Yaşlı Nüfusta İşitme Kaybı: Cihaz Kullanımı Artış Gösteriyor
KBB Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Özgür : “85 yaş üzerinde olan her iki bireyden biri kesinlikle işitme aygıtı kullanması gerekiyor”
“Demans ve Alzheimer üzere nörolojik hastalıkların sebeplerinden biride işitme kaybı”
İSTANBUL – Yaşlılarda yaşanan işitme kaybının halk sorunu haline geldiğini belirten Liv Hosbital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Özgür, “İşitme kaybı genelde 50’li yaşlarda başlıyor. Bu oran her 5 yılda bir yüzde 10-15 oranında artıyor. 85 yaşının üzerinde olan her iki bireyden biri kesinlikle işitme aygıtı kullanması gerekiyor. Demans ve Alzheimer üzere nörolojik hastalıkların sebeplerinden biri de işitme kaybı. Zira bu beşerler toplumsal izolasyona maruz kalıyorlar, toplumdan ve irtibat kurmaktan uzaklaşıyorlar” dedi.
Yaşlılarda yaşanan işitme kaybının halk sorunu haline geldiğini belirten Liv Hosbital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Özgür, bahis hakkında açıklamalarda bulundu. İşitme kaybı genelde 50’li yaşlarda başladığını vurgulayan Özgür, “Bu oran her 5 yılda bir yüzde 10-15 oranında artıyor. Yaşlılar çoklukla işitme kaybı yaşadıklarını kabul etmiyorlar. Bilhassa etrafındakilerin baskısıyla işitme kaybı muayenesi oluyor. İşitme kaybını anlayana kadar ise söyleneni birkaç tekrar ettirmek zorunda kalıyor. Bizler bir söyleneni anlamakta bir ünite harcıyorsak onlar üç ünite güç harcıyorlar. Bu da onları gün içinde yorgun düşürüyor. Aşikâr bir vakitten sonra bu durumdan sıkılarak kimseyle bağlantı kurmak istemiyorlar. Bu durum kesinlikle göz arkası edilmemesi gerekiyor” dedi.
“Demans ve Alzheimer üzere nörolojik hastalıkların sebeplerinden biri de işitme kaybı”
Yaşlılarda yaşanan işitme kaybı hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Abdulkadir Özgür, “İşitme kaybı öncelikle çocuklarda yaşanıyor. Bilhassa çocuklarda gelişim açısından bizlere zorluk çıkartabiliyor. İşitme kaybından ikinci olarak önemsediğimiz küme yaşlılar. Ülkemizde yeni doğan ve okul öncesinde yapılan taramalarda çocuklardaki işitme kayıplarını rehabilitasyon ederek topluma kazandırıyoruz. Yaşlılarda ise bu husus yaş ilerledikçe ön plana çıkmaya başlıyor. Yaşlılar çoklukla işitme kaybı yaşadıklarını kabul etmiyorlar. Bilhassa etrafındakilerin baskısıyla işitme kaybı muayenesi oluyor. İşitme kaybını anlayana kadar ise söyleneni birkaç tekrar ettirmek zorunda kalıyor. Bizler bir söyleneni anlamakta bir ünite harcıyorsak onlar üç ünite güç harcıyorlar. Bu da onları gün içinde yorgun düşürüyor. Muhakkak bir vakitten sonra bu durumdan sıkılarak kimseyle irtibat kurmak istemiyorlar. Son zamanlardaki çalışmalar gösterdi ki Demans ve Alzheimer üzere nörolojik hastalıkların sebeplerinden biri de işitme kaybı. Zira bu beşerler toplumsal izolasyona maruz kalıyorlar, toplumdan ve irtibat kurmaktan uzaklaşıyorlar. İşitme kaybı, Demans ve Alzheimer üzere hastalıkların en denetim edilebilecek sebeplerinden biri. Biz işitme kaybının rehabilitasyonunu sağlayabilirsek, Demans ve Alzheimer’ı önleyebiliyoruz” biçiminde konuştu.
“İşitme kaybı yaşlı nüfusumuzda büyük bir halk sorunu haline gelmiş durumda”
İşitme kaybı yaş arttıkça halk sorunu haline gelmeye başladığını belirten Özgür, “Öncelikle bizler işitme testi yaparak işitme kaybı tanısı koymalıyız ve uygun aygıt ile rehabilitasyonunu sağlamalıyız. Bizim insanımız genelde aygıt takmak istemiyor. Bunu alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. İşitme kaybı genelde 50’li yaşlarda başlıyor. Bu oran her 5 yılda bir yüzde 10-15 oranında artıyor. Şunu da biliyoruz ki 85 yaşının üzerinde olan her iki şahıstan biri kesinlikle işitme aygıtı kullanması gerekiyor. Toplumumuzda bu hastalık kıymet arz ediyor. Nüfusun yaşı arttıkça bu durum daha da artacak. İşitme kaybı yaşlı nüfusumuzda büyük bir halk sorunu haline gelmiştir. Kesinlikle göz arkası edilmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
