Yenidoğan Çetesi’ne Operasyon: 13 Sanık Hakkında İddianame Hazırlandı
Yenidoğan Çetesi‘ne düzenlenen 2. dalga operasyonda yakalanan 13 sanık hakkında iddianame hazırlandı
İSTANBUL – Yenidoğan Çetesi’ne yönelik gerçekleştirilen 2. dalga operasyonda yakalanan 13 sanık hakkında iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana belge ile birleştirilirken, cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Güçlü de sanık olarak yer aldı. Güçlü iddianamede yer alan tabirinde, “Üslubumun yanlış anlaşılmasından ötürü Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum. Savcıma tehdit hedefli gitmedim. Yalnızca öngörülerimi kendisi ile paylaştım” dedi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ve kamuoyunda ‘Yenidoğan Çetesi’ olarak bilinen soruşturma çerçevesinde çalışmalarına devam eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü grupları 4 Aralık’ta 2024’te yaptıkları operasyonda çete lideri Fırat Sarı’yla birlikte hareket ettiklerini belirlediği 5 doktor, 5 sağlık çalışanı, 3 hemşire ve 1 sivili gözaltına almıştı. Devam eden soruşturma kapsamında tespit edilen 18 şüpheliye yönelik fezleke hazırlanmıştı. Hazırlanan fezleke iddianame hazırlanması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı‘na gönderilmişti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 sanık hakkında iddianame hazırlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Kabahatler Ofisince hazırlanan 57 sayfalık iddianamede, Sosyal Güvenlik Kurumu hatadan ziyan gören, 13 kişi ise sanık sıfatıyla yer aldı. İddianamede, yargılaması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen Yenidoğan Çetesi’ne yönelik ana evraktaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, alınan tabirler ve tapelerde isimleri geçen lakin açılan kamu davasında yer almayan bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma başlatıldığı tabir edildi.
Hazırlanan iddianamede Mustafa Kemal Güçlü’nün, cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında Tuğçe Toptemel’i tahliye ettirmek için görüşme yaptığı ve tehdit boyutuna varacak telaffuzlarda bulunduğu aktarıldı. Öte yandan iddianamede yer verilen HTS kayıtlarına nazaran Mustafa Kemal Zengin’in Beylikdüzü Medilife Hastanesi Mesul Müdürü Ahmet Atilla Yılmaz ile 138 defa, tahliye ettirilmek istenen örgüt üyesi Tuğçe Toptemel’in üvey babası olan Yavuz Ç. ile 110 kere ve savcının yanına birlikte gittiği kuşkulu avukat Aylin Arslantatar ile bin 320 defa irtibatı olduğu belirtildi.
Sanık Güçlü’nün, sanık Tuğçe Toptemel’in tahliyesi için soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit edecek seviyede örgüt üyesini sahiplenmesi değerlendirildiğinde örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmadığı lakin aksiyonlarıyla kabahat örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ettiği istikametinde kâfi kuşku oluştuğu iddianamede kaydedildi.
İddianamede, sanık Güçlü’nün bu kapsamdaki aksiyonunun ‘örgüte yardım etme’ olarak değerlendirildiği, savcının makamında tehdit edilmesi ile ilgili soruşturmanın ayrıyeten devam ettiği belirtildi. İddianamede, sanık doktor Zeki Ötünç’ün ise Sıhhat Bakanlığı Müfettiş Raporu’na nazaran Avcılar Hospital’da Kerem Muhammet Tokluoğlu isimli bebeğin vefatında, hastaya uygun canlandırma tedavisi uygulamadığı, teneffüs aygıtının dayanak ayarlarını yapmakta yetersiz kaldığı için ihmali olduğunun tespit edildiği anlatıldı.
İddianamede öteki sanıklar tarafından de çeşitli kabahatlerden değerlendirmeler yer aldı.
Hazırlanan iddianamede sözüne yer verilen Mustafa Kemal Güçlü, “Üslubumun yanlış anlaşılmasından ötürü Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum. Savcıma tehdit gayeli gitmedim. Yalnızca öngörülerimi kendisi ile paylaştım. Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım, bana müsteşar diyenleri de müşavir diyerek düzeltirim. Lakin müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna benim yapabileceğim bir şey yok” dedi. Kendisine “cumhuriyet savcısı hakkında bu kadar bilgiye nasıl vakıf oldunuz?” halinde soru sorulan Mustafa Kemal Varlıklı, “Ben yalnızca Yavuz Çelik’in bana söyledikleri kadar biliyorum. Öteki söylediklerim büsbütün boş boğazlılıktandır. Benim olayı biraz abartmamdan ötürü olay bu noktaya gelmiştir. Öteki ekleyeceğim bir şey yoktur” tabirlerini kullandı.
İddianamede, şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar, Şeyhmus Çelik ve Songül Kaloğlu hakkında soruşturma müsaadesi alınmadığı için şüphelilerin evraklarının ayrıldığı açıklandı.
Sanık Mustafa Kemal Güçlü hakkında ise ‘suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte yardım etmek’ cürmünden 2 yıldan 4 yıla kadar mahpus cezası istendi. İddianamede, başka 12 sanık hakkında ise farklı cürümlerden değişen oranlarda mahpus cezası istendi.
Reklamdır
