Yanından ayırmadığı papağını bir insan ne yaparsa onu yapıyor
Kentte restoran işleten, evli ve 2 kız çocuğu annesi Sevda Karataş, 2 yıl evvel papağan sahiplenerek ismini ‘Limon’ koydu. Limon’a konuttaki kafesinde bakan Karataş, bir süre sonra kafesten çıkararak meskende hür dolaşmasını sağladı. Kısa müddette aileye alışan papağanla ortalarında güçlü bir bağ oluşan Sevda Karataş, Limon’un kendileriyle birebir yemekleri yediğini ve soğuk havalarda hırkasının cebine girerek ısındığını tabir etti. Karataş’ın işlettiği restoranın maskotu haline gelen Limon, müşterilerin de ilgi odağı oluyor.
‘NE YAPARSAM O DA BİREBİR ŞEYLERİ YAPIYOR’
Limon’la her yere birlikte gittiklerini anlatan Sevda Karataş, kendi çocuklarından ayırt etmediğini ve ona bir anne üzere davrandığını belirterek, “Can ıstırabından kuş almak istedim, yavruyken aldım. Hayvanları çok seviyordum. Sonra seve seve kendime alıştırdım. Aslında konuşma değil ancak taklitlerimiz oldu. Ne yaparsam o da tıpkı şeyleri yapıyor. ‘Aşkım, cici kuş, canım ve cicim’ der, kendisini bu türlü sevdirir. Günümüz bu türlü geçiyor. Ortamızda bu türlü bağımız var. Birbirimizi severiz, sevdiririz, öperiz. Ne yersem, o da onu yer. Neresi olursa oraya giriyor. ‘Şöyle geç’ dediğim için değil, kendisi rahat hissettiği için orada. Cebime girmeyi ekseriyetle soğukta üşüdüğü vakit, kışın yapar. Kendisini ya şapkamın içine saklar ya da cebime girer” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIM KISKANIYOR’
Papağanıyla ortalarındaki bağın görenleri şaşırttığını söz eden Karataş, “Benim 2 kızıma olan sevgim nasılsa Limon’u da o kadar seviyorum. Çocuklarım kıskanıyor. Bilhassa de küçük kızım çok kıskanır. ‘Anne daima sana yakın davranıyor. Bize niçin o denli davranmıyor. O denli sevmek istiyorum’ diye konuşuyor lakin maalesef Limon sevdirmiyor. Limon biraz obur. Çok hoş yemek yer ve hiçbir şey ayırt etmez. Şöyle bir huyu var, yemeği önüne koyduğunda yemez. Sen çiğneyeceksin o da ağzından yiyor. Onu bir anne üzere besliyorum” dedi.
