’nin NATO içindeki ikinci büyük orduya sahip olması ve savunma sanayindeki ilerlemeleri, AB’nin Türkiye’yi yanına alma gereksinimini artırabilir” diye konuştu.
“Barış sürecine yaklaşıyoruz”
Rusya-Ukrayna savaşının geleceğine dair öngörülerini paylaşan Doç. Dr. Ünaldılar, “Taraflar ekonomik ve siyasi olarak yıprandı. Tarafların kendi halklarına bir zafer sunma mecburiyeti, barış sürecini zorlaştırsa da tarafsızlık, Kırım ve doğu bölgelerinin statüsü üzere başlıklar üzerinden müzakereler yürütülebilir. Trump’ın baskıları ve Batı’nın takviyesinde yaşanan yorgunluk, süreci hızlandırabilir. Barış müzakerelerinin ne kadar süreceği belgisiz olsa da, kısa vadede kanın durması tarafında gelişmeler beklenebilir” diyerek kelamlarını noktaladı. – İZMİR
