Yerli İlaç İçin ‘Teknolojik İstiklal’ Bildirgesi Açıklandı
İLİM Yayma Vakfı mükafatı sahibi bilim insanları, ilaç ve tıbbi aygıt dalında dışa bağımlılığını azaltarak yerli üretimin teşvik edilmesi, global pazarlarda rekabet gücünün arttırılması maksadıyla hazırlanan ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ bildirisini İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın katılımıyla açıkladı.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan’ın konut sahipliğinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen toplantıya, akademi ve sıhhat kesimi temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda basın mensubu katıldı. Toplantı sonunda Türkiye’de yerli ilaç ve tıbbi aygıt üretiminin artırılması, biyoteknolojik eserlerde inovasyonun desteklenmesi ve dijital sıhhat sistemlerinde bağımsızlığın sağlanması üzere bahislerin öne çıktığı ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ isimli bildirge basın mensupları ile paylaşıldı. Paylaşımın akabinde bildirge Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Prof. Dr. Zekai Şen, Prof. Dr. Mustafa Soylak, Doç. Dr. Hümeyra Özturan, Prof. Dr. İbrahim Akduman, Prof. Dr. İlhami Gülçin, Prof. Dr. Zekeriya Kurşun tarafından imzalanarak resmen yayımlanmış oldu.
‘BU ÇALIŞTAY BİR DÖNÜM NOKTASI’
Konuşmasına İlim Yayma Ödülleri’nin bugüne kadarki sürecine değinerek başlayan Bilal Erdoğan, “2017 yılında yola çıktığımız, 2019, 2021 ve 2023 yıllarında üç defa tertibini muvaffakiyetle gerçekleştirdiğimiz İlim Yayma Ödülleri’nin hem dördüncüsünün hazırlıklarını hızla yapıyoruz hem de ödülümüzün topluma, insanlığa yarar tarafını güçlendirecek çalışmaları sürdürüyoruz. Bu, dönüm noktalarından bir tanesi, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yaptığımız çalıştay. Burada hem bedelli ödül sahibi hocalarımızı İlim Yayma Vakfı’nın yüksek lisans ve doktora bursiyerleriyle bir ortaya getirdik hem basın mensuplarıyla hem de İlim Mükafatı sponsorlarıyla bir ortaya getirmiş olduk. Yaptıkları çalışmaları, araştırmaları daha geniş kitlelere ulaştırmak için bu çeşit tertipleri gerçekleştiriyoruz. Elbette, İlim Yayma Ödülleri’nin önümüzdeki yıllardaki gelişiminin ne istikamette olması gerektiğine yönelik de istişarelerimizi yapıyoruz. Bu çalışmalarımızdan bir tanesi, artık sizlerle paylaşacağımız bildirge olacakö diye konuştu.
BU YILKİ BİLDİRGEMİZİN BAŞLIĞI ‘SAĞLIKTA TEKNOLOJİK İSTİKLAL’
Bilal Erdoğan bildirgeye dair ise, “Biz şunu istek ediyoruz; mesela bu yılki mükafatla birlikte toplamda 12 ödül sahibimiz olacak. Şu anda 9 ödül sahibimiz var. Bir hocamız mazereti sebebiyle katılamadı, sekiz hocamızla birlikteyiz. Ancak bu ödül sahibi hocalarımızın her yıl, hiç olmazsa bir defa bir ortaya gelip muhakkak bir husus çerçevesinde kamuoyuyla kanaatlerini paylaşmasını dilek ediyoruz. Zira Türkiye’de bilim insanlarının, bilim etraflarının kamuoyunun geniş kitleleriyle sağlıklı bağlantı kuramaması realitesiyle karşı karşıyayız. Bilim insanlarının buna çok vakti olmaması elbette bir olay; lakin toplumun da bilim insanlarının neler yaptığından haberdar olmadığını biliyoruz. Hasebiyle hem karar yapıcıları yönlendirmek, beslemek hem de kamuoyunu bilim dünyasının serencamı ile ilgili bilgilendirmek açısından, her yıl bu çeşit bir çalışma sonucunda ödül sahibi hocalarımızın kamuoyuyla bir bağlantı kurmasını, bir bildiri etrafında paylaşım yapmasını istek ediyoruz. Bu doğrultuda, bu sene birinci çalışmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu yılki bildirgemizin başlığı ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ olacak. Hem tespitleri hem somut teklifleri ihtiva eden bir çalışma. Biz de inşallah bu çalışmayı sizlerle paylaştıktan sonra ilgili karar yapıcılara şahsen iletmek suretiyle bunların takipçisi olacağımızı kendilerine izhar edeceğiz” tabirlerini kullandı.
‘BİLİM OLMADAN TOPLUM GELİŞİMİNDEN KELAM EDİLEMEZ’
Gerçekleştirilen İlim Yayma Ödülleri’nin emeline ve çıktılarına da değinen Bilal Erdoğan şöyle konuştu: “Hem Türkiye’deki üst seviye akademik çalışmanın takdiri, bu çalışmaları yapan grupların şevk sahibi yapılması, morallendirilmesi tarafı var; bir taraftan da genç jenerasyonlar içerisindeki çok parlak dimağların bu çeşit meslekleri istemesi, bunlara özenmesini sağlamak. ve doğal ki bu, güçlü bir toplumun aslında belkemiği, aslında en kıymetli altyapısı. Şayet bilim olmazsa, şayet bir toplum bilimsel çalışmaya, akademisyenlerine, ilim insanına değer vermezse o toplumun gelişmesinden, yükselmesinden bahsedilemez. Bizim ecdadımız, dünyanın gidişatına katkı sağlamış; bilimsel alanda da Batı’nın ‘Orta Çağ’ dediği, uzun ve 800 yılı aşkın bir periyotta Müslüman bilim insanları, bütün dünyada bilimlerin ve teknolojinin gelişmesini sağlamıştır. Bu türlü bir mirasın taşıyıcıları olduğumuzu da unutmadan, yine bu türlü bir aydınlık çağın tahminen de eşiğinde kendimizi görüyoruz. Onun için bilimsel çalışmanın, araştırmanın, sorgulamanın; üniversitenin, bilim kurumlarının toplumda yine hak ettiği takdiri görmesini sağlamayı da hedefliyoruz.”
BİLDİRİDE SAĞLIK VADİSİ VURGUSU
Toplantıda imzalanan bildirgede Türkiye’nin sıhhat alanındaki dışa bağımlılığına karşı kapsamlı bir dönüşüm daveti yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu tarafından yürütülen strateji raporlarının temel alınarak 2024’te kurulan ‘Türkiye Sıhhat Vadisi’ projesine dikkat çekilen bildiride, yerli ilaç ve tıbbi aygıt üretiminin artırılması, biyoteknolojik eserlerde inovasyonun desteklenmesi ve dijital sıhhat sistemlerinde bağımsızlığın sağlanması gerektiği belirtildi.
‘SAĞLIK SANAYİ BAŞKANLIĞI’ KURULMASI BİLDİRİDE ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR ARASINDA
Ödüllü akademisyenlerin katkısıyla hazırlanan bildiride, Türkiye’nin ilaç ve tıbbi aygıt bölümünde dışa bağımlılığı azaltmak için Ar-Ge yatırımlarının artırılması, yerli üretimin teşvik edilmesi, ruhsatlandırma süreçlerinin kolaylaştırılması ve sıhhatte dijitalleşmenin yerli teknolojilerle desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
Sağlık Sanayi Başkanlığı kurulması, stratejik eserlerin yerlileştirilmesi, üniversite-sanayi iş birliklerinin güçlendirilmesi, sıhhat kesimine yönelik teşviklerin artırılması ve milletlerarası pazarlarda marka stratejilerinin geliştirilmesi de bildirgede yer alan başka teklifler ortasında dikkat çekti. İştirakçiler, Türkiye’nin sıhhatte teknolojik bağımsızlığını güçlendirecek adımların atılması gerektiğini vurgularken, bu alandaki tüm paydaşları iş birliğine davet etti.
